CUMHURBAŞKANIMIZ Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurulan AK Parti, 23'üncü Kuruluş Yıldönümünü Çarşamba günü kutlayacak. 14 Ağustos 2001'de kurulan AK PARTİ siyasi tarihte az görülen bir gelişmeyle kurulduktan yaklaşık bir sene sonra iktidara geldi.
Aziz milletin eksilmeyen desteğiyle o günden bu yana kesintisiz şekilde Türkiye'yi yönetiyor. Cumhurbaşkanımız Erdoğan liderliğinde kurulan AK Parti, 23 yıldır Türkiye'yi değiştiren, reformlar gerçekleştiren, ülkemizi bölgesel güç ve küresel aktör konumuna getiren nitelikli başarılara imza atıyor. Erdoğan ve tecrübeli kadrosu yeni 25 yıllarda Türkiye'yi daha çok başarılara koşturmak için DEĞİŞİM ROTASINDA ilerlemeye kararlı. Peki Türkiye için AK Parti ne anlam ifade ediyor?
AK Parti'nin iktidara geldiği yıllarda Türkiye olağanüstü bir dönemden geçiyordu. 1999 ve 2001 krizleri, ülke ekonomisini derinden vurmuştu.
1990'ların istikrarsız ve kasvetli siyasî havası, yolsuzluklar, faili meçhul cinayetler, kısa süreli hükümetler toplumun siyaset kurumuna yönelik güveninin kaybolmasına yol açmıştı.
Krizin ve kaosun güçlendiği bir tablo vardı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan liderliğindeki AK Parti'nin tüm zorlukların üstesinden geldi. AK Parti'yi bugünlere getiren en önemli dinamiklerin başında değişimi ve dönüşümü siyasete taşıması ve aziz milletin ÖZGÜVEN KAZANMASI çalışmalarına hız verişi gelmektedir. AK Parti, iktidarının ilk günlerinden itibaren kapsamlı bir restorasyon çabasına girişti. Bürokratik ve askeri vesayeti yürüten müesses nizam, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın yürüttüğü değişim dinamiklerini engellemek için görünür ve görünmez engeller çıkardı. E-muhtıra verilmesinden AK Parti'ye kapatma davası açılmasına kadar çok sayıda sorunla karşılaşıldı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, karşısına çıkarılan tüm engellere rağmen statüko karşısında geri adım atmadı. Erdoğan ve AK Parti, bütün kırılma anlarında, aziz milletin iradesini önde tutarak, bürokratik ve askeri vesayet girişimlerine direndi. Siyasal mühendislik ve kural dışı hareketlerle mücadele etti. Darbeler eliyle on yılda bir zorla yapılan ve büyük bir maliyet ortaya çıkaran siyasetten koparma girişimlerini sona erdirmesi, Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve AK Parti'nin büyük başarılarının önde gelenidir. Erdoğan'ın mücadelesiyle sürdürülen değişim süreci büyük bir mesafe kat etmiş durumda. Lakin DEĞİŞİM DURMAYACAK.
AK Parti, toplumsal talepleri sisteme taşımayı sürdürerek, reform ve değişim sürecin de adeta bir köprü işlevi üstlenmiş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'nin halkla kurduğu ünsiyet bağıyla çevre tam anlamıyla merkeze taşınmış görünüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti'nin iktidara gelmeden önceki tabloya bir kez daha bakalım. 2000'LERE kadar "Dışa bakamayan, içe kapanmış, koalisyonlar nedeniyle çekişmelerin arasında bunalmış, vizyonu olmayan bir ülke görüntüsünden" bugünün BÖLGESEL GÜÇ KONUMUNA, KÜRESEL OYUNCU pozisyonuna nasıl geldik?
20'inci Yüzyıl'da içe kapatıldık, başımızı kaldıramadık. Emperyalist ülkeler, 20 yıl, 50 yıllık planlar yaparken bizler yarınımızı düşünecek durumda bile değildik. Yakın coğrafyamızda cirit atan sömürgeci devletlere "Ne yapıyorsunuz?" diye tek bir laf edemiyorduk. Ellerinde tekrar cetvellerle yeni uydu devletler kurgucularına dönüp "Siz kimsiniz" diyemiyorduk. Bugün TÜRKİYE BÜYÜK BİR DEVLETTİR.
Hepimiz oturup muazzam güç pozisyonumuzun ardındaki gelişmelere dikkatle bakmak zorundayız. Türkiye'ye giydirilen vasat ve dar elbiseyi yırtıp attı, Başkan Tayyip Erdoğan. Bugün, iddiası olan bir Türkiye var.
SONUÇ: TARİH YAZIYORUZ.
Her zirvede CUMHURBAŞKANIMIZ ERDOĞAN'ın cesur ve akıllı hamleleriyle yeniden dizayn edilmeye çalışılan Ortadoğu- Kuzey Afrika- Akdeniz tezgâhlarını bozuyoruz. ERDOĞAN LİDERLİĞİNDEKİ TÜRKİYE, BÜYÜK DEVLET REFLEKSİNİ KONUŞTURUYOR. HEM SAHADA HEM MASADA TARİH YAZMAYA DEVAM EDİYOR. BÜYÜK HEDEF 2071 KIZIL ELMA...