DEAŞ'ıen önemli düşmanlarından birisi olarak ilan eden ABD'nin, örgütün Rakka'dakimensuplarını PKK/PYDyardımıyla güvenli bir şekildetahliye etmesi ile ilgili görüntüler, sıklıkla altı çizilen bir gerçeğin bir kez daha ispatlanması oldu. ABD'li askeri bir yetkilinin 'potansiyel terörist' olarak vasıflandırdığı, Rakka'yı güvenlik bir şekilde terk etmelerine aracı olunan 300 DEAŞ mensubunun nereyegitmiş olabileceği merak ediliyor şimdi. Bilinen tek şey, bundan sonraki süreçte kullanılabilecekleri yeni bir yere gitmiş oldukları...
Yeni götürüldükleri yerde de büyük ihtimalle PKK/YPG ile çatıştıkları ileri sürülecek, hatta güya bunu gösteren bazı görüntüler servis edilecektir.
Netice olarak 'terk et!' denildiğinde orayı da bırakıp, yeni bir yere gidecekler veya geçtiğimiz günlerde olduğu gibi götürüleceklerdir. PKK/ YPG'nin oldukça kullanışlı olduğu konusunda kimsenin itirazı olmasa da DEAŞ'ın da ABD'nin ihtiyaçduyduğu operasyonlar içinbenzer şekillerde kullanıldığı tezi, pek alıcı bulmuyordu. Ancak BBC kameralarınca tespit edilen görüntüler, her şeyi izah ediyor.
Sonradan DEAŞ ismiyle anılacak IŞİD'in ortaya çıkışı ve yayılmasıile ilgili olarak nerdeyse ciltlercekitap yazıldı. Bölgenin altüst edilişine bir tepki olarak doğduğu ve kısa sürede bitirilemeyeceği ileri sürülen örgütün, ideolojik olarak beklenmedik şekillerde davrandığına şahit olduk hep.
Ortadoğu'da ve belirtilen sebeplerle ortaya çıkacak bir örgütün ilk hedefi olması beklenen İsrail, DEAŞ'ın gündemine hiç gelmedi adeta. Hatta, 'İsrailliler ancak İslam'a girmelerihalinde hedef alınırlar' şeklindeespriler bile yapıldı. 2014'ün sonlarında Kobani'yi kuşatan örgütün, koalisyon güçlerinin haftalarca süren bombardımanına rağmen oradan sökülüp atılamaması, yeteri kadar şaşırtıcı ve bir ölçüde uyarıcıydı. ABD uçaklardan atılan 250 bindolarlık füzelerle 10 bin dolarlıkciplerin imha edildiği şakalarıyayıldı o aralar.
FİGÜRANLAR...
Şimdilerde ABD'nin bölgedeki kara gücü görevi gördüğü ve göreceği söylenen PYD/YPG'nin, Kobanikuşatması sırasında ayyukaçıkan yardım çığlıkları da belli ki senaryonun bölümlerinden birisiydi.
O zamanlar küçük bir kasabaya hakim olamayanların, şimdi Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyine talip olmaları, herhalde aynı senaryonun sona yakın bölümleri olsa gerek... Giremez diye düşünülen bazı yerlere bazen tekmermi sıkmadan giren DEAŞ'ın,çıkmaz dediği yerlerden yine tekmermi atmadan, güya çatıştığısöylenen PYD/YPG ile koordinelibir şekilde çıktığına şahit olduk.
Bazı bölgelere doğru harekete geçtiği sırada telaşlanan birilerinin, başka bazı bölgelere gidişi sırasında rahatladıklarına da... Türkiye'nin, bölgeyi karıştırmak üzere oluşturulmuş DEAŞ'a destek olduğu iddiasını yaymaya gayret eden bazı sözüm ona medya organları hepimizce malum.
Bunlar, ABD'nin PYD/YPG ileolduğu gibi DEAŞ ile de nasılal takke ver külah olduğunu,görmezden geliyorlar şimdi. Çünkütıpkı adı geçen terör örgütleri gibi, ilgiliyayın organları da çok kullanışlı...
O kadar kullanışlıdırlar ki, kendiülkeleri aleyhine şeffaflık,gazetecilik, ifade özgürlüğü,demokratik hak ve benzeribirtakım iddialarla, casusluk bileyaparlar... Ancak bölgede aslındanelerin olup bittiğini çok iyi izah edengörüntüler söz konusu olduğunda,nedense arkalarını dönerler.
Kullanışlı olmaktan başka özellikleri olmayanların beklentilerinin ne olduğu meçhul. Ancak, Sahiplerininmenfaati için koşanlarla, kendicanı için koşanlar arasındaki mücadelenin netice olarak varacağı nokta bellidir...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.