'Adalet için yollara düştüğünü' söyleyen Kılıçdaroğlu'nun derdinin adalet olmadığını kendisi bildiği gibi, beraberindekiler ve dahi bizler de biliyoruz. Çünkü Ankara'danİstanbul'a yürümekleadaleti nasıl sağlayabileceğikonusunda sadra şifa birşeyler söyleyemiyor kendisi.
Bizler de, kafamızı çatlatsak bile yürüyüşle adaletin ne alakası olduğunu bir türlü bulamıyoruz.
Önceki gün 2 Temmuz'du. SivasMadımakOtel'deyaşananfeci olayınyıldönümü. Yarın ise 5 Temmuz. Erzincan Başbağlar'daki alçakçakatliamın yıldönümü. İki çok acı olayda, Türkiye'nin en karanlık yıllarındanbirisi olarak kabul edilen 1993 senesindeyaşanmıştı, malum.
Meydana geldiklerinde ülkemizde herkesin içini yakan her iki konu da, üzerlerinden geçen 24 seneye rağmen hala adaleti, yani gerçek adaleti bekliyor.
Sivas Madımak olayı ile ilgili olarak adaletin belli ölçüde de olsa tahakkuk ettiğini, düşünenler var elbette. Ancak, yaşanan oldu-bittiler sebebiyle konuylauzaktan yakından ilgisi olmayaninsanların ceza aldıklarını yaniolayların gerçek müsebbiplerine halaulaşılamadığını, bilenler biliyor.
Sivas'ta önünde gösteri yapılan Madımak Oteli'ne sıkışmış insanları, oradan almak ya da göstericileridağıtmak mümkünken bunuyapmamış ve sonra 'yapamadık'demişlerdi, dönemin Valisi, Emniyet Müdürü ve Tugay Komutanı...
Dönemin Başbakan Yardımcısı da, 'merak etmeyin, her şey kontrol altında' demişti.
Otelde ve dışarıda hayatını kaybeden 37 insandan vurularak öldürülen 4'ü, kimsenin pek umurunda olmadı. Çoğu oradaki şenliklerde gösteri yapmaya gelmiş sanatçı gençlerden oluşan 33kişinin ailesi ve yakınlarınınadalet çığlıkları ise, olmasıgerektiği şekilde değil,birilerinin uygun gördüğüşekilde tatmin edilmeyeçalışıldı.
33'E KARŞILIK 33!..
Otelin önünde bulunup oteli tutuşturan, itfaiyeye mani olan ya da dağılma emareleri gösterenleri tekrar tahrik ederek, o gün Sivas'ta bir şeyler yaşanmasını sağlayanlardan bir tek kişi bile yok sanıklar arasında...
Gelişmeleri yüzeysel olarak takip edenler başka türlü düşünseler de, birilerini öldürmek ya daölümlerine sebebiyet vermektendeğil, 'Anayasal Düzeni YıkmayaTeşebbüs'ten müebbet hapsemahkum edildiler, Sivas Madımak Olayları'nın sanıkları... Daha doğrusu olayın sanıkları olarak bizlere tanıtılanlar.
Burada bu ülkede yaşayan her kesimden herkesin dikkatini çekmesi gereken temel olgu, bir kısmı hapiste olup bir kısmı da halen kaçak olan sanıklardan hiçbirisini, Madımak Oteli'nin yakılmasıile ilişkilendirilebilecek en ufak birdelilin bile bulunmayışıdır.
Sanıkların hemen tamamının, bir siyasi partinin il merkezi ve Sivas'ın bir mahallesinde oluşturulan listeler üzerinden tespit edilen isimler olduğu, dosyayı bilen herkesin teslim ettiği bir gerçektir.
Meşhur söyleyişle: Madımak'tahayatını kaybeden 33 kişiye karşılık,bir şekilde temin edilen 33 kişimahkum edilmiştir.
Orada hayatlarını kaybeden masum insanların ailelerine, çocuklarının katli ile neticelenen Sivas olaylarınkimler tarafından, nasıl ve hangisebeplerle çıkarıldığı ve nedendurdurulamadığı, artık açıklıkla anlatılabilmeli; olaylarla alakaları olmadığı halde, yıllardan beridir perişan edilen sanıklarla ilgili olarak adaletin tecelli edebilmesi için de, artık gerekenler yapılabilmelidir...
Sözü tekrar başa bağlamak gerekirse:
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, hazır yürüyorken, rotasını Sivas üzerindenBaşbağlar'a doğru da çevirebilse keşke...
Sivas Madımak ve Başbağlar konularında gerçek adaletin tecelli edemeyişi, ağırlıklı olarak kendi zihniyetleriyle alakalı çünkü... Konuya Perşembe günü de devamedelim inşallah...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.