'Araba devrildikten sonra yolgösteren çok olur', meşhur birsözdür ve geç kalınmış uyarıları anlatmakiçin kullanılır. Olması gereken, eğertespit edilebilen herhangi bir aksaklıkvarsa bunun önceden söylenmesi,dolayısıyla herhangi kötü bir netice ortayaçıkmadan tedbir alınmasına katkıdabulunulmasıdır oysa.
Bu sözü içinde bulunduğumuz siyasi atmosfere uyarlarsak, iktidarın yapıpettiklerini takip etmesi ve doğruolanları takdir etmenin yanında,eksiklik gördüğü hususlardauyarıda bulunması gereken bir muhalefet ihtiyacı ortaya çıkar.
Ancak ülkemizin talihinden midir bilinmez, araba son derece iyi birşekilde yoluna devam ederkenarabanın devrildiğini söyleyipdurma alışkanlığında olan bir anamuhalefet var. Yeni palazlandırılmaya çalışılan bir başka muhalefet odağının da benzer şekilde hareket etmesi ve tıpkı ana muhalefet gibi felaket tellallığı yapmaya soyunması da, işin bir başka tarafı.
Ülke olarak kritik eşiklerden geçtiğimiz günlerdeyiz. Sınırlarımız adeta bir kan ve ateş deryası. Bilinen bütün uluslararasıkuralların rafa kaldırılıp, büyükbüyük devletlerin terör örgütleriüzerinden düzenlediklerioperasyonlar ile karşı karşıyayız.
Olup bitenlere seyirci kalmanın ülkemize büyük faturalar olarak döneceğinde şüphe olmayan bir ortamda, olayların olduğu bölgeyi bataklık olarak vasıflandırıp 'buralardan uzak duralım' şarkıları söylüyor ana muhalefet.
Uzak durmanın kesinlikle mümkün olmayacağını bile bile hem de...
Ve ülkemizin gelişmeleri sadece seyretmesi ve menfaatlerini korumak için herhangi bir adım atmaması gerektiğini ifade eden bu sözlerin ardından, bizlere de 'bırakalım, büyük devletler neistiyorlarsa yapsınlar' mı demekistiyorlar acaba şeklinde meraklanmak kalıyor.
ÇALIŞMAK ZOR...
Sınırlarımızın hemen ötesinde cereyan eden bütün gelişmelerin netice olarak bizi yakından hem de çok yakından ilgilendirdiğinin, çocuklar bile farkında oysa... Suriye ve Irak'ta ortalığı kan gölüne çevirenlerin, ülkemizle ilgili ne tür hesaplar yaptığını bile biliyorlar... Muhalefetin de olup bitenlerideğerlendirmesi ve ülkemizintakip ettiği yol haritasıkonusunda katkıda bulunmasıgerektiğini düşünüyor insan. Bunuyapmak ise, ciddi manada çalışmakve kafe yormak gerektiriyor tabii.
Muhalefet ise çalışıp ülkemizin lehine olabilecek birtakım formüller geliştirmek yerine, gidişatı kötülemekle yetiniyor. Böylesi daha kolay çünkü... 'Koşan ve terleyen'Cumhurbaşkanımız ise hakikatenkoşuyor ve terliyor. Hedefide, bu kaotik ortamda ülkemizinmenfaatlerini en iyi şekilde korumakbelli ki. Önceden harekete geçmemedurumunda, yarın birtakım oldubittilerlekarşı karşıya kalabileceğimizinve o zaman geriye dönüşün mümkünolmayacağının farkında çünkü. Masayı uzaktan seyredenbir ülkeden, artık masada olanve kırmızı çizgilerini açıkçabelirtip, bunların ihlali halindegerekeni yapan bir ülke halinegelmiş durumdayız. Doğrudanyaptıramadıklarını dolaylı yollardanyani terör örgütleri ve bir şekilde iknaettikleri uzantıları eliyle yapmayaçalışan güçlerin stratejik ve taktik bütünataklarına gereken şekilde cevabınverildiği, açık bir vakıa artık.
Anası ve yavrusuyla muhalefetinve bu ülke vatandaşı olupkendisine aydın sıfatını layıkgörenlerin, akıllarını başlarınatoplamaları belki de hiç bugünlerdeki kadar gerekli olmamıştı.
Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durabilmesi için, aleyhindeki bütün gelişmelerle mücadele edilmesi gereken günlerdeyiz çünkü.
Herhangi bir açılım getirmedikleri halde doğru yapılan her şeyiitibarsızlaştırmak için çalışanlar,gölge etmeseler yetecek aslında...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.