‘Çoluğumu çocuğumu alıp..’

Kuzey Irak'taki referandum için 'kendi kaderini tayin hakkı', 'Irak yönetiminin ağır baskılarından illallah diyen bir halkın kurtuluşu', '100 yıldır beklenen netice' ve benzeri, romantik tarafları ağır basan değerlendirmeler yoğun.
Ancak orada olup bitenler, sadece IKBY bölgesinde yaşayanları değil, Irak'ı ve çevre ülkeleri ciddi şekilde etkileyecek şeyler. Meseleye 'Ya tutarsa' şeklinde yaklaşan Barzani ve ekibi, kendi yaşayabilecekleri zorluklara hazır olduklarını söyleseler de başkalarına yaşattıklarının ve yaşatacaklarını da hesaba katmak gerekiyor.
Irak'ın içinde bulunduğu durumdan istifade edilerek, bir oldu-bitti şeklinde gerçekleştirilen referandum sonrası yaşanabilecek gelişmelerin netice olarak nerelere varabileceği, henüz belirsiz.
ABD başta olmak üzere konuya ikircikli yaklaşan ülkeler, referandum sonrasını menfaatleri açısından değerlendirebilmek için ellerinden geleni yapacaklardır. Ancak, gelişmelerden en fazla etkilenecek Irak, Türkiye, İran ve hatta Suriye'nin, IKBY yönetiminin hiç hoşlanmayacağı adımlar atacakları da kesin...
IKBY sınırları içerisindeki insanların bundan sonrası ile alakalı olarak neler düşündükleri, önemli. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni'ndeki konuşmasında bu düşüncelere ışık tutar nitelikte bir anekdot aktardı:
"Bu sabah güzel bir istihbarat geldi.
Bir şoföre sormuş Kuzey Iraklı. 'Ne yaptın? Ne oy verdin?' 'Evet oyu verdim.' 'Peki bağımsızlığınız tanınmazsa ne olacak?' 'Çoluğumu, çocuğumu alacağım Türkiye'ye gideceğim.' Tıpkı annesinden izin almadan oyun oynamaya giden ve üstünü başını berbat ettikten sonra eve döndüğünde annesi tarafından hoş karşılanacağını bilen bir çocuğun rahatlığını yansıtıyor bu sözler.
IKBY yöneticileri ve onlarla beraber hareket edenlerin, kendilerine destek sözü veren bazı ülkelere güvenerek ne gibi hesaplar yaptıklarını bilmiyoruz. Ama oradaki insanların, 'kötüsü gelirse' ne yapabilecekleri yönündeki fikir jimnastiklerinin son noktası, Türkiye sınırını geçmek...
​HÜSRANLA DOLU TARİH...
Kuzey Irak halkının beklentileri normal. Ancak IKBY yöneticileri de bu zamana kadar kendilerine kol kanat geren Türkiye'nin bundan sonra da aynı şekilde davranabileceğini umuyorlarsa, büyük hata içerisindedirler.
'IKBY yöneticileri ne yapmış olurlarsa olsunlar, Türkiye bu durumu hoş karşılamalı ve onlara kucak açmaya devam etmeli' şeklinde özetlenebilecek fikirleri savunanlar da aynı konuşmanın devamında söylenen şu sözlere kulak kesilmeliler:
"Kendi ülkelerindeki çok parçalı yapıları bütünleştirmek için uğraşanların, bölgedeki binlerce yıllık birliktelikleri parçalamaya çalışarak asıl niyetlerini ele verdiklerini" dile getiren Cumhurbaşkanımız, şunları ilave etmiş:
"Bölgemizde ayrılıkları teşvik edenler, eğer bölünme, parçalanma, küçülme iyi bir şeyse önce bunu kendi topraklarında tatbik ederek dünyaya emsal teşkil etmelidir. Ama böyle bir niyeti ve çabayı asla göremezsiniz.
Buradan Irak'taki ve Suriye'deki tüm aklıselim sahibi kardeşlerimize sesleniyoruz. Gelin bu oyuna düşmeyin.
Gelin kendinizi kullandırtmayın.
Bugün sizi kışkırtanlar yarın çekip gidecekler. Unutmayın. Ama bizler inşallah binlerce yıl birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Bugünün hırsı için yarınlarınızı heba etmeyin." Referandum daha işin başlangıcı...
Ve büyük hayaller kurduğu muhakkak olan Barzani'nin çok iyi bildiği gibi, bölge tarihinin sahifeleri benzer heveslere kapılanların hüsranları ile dolu...