EKREM KIZILTAŞ

Basın özgürlüğü iyidir, ama...

Kendi menfaatlerine uygun yayın yapan ve bu uğurda vatandaşı oldukları devletlere ihaneti bile göze alabilen medya organlarına dokunulduğunda ortalığı velveleye verenler, Katar ve El Cezire konusunda dut yemiş bülbüle döndüler.
Meşhur yaptırımlar listesine objektif yayınlarıyla tanınan El Cezire'nin kapatılması talebinin konulmasına bir-iki cılız itirazdan başka ses çıkmaması, bu konularda koparılan gürültülerin maksatlı olduğunu açık-seçik ortaya koyuyor.
Katar'la ilgili diğer konular gibi basın özgürlüğü konusunda da en gür ses Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan geldi. Cumhurbaşkanımız, "Bir taraftan kalkacağız diyeceğiz ki işte 'basın özgürlüğü.' Şimdi ben dünyadaki basın örgütlerine sesleniyorum; siz neyi bekliyorsunuz, ne güne duruyorsunuz?.." şeklindeki sözleri ile, birilerinin ayıplarını yüzlerine bir şamar gibi çarptı. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) tarafından yapılan kınama açıklamaları dışında konuyla alakalı olarak nerdeyse derin bir sessizlik hakim.
Oysa dünyanın 100'den fazla ülkesinde 300 milyondan fazla haneye ulaşan dev bir televizyon kanalını susturma girişimi, demokrat ve basın özgürlüğünden yana olduklarını söyleyen herkesi karşısında bulmalıydı.
Bu durumdan hareketle El Cezire'nin birtakım çevrelerin istediği gibi yayın yapmadığı sonucuna ulaşıyoruz, ki öyle zaten. El Cezire'nin özelikle İngilizce ve Fransızca yayınları, dünyanın egemenleri olduklarını zannedenleri rahatsız edecek objektiflikte çünkü. Menfaatlerine uygun yayın yapan kuruluşlara yönelik en ufak bir davranışta ortalığı velveleye verenlerin menfaatlerine yayın yapmayanlar söz konusu olduğunda, basın özgürlüğünü rafa kaldırdıklarını anlıyoruz.
'Demokrasi güzeldir, benim dediğim olursa' sözü, işler istedikleri gibi yürümeyince yan çizenler sözde demokratların sözüdür, malum. Şimdi de, 'Basın özgürlüğü tabii ki iyidir, ama benim istediğim gibi yayın yapanlar için' sözünün vakti galiba.
Suudi Arabistan, Bahreyn, BAE ve Mısır gibi ülkelerin Katar'a yönelik yaptırım listesinde bulunan hususlarla ilgili pek gürültü çıkarılmaması, taleplerin ardında bu devletlerin olduğunun göstergesi...
Katar'la ilgili gelişmeler, hoşa gidecek sözler konusunda çok cömert bazı mihrakların, menfaatleri söz konusu olduğunda bütün değerleri kolaylıkla çöpe atabildiklerini gösteriyor bize.
Hoşa giden sözleri kesin prensipler zannederek birilerinin peşine düşmeye çok meraklı olanlar, umulur ki gelişmelerden ders alıyorlardır...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.