BÜYÜK TÜRK MİLLETİ bir kez daha dayanışmanın nasıl olduğunu gösterdi. BU RUH İSTİKLAL SAVAŞI'NDA DA VARDI. İSTİKBAL SAVAŞINDA DA VAR OLDU. Kar kış demeden, o soğukta bir canı sağ kurtarmak için isimsiz kahramanları kucaklayan, deprem bölgesindeki insanlarımıza maddi manevi her türlü yardım için ayağa kalkan koca yürekli insanlarımızın varlığı BÜYÜK TÜRKMİLLLETİ'nin sarsılsa da yıkılmayacağının açık göstergesidir. Deprem son yüzyılın en büyüğü. Ağır kış şartlarında milletçe seferber olduk. Kısa zamanda toprak altında kalan canlarımızı kurtarmaya, yaraları sarmaya yöneldik. Milletimizin merhameti, hamiyeti ile yaralar sarılmaya devam ediyor. Depremde 89. saatte, 105. saatte ve 110. saatte mucize kurtuluşlar art arda geldi. 121 CANIMIZKURTARILDI. Enkaz altından sağ olarak kurtarılan her vatandaş umutları biraz daha büyüttü. Gaziantep'in İslahiye ilçesi depremin 89. saatinde bir mucizeye daha tanıklık etti.
İlçenin Çamlıca Caddesi'ndeki Cumhuriyet Apartmanı'nda mahsur kalan 23 yaşındaki Yiğit Akar enkazdan sağ olarak çıkarıldı. Yiğit Akar'a kurtarma çalışmalarına katılan itfaiye eri depremzedeye botunu verdi.
Malatya'da 7 yaşındaki Miran Gül, serum bağlanıp yatırıldığı sedyeden ayağa kalkmaya çalışarak, "Nereye gideceğiz" deyince onlarca kurtarma personelini duygulandırdı. Annesi ve 2 ablasını depremde kaybeden Miran Gül'ü sağ olarak enkazdan çıkardılar. Hatay'ın Antakya ilçesinde Suriye uyruklu 23 yaşındaki anne ile 4 yaşındaki kızı kurtarıldı.
Türkiye tarihinin en ağır deprem felaketini yaşarken, ACILARI SİYALAŞTIRANLARI bir kez daha gördük. Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve niceleri. Devletimiz, Milletimiz seferberlik içinde iken, TEKYÜREK OLMUŞ acılara karşı direnirken maalesef milletimizin birliğini kırmaya yönelik bazı çevrelerın acıları siyalaştırmaktan çekinmedikleri gözlendi. Özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun deprem bölgesine gittiğinde yaptığı açıklamaların belki de tamamı iftiralarla doluydu. Yok "Hatay Havalimanı'nı onarıyorlarmış, gelin tutuklayın" mesajı, her yere yetişiyorlarmış.
Arkadaş, senin partinin yönettiği Hatay'da 20 yıldır tek bir icraatınız var mı? Senin ekibinin izin verdiği çakma binaların hepsi yerle bir oldu. Bunlardan utanç duyacağına, vicdan yapacağına yine yalanlara sarıldı. Bu kadarına da pes. Ankara'da, İstanbul'da 4 yıla yakın süreder tek bir icraatınız var mı? İzmir'in en güzel yerleri lağım kokuyor. Bunlara sesin çıkmıyor, iftiralarla seçim planını ortaya saçıyor. YAZIKLAR OLSUN SANA VESENİN GİBİ İFTİRA ATANLARA...
Sosyal medyanın küstah mesajlarla ortalığı karıştırması da dikkatlerden kaçmadı. CHP Grup Başkan vekili Engin Özkoç'un daha da ileriye giden tutarsız sözleri, TEK YÜREK ortamını bozmaya yönelmesi maalesef, toplumsal huzuru bozacak özellikler gösterdi.
Bazıları bu durumdan siyasal muhalefet devşirmek isterken, dezenformasyona varan ifadeleri ortaya saçmaktan utanmıyorlar.
Felaketle mücadele edilirken, psikolojiyi ve moralleri etkileyecek hiçbir şey kabul edilemez. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan "Bu dönem bir birlik, beraberlik, dayanışma dönemidir. Böyle bir dönemde hala basit, siyasi çıkar uğruna, çirkefçe hala olumsuz kampanyalar yürütmeyi ben şu anda hazmedemiyorum" dedi. Evet Kılıçdaroğlu böyle bir durumu hazmediyor. Meral Akşener de 5 gün sonra bölgeye gidiyor, siyasi şovuna başlıyor. Ancak o siyasi şovu başlamadan bitti.
Acılarla mücadele eden halk, ona gerekli dersi verdi.
SONUÇ: Sahte ihbarlar, fırsatçılıklar, yağmacılıklar vicdansızlıktır. Gönlünü, kapısını depremzede kardeşlerine açan insanlarımızın moralini bozmaya çalışmak vatan düşmanlığıdır. Devletimiz ve milletimiz el ele beraberliğini kırmaya çalışmak, "asker, jandarma, polis göremedik" yalan haberleri kusmak, HAYSİYETSİZLİK,NAMUSSUZLUK, ŞEREFSİZLİKTİR.
Birazcık acıya saygınız olsun.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.