Basın özgürlüğü konusunda mangalda kül bırakmamacasınanutuklar atmak ve bu arada başka sebeplerle hüküm giymiş ya da tutuklu bulunan basınla ilintili kişiler serbest bırakılsın demek, kolaydır. Başkalarına yönelik her türlüağır eleştiriyi, hakareti hattasövmeyi makul görüp, bunların eleştirisınırları içerisinde kaldığını, muhatabınkatlanmasını gerektiğini savunmak, çocukoyuncağıdır.
Basın özgürlüğüne inandıklarını ve savunduklarını söylenen kişilerden beklenen de, kendilerine yönelik eleştiriler karşısında aynı anlayışı gösterebilmeleridir. Başkalarına yapılabilmesinisavundukları şeylerin kendisineyapılmasına rıza göstermek,demokratlığın şanındandır en azından.
Ancak 'çuvaldızı başkasına, iğneyi kendine' anlayışının bir devamı olarak, başkalarına yönelik en ağır sözleribile makul kabul edenlerin,sıradan bir eleştiri karşısındaheyheylenmeleri, işi bozar.
Konunun geleceği yer tabii olarak CHP. Bu partinin genel başkanının, geçtiğimiz Salı günü yaptığı konuşmada haddini iyice aşıp, A Haber'i veATV'yi hedef haline getirmesi,alenen tehdit etmesi sadece basıntarihimize değil, siyasi tarihimize degeçecek kapkara bir lekedir çünkü.
Önceki hafta ileri sürdüğü iddiaları ya ispatlaması ya da özür dilemesi beklenirken, kürsüye çıkıp bunlardan hiç bahsetmeden Turkuvaz Medya'yayüklenen Kılıçdaroğlu, belli kigündemi değiştirmeyi hedefliyordu ve bunu başardı da.
Cumhurbaşkanımız ve yakınlarını hedef aldığı iftiralara mesnet olduğunu iddia ettiği kağıtların tümünün yalan ve sahte olduğu ortaya çıktığı için, bu konuda söyleyebileceği bir şey yoktu çünkü.
Ancak bu gündem değiştirme çabasının lehine olduğunu söyleyebilmek pek mümkün değil. Kılıçdoruğlu'nunyaptığı şey, herhalde CHP'nin çelikçekirdeğindekilerin bile sinirleriniyerinden oynatmıştır çünkü.
CHP'LİLERİN PROBLEMİ...
CHP Genel Başkanı'nın Cumhurbaşkanımızı ve yakınlarını hedef alan iftiraları ile ilgili açıklama yapmamak için bulduğu usul, tam da 'müflis tüccareski hesapları karıştırır' sözünü hatırlatan cinstendi.
A Haber ve ATV'nin 2014'te yaptığını iddia ettiği Rıza Sarraf'la ilgili haberler üzerinden hareket etti Kılıçdaroğlu. Yalan yanlış beyanların ardından, sonrasına vatan hainliği suçlaması eklediği şu cümleyi sarf etti: 'Senin boynuna netakacağımızı biliyoruz!..' Vaktiyle CHP Genel SekreteriGürsel Tekin'in yerli ve millimedyayı hedef alan sözlerindendaha vahim olan bu sözler, insanımızın büyük bir kesimi tarafından hayret ve nefretle karşılandı.
Genel başkanı olduğu parti içerisinde neler olup bittiği pek bilinmiyor olsa da, varlıklarını genel başkanlarınaendekslemiş olanlar dışında,Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin CHPiçinde de ciddi bir şaşkınlıkdoğurduğu söylenebilir.
Kılıçdaroğlu'nun ortalığı karıştıran ve esas olarak basın özgürlüğü diye bir şeye inanmadığını açık seçik ortaya koyan bu sözleri, geçen hafta ortaya attığıCumhurbaşkanımız ve yakınları ileilgili iddiaların asılsız olduğununortaya çıkarılmasına öfkelenerek söylediğini düşünebiliriz.
Tam da ülkemizde ekonomik açıdan kırılganlık meydana getiren Sarraf davasının başladığı sırada,insanımızın kafasını daha dakarıştırmayı amaçlayan iftiralarlaABD'deki davaya destek atışlarıyapan Kılıçdaroğlu, yalanlarını ortaya çıkarma konusunda üzerlerine düşeni hakkıyla yapan A Haber ve ATV'ye kinlenmişti anlaşılan.
Kılıçdaroğlu'nun tehdidi, başta A Haber ve ATV olmak üzere Turkuvaz Medya mensupları açısından 'vız gelir, tırıs gider'...
Artık çizgiden çıkma emareleri gösteren genel başkanları ile ilgili ne yapacakları da, CHP'lilerin problemi...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.