Kendi menfaatlerine uygun yayın yapan ve bu uğurda vatandaşıoldukları devletlere ihanetibile göze alabilen medyaorganlarına dokunulduğunda ortalığı velveleye verenler, Katar ve El Cezire konusunda dut yemiş bülbüle döndüler.
Meşhur yaptırımlar listesine objektif yayınlarıyla tanınan El Cezire'ninkapatılmasıtalebininkonulmasına bir-ikicılız itirazdanbaşka sesçıkmaması, bu konularda koparılan gürültülerin maksatlı olduğunu açık-seçik ortaya koyuyor.
Katar'la ilgili diğer konular gibi basın özgürlüğü konusunda da en gür ses Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan geldi. Cumhurbaşkanımız, "Bir taraftan kalkacağız diyeceğiz ki işte 'basın özgürlüğü.' Şimdi ben dünyadakibasın örgütlerine sesleniyorum;siz neyi bekliyorsunuz, ne güneduruyorsunuz?.." şeklindeki sözleri ile, birilerinin ayıplarını yüzlerine bir şamar gibi çarptı. İnsan Hakları İzleme Örgütü(HRW) ve Uluslararası GazetecilerFederasyonu (IFJ) tarafından yapılankınama açıklamaları dışında konuyla alakalı olarak nerdeyse derin bir sessizlik hakim.
Oysa dünyanın 100'den fazla ülkesinde 300 milyondan fazla haneye ulaşan dev bir televizyon kanalını susturma girişimi, demokrat ve basın özgürlüğünden yana olduklarını söyleyen herkesi karşısında bulmalıydı.
Bu durumdan hareketle El Cezire'nin birtakım çevrelerin istediği gibi yayın yapmadığı sonucuna ulaşıyoruz, ki öyle zaten. El Cezire'nin özelikle İngilizce ve Fransızca yayınları, dünyanın egemenleri olduklarını zannedenleri rahatsız edecek objektiflikte çünkü. Menfaatlerine uygun yayın yapan kuruluşlara yönelik en ufak bir davranışta ortalığı velveleye verenlerin menfaatlerine yayın yapmayanlar söz konusu olduğunda, basın özgürlüğünü rafa kaldırdıklarını anlıyoruz. 'Demokrasi güzeldir, benimdediğim olursa' sözü, işler istediklerigibi yürümeyince yan çizenler sözdedemokratların sözüdür, malum. Şimdi de,'Basın özgürlüğü tabii ki iyidir, amabenim istediğim gibi yayın yapanlariçin' sözünün vakti galiba.
Suudi Arabistan, Bahreyn, BAE ve Mısır gibi ülkelerin Katar'a yönelik yaptırım listesinde bulunan hususlarla ilgili pek gürültü çıkarılmaması, taleplerin ardında bu devletlerin olduğunun göstergesi...
Katar'la ilgili gelişmeler, hoşa gidecek sözler konusunda çok cömert bazımihrakların, menfaatleri söz konusuolduğunda bütün değerleri kolaylıklaçöpe atabildiklerini gösteriyor bize.
Hoşa giden sözleri kesin prensipler zannederek birilerinin peşine düşmeye çok meraklı olanlar, umulur ki gelişmelerdenders alıyorlardır...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.