Kuzey Irak yönetimi oldukça tartışmalı bir zeminde referandumunu gerçekleştirdi.
Hayır deme ihtimali olanların çoğu protesto amacıyla referanduma katılmadıklarından, sonucu tahmin etmek zor değil.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin yaptığı referandumdan çıkansonuç dünyanın sonudeğil elbette. Çünkü bahsi geçen yer hukuken Irak'ın bir parçası. Mevcut Irak Anayasası'na aykırı olan referandumdan bağımsızlık çıkarabilmek teknik olarak mümkün olmadığı gibi, bu haliyle 'eh ne yapalım oldu' denilse bile, Irak Hükümeti'nin kabul etmemesi durumunda Bölgesel Yönetim'in bağımsızlık talebinin bir karşılığı da yok… Söz konusu referandum IKBY açısından güçlü bir koz olacağa benzese de, bundan sonra Irak Hükümeti ile çok daha sancılı süreçler yaşayacağı da açık… Konu, IKBY ve Irak Merkezi Hükümeti arasındaki ilişkilerin oldukça sıkıntılı seyretmesinden başlayıp bölge insanının kendi kaderini tayin hakkına kadar o kadar karmaşık ki, üzerine belki de ciltlerle kitap yazılabilir. Ancak açık ve net olan tek şey, referandumdançıkan kararın, zaten yeterikadar karışık olan bölgede yenikarışıklıklara sebebiyet vereceğinin kesin olması.
Tam da burada 'bütün bu olup bitenlere ne lüzum vardı' demek, çok naif bir yaklaşım olur şüphesiz. İslamülkelerinin problemlerini nedenkendi aralarında halletmedikleri, meselenin temel sorusudur belki de.
İslam coğrafyasındaki çekişmeler, eninde sonunda sömürücülerin kazanması ile neticeleniyor. Ve kazandıklarını zannedenler de, sonrasında büyük bedeller ödemek zorunda kalıyor.
IKBY'nin Irak merkezi yönetiminin kendisine makul davranmadığı için referandum yoluna başvurduğu düşünüldüğünde, Irak'ı yönetenlervaktiyle yaptıklarını yapmasalarve en azından bundan sonra adildavranacakları konusunda garantiverebilselerdi, bunları yaşar mıydık sorusu, anlamlı bir soru. 'Biz ne yaptık!..'Referandumu heyecanla bekleyenİsrail yanında, 'erteleseniz' filan deselerde aslında yapılmasından memnunoldukları bilinen bazı ülkelerinKuzey Irak'tan beklentileri,konunun belki de en hassas yönü.
Tarih bize gösteriyor ki, hiçbir devlet kimsenin kara kaşı kara gözü için bu tür önemli kararlara destek vermez.
Dolayısıyla doğrudan destekleyen İsrail başta olmak üzere ikirciklidavranan ülkelerin tamamınınKuzey Irak'taki gelişmelerdenbeklentileri olduğu, kesin.
Türkiye başta olmak üzere referandumdan rahatsız olan ülkelerin asıl dertlerinin de, bölge dışı güçlerin Kuzey Irak ile ilgili hesapları olduğu bilinen bir husus.
Beklenti dediğimiz şeyler de, sadece enerji ile alakalı değil mutlaka. Ve bunların çoğunun IKBY yöneticileri tarafından güle oynaya karşılanacak şeyler olmadığını da söyleyebiliriz. Şurası açık ki, IKBY eski döneme göre çokdaha kırılgan bir duruma gelmişolacaktır. En basitinden, şöyle veya böyle Irak'ın bir parçası olarak hayır diyebildikleri bazı taleplere bundan böyle aynı rahatlıkla hayır diyemeyeceklerdir.
Referanduma karşı olan Irak, İran ve Türkiye'nin arasında kendisini hiçbir zaman rahat hissetmeyecek bir durum oluşturmayı göze aldı IKBY. Bundan sonra ödemek mecburiyetindekalacağı bedeller sebebiyle yaşayacağı sıkıntılar da, Irak Hükümeti'nin yaşattığı söylenen mağduriyetten kat be kat ağır olacaktır muhakkak… Şurası kesin ki, sömürücü zihniyetkesinlikle sosyoloji ve psikolojiyledeğil, çıkar ve güçle ilgilenir.
Ve Kuzey Irak'a sağladıkları desteğin faturası da herhalde oldukça yüklü olacaktır. Umarız, IKBY yöneticileri 'bizne yaptık' demek mecburiyetindekalmazlar… Ama böyle olacağı dakesin gibi…
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.