Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın KKTC-Azerbaycan seyahatinin Bakü ayağındayız. Dün Lefkoşa'da Erdoğan'ı büyük bir sevinçle karşılayanlardan birisinin elindeki döviz dikkatimi çekti:
"3 devlet tek millet." Aslında bu döviz yeni kabineyi kurduktan sonra Erdoğan'ın ilk yurtdışı seyahatini çok iyi betimliyordu. Erdoğan'ın Lefkoşa ve Bakü'de gördüğü ilgi Türkiye'de gördüğüne benzer bir coşkuyu içeriyordu. Her iki başkent de Erdoğan'ın seçim zaferi ile kendi kaderi arasında yakın bağlantı görüyor. Bu özdeşleştirme KKTC ve Azerbaycan ile sınırlı değil. Malum, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya, Körfez, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki halklar Mayıs 2023 seçimlerini yakından takip etti.
***
Bu halkların Erdoğan'ın kazanmasından mutlu olması sıradan bir aidiyet ile açıklanamaz. Yirmi bir yıldır iktidarda olan güçlü bir liderin yürüttüğü dış politika Türkiye'yi uluslararası sistemde etkin bir role taşımakla kalmadı, aynı zamanda ülkemizin çevresinde istikrar, güvenlik ve barışın teminine önemli katkılarda bulundu. Suriye, Irak ve Libya'da sert güç kullanan, Katar'a abluka krizinde destek veren ve Karabağ meselesinde Azerbaycan'a yardımcı olan Türkiye, kendisiyle birlikte çalışan aktörlerle nitelikli bir işbirliği kurabildiğini gösterdi. Ankara, Balkanlar'da sıcak savaşın çıkmasını önleyen bir başkent durumunda.
Yine Erdoğan küresel konularda BM Genel Kurulu'nda adalet ihtiyacını ve çözüm önerilerini seslendirerek dünya hakları nezdinde popülarite sağladı. Erdoğan'ın
"istikrar ve güven" sağlayan liderliği bölgesel normalleşmeden sonra yönetici sınıfların da ilgi alanında. Ukrayna'daki savaşın ve ABD-Çin rekabetinin getirdiği küresel belirsizlikler barışa ve çözüme katkı verebilecek güçlü liderlerin rolünün önemini yükseltiyor. Tahıl Koridoru ve esir takası lider diplomasisinin sonuç alabileceğine örneklerdir.
***
Mayıs 2023 seçimlerini arkada bırakan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki beş yıl daha aktif bir diplomasi yürütecek. KKTCAzerbaycan seyahati ile başladığı diplomasi aktivizmine gelecek aylarda yenilerini ekleyecek.
Erdoğan bu aktivizmi, ekonomi ve dış politikayı birlikte ele alan bütüncül politika ile yönetecek. Üç gün içerisinde yeni kabineyi kurup ilk toplantısını yapan Erdoğan'ın Türkiye Yüzyılı'nda gerçekleştirmeye devam edeceği vizyonun adı
Türkiye Ekseni. Bu vizyonun çerçevesini Erdoğan'ın 2023 seçim beyannamesinde bulmak mümkün. Türkiye Ekseni, dar milli çıkarlara ya da dominasyon arayışına dayanmıyor. Aksine kapsayıcılığı, barışı, hakkaniyetli paylaşımı ve karşılıklı menfaatleri temel alıyor. Açılımları ve yeni işbirliği hamlelerini içeriyor.
***
Yeni Dışişleri Bakanı Fidan ve MİT Başkanı Kalın bu vizyonun hayata geçirilmesinde hem stratejik hem de taktik anlamda kritik roller üstlenecek. Fidan'ın normalleşme süreçlerinde bölge ülkeleri ile istihbarat diplomasisi yaptığı biliniyor. Sahadaki realite ile uluslararası sistem okumalarını birleştiren Fidan, şimdi Erdoğan'ın yeni küresel diplomatik aktivizmine eşlik edecek Dışişleri Bakanı görevinde. Türkiye'nin Fidan döneminde daha güvenlikçi politikaları öne çıkaracağı argümanına katılmıyorum. MİT Başkanı iken birçok dosyaya hâkim olan Fidan'ın stratejik ve diplomatik yönünün öne çıkacağını düşünüyorum.
Yeni kavramların, enstrümanların ve inisiyatiflerin üretilmesini bekliyorum. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın KKTC ve Azerbaycan seyahatinin küresel siyasette liderlik özelliklerini daha güçlü sergileyeceği ve Türkiye'nin daha sık konuşulacağı bir dönemin başlangıç vuruşu olduğunu düşünüyorum.