Ateş hattı

SİYONİST Netanyahu'nun Gazze'de Filistinliler'e yönelik soykırımı gaddarca katliamları devam ederken Cuma gecesi de İran'a saldırması, Ortadoğu'yu çok kritik bir kavşağa getirdi. İsrail savaş uçakları gece boyunca Tahran ve çevresindeki füze üretim tesisleri, füze depoları ve askeri üslerini vurdu. İran ordusu bu saldırılarda dört askerinin hayatını kaybettiğini, "Kendini savunma hakkı" olduğunu, cevabın verileceğini açıkladı. İsrail'in İran'daki petrol kaynaklarını veya nükleer tesisleri vurma ihtimali bir süredir enerji sektörü ve güvenliğine ilişkin endişeleri artırıyordu. 4 Ekim'de Biden, bu konuda İsrail'i uyarmış ve İran'ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırıyı desteklemeyeceğini, bunun genişleyen çatışmada yeni bir tırmanışa yol açabileceği endişesini doğurduğunu söylemişti. İsrail, İran saldırısına başlamadan önce Amerika'ya haber verdiğini açıkladı. Amerika Pentagon yetkilileri, İsrail'in planlarından haberdar olduklarını belirtirken, MANİDAR bir açıklama yaptılar: "İsrail'in saldırısı, İran petrol altyapısını veya nükleer tesislerini içermiyor, Başkan Joe Biden'ın İsrail'i vurmaması konusunda uyardığı hedefleri içermiyor." Siyonist Netenyahu'nun İran'a saldırmasından sonra, Pentagon Yetkilisi "Bu, İsrail ve İran arasındaki doğrudan ateşin sonuncusu olmalı" dedi.
Bu gelişme, İran-Amerika-İsrail hattında bir arka plan temasların varlığını işaret ediyor. Siyonist Netenyahu'nun İran'ın askeri tesislerine saldırması üzerine Başkan Tayyip Erdoğan, "İran'a geçmiş olsun. Batılı güçler tarafından iyice şımartılan Siyonist İsrail hükümeti bu tarz çalışmalarla bölgesel çatışmanın fitilini ateşlemeye çalıyor. İsrail ve destekçilerinin bu oyununa gelinmemesi son derece önemlidir. İsrail bu anlayış ve bu kafa ile bir yere varamayacaktır. Duamız şu; ya Kahhar ismi şerifi hürmetine Allah'tan bunların kahrını bekliyoruz" dedi. Dışişleri Bakanlığı da sert bir kınama da bulundu: "İsrail'in İran'a düzenlendiği saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz.
Gazze'de soykırım işleyen, Batı Şeria'yı ilhak etmeye hazırlanan ve Lübnan'da her gün sivilleri öldüren İsrail, bölgemizi daha büyük bir savaşın eşiğine getirmiştir. İsrail'in bölgede yarattığı teröre son verilmesi, uluslararası güvenlik ve huzurun tesisi bakımından tarihi bir görev haline gelmiştir. Orta Doğu'da barışın yeniden tesisi için bölge ülkelerinin ve bölge dışı aktörlerin akılcı ve sağduyulu bir tutum benimsemesi şarttır." Türkiye'nin sert kınamasından sonra Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Katar ve Mısır da İsrail saldırılarını kınaması dikkatleri çekti.
İsrail'in ağırlığı F-35 uçakları olmak üzere 100 uçakla saldırdığı ve Irak'ın doğu hava sahasından uçakların İran'ın batı tarafına yöneldikleri belirtiliyor.
Savaş uçaklarının, yedek tanklarla 2 bin kilometre gittikleri, geri dönüşlerde tanker uçaklarından benzin aldıkları değerlendiriliyor.
İsrail uçaklarının ilk hedef olarak, İran radar merkezlerine saldırdıkları, köreltme yaparak bombalama yaptıkları ifade ediliyor. İsrail bombalaması sırasında, Doğu Akdeniz'deki Amerikan Donanması'nın radar köreltme uçaklarının da bölgede oldukları, Amerikan tanker uçakları ve Irak'taki Amerikan üssünün de aktif olduğu belirtiliyor.
SONUÇ: İran'ın yarı resmi Tasnim haber ajansı, İsrail'in Tahran'a yönelik saldırısına "orantılı tepki" verileceğini yazarken, Amerika ve Avrupa ajanslarının iki ihtimalli analiz yapmaları dikkati çekti.
Bunlardan birisi İran'ın sınırlı bir karşılık vermesi, ikincisi İran'ın misillemeye gerek görmemesi...
Geçen hafta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan çok kritik bir uyarıda bulunmuş "SAVAŞIN TÜM BÖLGEYE YAYILMA RİSKİ HAFİFE ALINMAMALI. Küresel düzeyde çok ciddi yansımaları olabilecek bir gerilimin içindeyiz.
Bölge ülkeleri ve bölge dışı aktörler geri dönülemez bir adım atmaktan kaçınmak zorundalar" açıklamasını yapmıştı. ORTADOĞU ÇOK KRİTİK BİR KAVŞAĞA GİRDİ. AMERİKA SEÇİMLERİ SONRASI SENARYOLAR KORKUTUCU...