İmamoğlu yolcu mu!
ERDOĞAN'IN yeniden BAŞKAN olmasından sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nda "Panik ataklar" göze batıyor. İmamoğlu, derin psikolojik rahatsızlıklar sonucu vitrinlerden inmeyerek, vatandaşları tahrik ederek kendini koruma güdüsü içinde çırpınıyor. Neden? 14 Mayıs gecesi, CHP Politbürosu'ndan eline tutuşturulan eksik bilgilerle, CHP seçmenlerini kandırmaya yönelik, "Kılıçdaroğlu kazandı" üfürüğünden başlayarak, o gece bir CHP Genel Başkan Yardımcısı ile kavga etmesi, ardından Altılı Masa toplantısına davet edilmemesi İmamoğlu'nu endişelendirdi. 28 Mayıs sonrası İstanbul'a döndükten sonra, "DEĞİŞİM" iddiaları ile Kılıçdaroğlu'nu sıkıştırmaya çalışması, bir gazetede "hakkındaki davada istinaf mahkemesi kararı onandı' şeklinde çıkan yazı sonrası sinirlerinin gerilmesi ile iyice yoldan çıktı.
Doktorlara göre, şiddetli fiziksel belirtilere yol açan panik atak varlığında kişi, kendini aşırı kaygılı ve korku içinde hisseder.
Panik atak kişinin tehlikede veya zor durumda olduğunu düşünmesine bağlı olarak kaygı duyması ve korku hissetmesi durumu olarak tanımlanabilir. Kişinin vücudu, gerçekten büyük bir tehlikeyle karşı karşıyaymış gibi tepki verir.
Nitekim, İmamoğlu sürekli yaşadığı 'görevden alınma, siyasal haklarını kaybetme' korkusuna kapılmış görünüyor.
Ne olmuştu?
30 Ekim 2019'da Fransa/ Strasbourg'da düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'ne katılan İBB Başkanı, "İktidarın İstanbul'da seçimi, YSK kararı ile iptal ettirerek kazanmak istediğini" dile getirmişti.
Konuşmadan 4 gün sonra, 4 Kasım 2019'da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Terörist olmaktan ceza alanları bu ülkenin selameti ve o beldenin selameti için görevden aldığımızda Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye'yi şikayet ediyorlar" demişti. İmamoğlu, aynı gün gazetecilerin Soylu'nun sözlerinin kendisine hatırlatılması üzerıne "31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır" iddiasında bulundu. Bu açıklamayla ilgili olarak, YSK Başkanlığı bir suç duyurusunda bulunarak, kurul üyelerine hakaret içeren beyanda bulunulduğu, söylemin kamu görevlisi olan ve kurul halinde çalışan mağdurlara yönelik olduğu belirtildi.
Şüphelinin suç tarihi itibarıyla İBB Başkanı olarak görevini yapmakta olduğu görülse de soruşturma konusu eylemin şüphelinin kişisel suçu olarak değerlendirilmesinde zaruret olmadığı, İmamoğlu'nun üzerine atılı suçu işlediği ve kamu davası açılması için gereken yeterli şüphe seviyesine ulaşıldığı anlatıldı.
Mahkeme, İmamoğlu için "2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak" kararı vermişti. Yerel mahkeme kararına karşı, İmamoğlu'nun itirazı halen İSTİNAF MAHKEMESİ'nde görüşülmek üzere bekliyor. İstinaf onaylarsa, İmamoğlu bu kararı da YARGITAY nezdinde temyiz edebiliyor. Yargıtay'ın İmamoğlu adına verilen kararı kesinleşirse İBB Başkanı için siyasi yasak süreci başlayacak, seçme ve seçilme haklarından yoksun bırakılacak.
GÖREVDEN ALINMA ZAMANI NE OLABİLİR?
Yerel mahkeme kararı sonucu, İçişleri Bakanlığı İmamoğlu'nu görevden uzaklaştırmadı. İstinafın kararını beklemeyi tercih etti.
Peki İSTİNAF ONAYLARSA, Yargıtay'dan son karar çıkıncaya kadar GEÇİCİ UZAKLAŞTIRMA olabilir mi?
Bu halen tartışılıyor. Bir kısım hukukçular, görevi gereğinden ceza alınmadığından, Yagıtay kararı kesinleşinceye kadar, görev devam eder diyor. Bir kısım hukukçular, İSTİNAF MAHKEMELERİ ÖN YARGITAY görevi yapar. Buradan çıkan karara, Yargıtay nezdinde İmamoğlu'nun itiraz etme hakkı olsa bile, geçici uzaklaştırma imkanı doğar görüşünde...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- CHP'nin güya Esenyurt rövanşı (22.11.2024)
- 2 fay hattı hareketlendi (21.11.2024)
- Trump'ın şahinleri (19.11.2024)
- Dünyanın kalbi Ankara'da atacak (18.11.2024)
- Bir gece ansızın gelebiliriz (17.11.2024)
- Trump’ın şahinleri göreve geliyor (15.11.2024)
- CHP arı kovanı (14.11.2024)
- Küresel güç: Türk Devletler Birliği (10.11.2024)
- Gözler Erdoğan ve Trump’ta (09.11.2024)
- Gök Vatan'ın çatısı (04.11.2024)