1492'dekeşfedilen kıtada çeşitli çalkantılardan sonra 1776'da kurulup, İkinci Dünya Savaşı'na kadar burnunu pek dışarı çıkarmasa da, sonrasında Avrupa'nın yakılıp yıkılmasından istifade ederek dünya gücü olmaya soyunan ABD için, mahallenin yenikabadayısı denilebilir.
ABD Başkanı Trump'un Kudüs'le ilgili kararının reddedildiği BM GenelKurulu'ndaki oylamada, yeniyetme kabadayı mahalle sakinleritarafından fena halde pataklandı...
Oylama öncesi ABD'nin Başkanı ve BM Daimi Temsilcisi tarafından yapılan tehdit niteliğindeki açıklamalar, mahallenin yeni yetmekabadayısının aslında ne kadar çiğdavranışlar sergileyebileceğini de herkese gösterdi.
190 küsur ülkeye rağmen, dünyayı tek kutuplu bir hale getirip tek başına hükmedebileceğini hayal ediyordu ABD.
Ancak BM genel kurulundaki oylama Guatemala, Honduras, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Togo ve Palau gibi haritada ancak mikroskoplabulunabilen ülkeler haricindeABD'nin sözünün geçmediğiniortaya koydu.
Dünya üzerindeki ülkelerin hemen tamamının üye olduğu BM'nin genel kurulunda yapılan oylama, adalet ve hakkaniyetin önemli bir değer olduğunu tekrar hatırlattı insanlığa.
172 ülkenin katıldığı genel kurul oylamasında 9 red ve 35 çekimser oya karşılık ABD'nin Kudüs kararınıniptali için kullanılan 128 oylaalınan kararın sadece bir tavsiyeniteliğinde kalacak olması da, Birleşmiş Milletler mevzuatının ne kadar problemli olduğunun bir kez daha anlaşılmasına vesile oldu.
Bütün üyeler oy kullandığından belirleyici olması gereken Genel Kurul kararları, Birleşmiş Milletler mevzuatına göre 'tavsiye' niteliğinde. 5 daimi ve 10 geçici üyenin bulunduğu Güvenlik Konseyi'nin kararları ise 'kesin karar' olarak kabul ediliyor.
Tabii bu durumda da, Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinin oyları önemli. Bunların veto hakları var ve değil5'inin, BMGK daimi üyelerindenbirisinin veto etmesi durumundabile dünyanın bütün ülkeleri tarafından alınmış olsa da, o karar hayata geçirilemiyor.
'DÜNYA BİRDEN DE BÜYÜK'...
ABD Başkanı Trump'un Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul eden ve büyükelçiliğinin buraya taşınmasını öngören kararı ile ilgili süreç, BM'ninve Güvenlik Konseyi'nin yapısınınaslında ne kadar saçma sapanolduğunu, bir kez daha açıkça ortaya koydu.
Filistin'in hazırladığı ve Türkiye'nin yoğun çabalarıyla geçici üye Mısır tarafından BM Güvenlik Konseyi'ne getirilen 'ABD'nin Kudüs kararının iptali' teklifine, 4'ü daimi 14 üye 'evet' demiş olsa da, ABD'nin vetosu ile reddedilmiş ve 14 üyenin değil birisinin dediği olmuştu.
Son olarak, Türkiye'nin önderliğinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na getirilen teklif üçte iki şartını daaşarak 128 ülke tarafından kabuledilmiş olsa da, mevzuat gereği 'tavsiye' niteliği taşıyacak...
Kudüs'le ilgili konu, ilk olarak İsrail'in 30 Temmuz 1980'de Kudüs'ü tek taraflı olarak başkenti olarak ilan etmesi üzerine BMGK gündemine gelmişti.
20 Ağustos 1980'de toplanan BMGüvenlik Konseyi, İsrail'in Kudüskararını uluslararası hukukun ihlaliolarak kabul etmiş ve kınamıştı.
478 sayılı kararda, üye ülkeler diplomatik temsilciliklerin Kudüs'ten Tel Aviv'e taşımaya davet ediliyordu.
BM Güvenlik Konseyi'nin 1980'de aldığı Kudüs'le ilgili 478 Sayılı kararı vaktiyle veto etmeyen ABD, şimdi bu karara zıt adımlar atıyor ve BM'yi ve Güvenlik Konseyi'ni de benzerini yapmaya zorluyor.
Ancak belli ki BM üyeleri neler olup bittiğinin farkında artık. Ve ABD'ye hak ettiği gibi davranmaktan da çekinmiyorlar...
Bu, Dünyanın beşten büyük, helebirden çok daha büyük olduğugiderek daha iyi anlaşılacak...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.