"İNSANI insanlığından utandıracak ne kadar işkence ve canilik varsa, 219 gün içinde Gazze ve Filistin topraklarında işlenmiştir. Sanmayın ki İsrail, Gazze'de duracak. Sanmayın ki Ramallah güvenlik içinde olacak. Bu azgın devlet, bu terör devleti eğer durdurulmazsa, vaat edilmiş topraklar hezeyanı ile gözünü er ya da geç Anadolu'ya dikecek. İsrail, Gazze'de sadece Filistinlilere saldırmıyor; bize saldırıyor, bize. Hamas, Gazze'de Anadolu'nun ileri hat savunmasını yapıyor.
Bunu göremeyecek kadar kör müsünüz? Bunu anlamayacak kadar mı idrakiniz kapandı?". Bu tarihi sözlerin sahibi, Müslüman dünyanın GÜR SESİ Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır.
TARİHİN ALTIN
SAYFALARINDA YER
ALACAK özelliktedir.
Başkan Erdoğan, Siyonist İsrail'in Gazze'ye saldırmasının arka planını anlatan sözlerini, AK Parti TBMM Grup toplantısında milletvekilleri dakikalarca ayakta alkışladılar. Erdoğan'ın içten bu sözleri, mağdur ve masum Müslüman dünyasında da büyük yankı yaptı. Erdoğan, dünyanın en tecrübeli 4 liderinden birisi. Siyonist İsrail'in Filistin'deki soykırımını, insanlık dışı davranışlarını dünya çapında KINAYAN küresel bir lider. Başkan Erdoğan, sessiz Müslüman dünyasını harekete geçiriyor.
Haçlı Siyonistlerin böldüğü Müslüman ülkelerle beraber KÜRESEL İNTİFADA'YI canlandırıyor. Evet.
Siyonistlerin uydurma kehanetleri, sözde vaat edilmiş topraklar sloganının arka planını net ve açık konuşmanın zamanı içindeyiz. Sözde, "Vaat edilmiş topraklar" hayali evanjelist-siyonistlerin gözünü kör etmiş durumda.
Netanyahu hiçbir kural tanımıyor. Eli kanlı bir terör örgütü gibi hareket edenlerden insanlık beklenemez.
Netanyahu eğer durdurulmazsa vaat edilmiş topraklar hezeyanı ile hareket etmeni sürdürecek İsrail'in Ortadoğu'yu parselleyen Derin Amerika'nın tetikçiliğini yaparak, gözünü Anadolu'ya dikeceğini asla unutmamalıyız. Netanyahu, Gazze'yi yutmak için, Büyük İsrail projesini, 'sözde vaat edilmiş topraklar' kehanetine göre yürütüyor. Masum Gazzelileri, JEOPOLİTİK strateji ile soykırıma tabi tutuyor. Netanyahu'nun, masum Gazzelileri bombalarken, KIZIL BUZAĞI önünde resim vermesi, kehanetlerinden bahsetmesi muhakkak ama muhakkak dikkate alınmalıdır. Kabala kehanetlerine göre, "Arz-ı mev'ûd" ne demektir?
Siyonistlerin devamlı gündemde tutup istismar ettikleri "vadedilmiş toprak" meselesi bugün Gazze'de uygulamaya sokulmak isteniyor. Derin İsrail'in yönlendirdiği Batı medyasındaki yayınlanan arzı-mevud haritalarına dikkatle bakınız. Sözde vaat edilen topraklar, Nil'den Fırat'a kadar parantezde iddia ediliyor. ''Lübnan, Irak, Suriye ve Fırat havzasına kadar Anadolu'yu (Malatya'ya kadar) içine almaktadır'' Bu topraklar kime nasıl vadedilmiş? Yeryüzünde Allah'a ait olduğu bilinen ve hiçbir harfine, kelimesine dokunulmadan bize kadar gelen tek kitap Kur'an-ı Kerim'dir. Kitab-ı Mukaddes denilen mecmuanın ihtiva ettiği Tevrat'ın Allah'tan geldiği gibi muhafaza edilmediğini, değiştiğini, kısmen kaybolduğunu, kısmen peygamberlere ve başkalarına ait sözlerin araya girdiğini bağımsız-tarafsız bilim adamları, Yahudiler ve Hristiyanlar da kabul etmektedirler. Müslümanlar tarih boyunca hâkim oldukları yerlerde din ve vicdan hürriyeti sağlamış, camilerin yanında kiliseler ve havralar da açık kalmış, buralarda Allah'ın adı anılmış, ayinler ve ibadetler yapılmıştır. İnsanlara dinleri, ırkları, renkleri, bölgeleri, kabiliyet ve varlıkları farklı diye zulmedilmemiş, herkese fırsat eşitliği tanınmıştır.
Siyonist Yahudiler ise ırkçılığı din haline getirmişlerdir, kendilerini Allah'ın has kulları, diğer insanları ise sağılacak inekler ve kullanılacak köleler olarak görmektedirler. Her vasıtayı mübah sayarak kendilerinden olmayan toplumların maddi ve manevi değerlerine, varlıklarına tecavüz etmektedirler.