14 Mayıs'ta Başkan Erdoğan'la arasında 3 milyona yakın fark oluşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, vurgun yedi.
Kılıçdaroğlu panikledi. Kilit adamları arasında kavgalar çıktı. Bazılarını görevden aldı. Genel Merkez ile seçim gecesi ekranda yalanlar söyleyen İstanbul ve Ankara Belediye Başkanları kapıştı.
CHP'de umut yasta... CHP'de, hem parti içi, hem de diğer partilere yönelik eleştiriler "biz dememiş miydik" kelimeleri havada uçuşuyor.
CHP içinden ve arka bahçesinden özellikle Ahmet Davutoğlu'na ve Ali Babacan'a, 'Faydalı olmadılar, çalışmadılar' suçlamaları yükseldi.
Kırıcı laflara karşı, Davutoğlu ve Babacan sıkıştılar, ikinci tur mesajı verirken, Meral Akşener'in suskunluğu dikkatleri çekti. Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs'ın siyasi faturasını Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel ile seçim kampanyasını yürüten Akan Abdula ve Ali Kiremitçioğlu'na kesti.
Seçimler bittikten sonra veri akışı sırasında CHP Genel Başkan Medya Başdanışmanı Tuncay Özkan'ın arkasında bulunan ANKA Ajansı'nın verilerine dayanarak, üç kez basının karşısına çıkıp Kılıçdaroğlu'nun zaferini ilan eden İmamoğlu ve Yavaş'ın yalanları da parti içinde sorunları büyüttü. CHP tepelerinde Sinan Oğan ve Ümit Özdağ ile bir araya gelinip gelinmeyeceği konusunda kafa karışıklığı dikkatleri çekiyor.
Kılıçdaroğlu polit bürosu'ndan bazıları, 'Gerek yok, hızla sert bir kampanya yapalım. Sinan Ogan'a oy verenlere ve seçime katılmayanlara süratle yaklaşalım' derken, bazılarının Kılıçdaroğlu, Perşembe (bugün) Oğan'ı araması için bastırıyor. CHP polit bürosu, çok kızdıkları Muharrem İnce ile temas kurulmayacağını kararlaştırdı.
Peki dün ne oldu? Kılıçdaroğlu, bir video çekti. O videoda partiden attığı Atatürkçülüğü hatırladı. Tabii ki gerçek değil. FETÖ'ye kızdı. CHP listesinden Meclis'e aldığı FETÖ'cüleri herkes biliyor. Şimdi 15 IQ'su olanın bile inanmayacağı bir politikaya geçiş yapıyor. Kavgaların arasında CHP Genel Merkezi'nde, "HDP'den uzaklaşmış gibi yapalım. PKK ile bağlantısı olduğunu herkes biliyor. Daha fazla bunu yokmuş gibi yapamayız. Demirtaş'a da haber gönderip, 28 Mayıs'a kadar uzak duralım", "FETÖ'den uzaklaşmış gibi yapalım" taktikleri konuşuldu, Kemal Kılıçdaroğlu da böyle bir video çekti. Kemal bey günaydın, siz kimi kandırıyorsunuz. Teröristlerle beraber yürüyorsunuz, ülkeyi bölmek için Anayasa'dan Türklüğü yok etmek için anlaştınız. Teröristlere özgürlük sözü verdiniz. Bu kadar kolay mı?
Halkı bu kadar cahil görüyorsunuz.
Kendinizce, "Onları kandırmak kolay" diyorsunuz ama Aziz Millet bunu yemez. Yemediğini de 14 Mayıs'ta gösterdi.
SONUÇ: Kemal Kılıçdaroğlu, HDPKK destekli masa Meclis'i kaybetti. Meclis'i kaybeden birine Cumhurbaşkanlığı vermek ne kadar doğru? Hem de şahlanan bir Türkiye'ye karşı, ülkeyi yabancıların emrine vermek isteyen bir akılla mı bunu başaracaksınız? Aziz Millet, bu ülkeyi böldürmeyeceğini dünyaya haykırdı. Şimdi siz dönerek kimi kandıracaksınız? Parayla satın aldığınız anketçiler ne durumda?
Bunu herkes merak ediyor. Bu konuda neden sessiz kalıyorsunuz?
Kemal bey siz bu ülkeyi de Aziz Milleti de tanımamışsınız.