CHP Genel Başkanı kim olursa olsun fark etmiyor. Kemal Kılıçdaroğlu gitse de Özgür Özel gelse de bir değişiklik olmuyor. Seçimler biter bitmez, eski defterler anında açıldı. Çünkü, Parti içi tartışma CHP'nin genlerinde var. Özgür Özel, CHP medyasından bir gazeteciye ilk demecini verdi. İzmir'de başkan adayı yapmadığı Tunç Soyer için, "En büyük hayal kırıklığım Tunç Soyer. Ona çok kızıyorum" diye kükredi. Özel, "seçimden önce çağırdım, anlattım. Cemil Tugay'ın ankette en yüksek oyu alan iki isimden biri olduğunu kendisi de gördü. Yurt dışı görev teklif ettim. Memnun oldu. Akşam yemeğe çıktık birlikte. 'Kıbrıs, Amerika ve Brüksel'deki temsilcilikle birlikte Pekin ve Moskova'da şube açalım. Yurt dışı ilişkilerde iyisiniz' dedim. 'Onore oldum, çok sevindim' dedi. Gitti, birkaç gün sonra çok kötü açıklamalar yaptı. En büyük hayal kırıklığım… Kimseye küskün değilim ama İzmir'de kazanmamız için hiçbir şey yapmadı. İzmir'de tehlike çanlarının çaldığı günler oldu. İzmir'i değil, kendisini düşündü. O yüzden çok kızıyorum ona" dedi. Aslında bu Ekrem İmamoğlu'na da mesajdı. Partinin başkanı benim, Ankara'yı aklının ucundan bile geçirme mesajıydı.
Yerel seçimlerde hüsrana uğrayan Meral Akşener'in OLAĞANÜSTÜ KONGE KARARI beklenen bir adımdı. Partinin oyu yüzde 3,77'ye geriledi. Akşener seçim öncesi, "başarılı olamazsam siyaseti bırakırım" demişti. Bir baktık, Akşener, "Milletimiz 1 il, 23 ilçe, 7 beldeyi İYİ Parti'ye emanet etti. Bu kıymetli emanet için teşekkür ediyoruz" dedi. Aslında koltuğu bırakmayacağını ima etti.
Yerel seçimlerde Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel'in başarılı olmasına en çok üzülenler belli. Kemal Kılıçdaroğlu'nun etrafında toplanmış, muhalif isimler çok üzgün. 1 Nisan hesapları yapan, Kemal Kılıçdaroğlu'nu yeniden genel başkanlığa getirmeyi hesaplayan muhalifler de hüsrana uğradı. Ancak şunu çok iyi biliyoruz ki, önümüzdeki günlerde Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş çok ciddi şekilde karşı karşıya gelecek. Çünkü 3'ü de hem CHP'yi hem de 2028'de Cumhurbaşkanlığı adaylığını istiyor. Bunun için yine çalışmayacaklar, iş yapmayacaklar. Sadece ve sadece kendi hesapları için çalışacaklar.
SONUÇ: Bir zamanlar ALTILI LASA masa vardı. Masada kim oturuyorsa hepsi hüsrana uğradı.
Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Başkan Erdoğan'ın gölgesini kendi gölgeleri sanan siyaset olarak sıradan olduklarını sürekli inkar eden ama 31 Mart'ta bunu öğrenen Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan, Saadet'i bitiren Temel Karamollaoğlu ve Gültekin Uysal, siyaseten bittiler. Ne kadar isteseler de ne kadar çabalasalar da bittiler. Özellikle Ahmet Davutoğlu ile Ali babacan7ın bir daha sokağa çıkmamaları gerekiyor. Halkta hiçbir karşılığı olmadığı belgelendi.