AYLARDAN beri altı+HDP masası bir aday çıkarmakta anlaşamıyor. Manevralarının sonuna geldiler. Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener arasında devam eden GÖLGE BOKSU, insanları sıktı.
Aylardır, Kemal Kılıçdaroğlu, aday olmak istediğini gösteren birçok laf ediyor, geziyor, dolaşıyor ama Meral Hanım anlamamazlıktan geliyor.
Kılıçdaroğlu'nun önüne İmamoğlu'nu, Mansur Yavaş'ı sürüyor, Kemal bey, duymazlıktan vazgeçmiyor. Yetmiyor Meral Akşener, "Kazanacak aday arıyoruz" diyor, Kılıçdaroğlu yutkunuyor.
Birbirlerini dövüyorlar. Subliminal mesajlar vererek sona gelindi. 26 Ocak'ta, Meral Akşener'in misafiri olacaklar. Burada son düello olabilir. Düellodan kim çıkar bilinmiyor. Evet. Ya Kemal Bey pes edecek, ya Meral hanım. İkisi de pes etmezse, Amerika onlara bir isim verecektir. Paketlerinde birkaç isim var.
Birisi Anayasacı, diğeri uluslararası bir Prof. Doktor. Bir diğeri tanınmış, sık sık yurtdışına gidip gelen bir işadamının ismi geçiyor. Sızan son habere göre altılı masanın Cumhurbaşkanı seçimini kazanmaktan umutları çok azalmış.
Nitekim "Seçimi ikinci tura nasıl taşıyabiliriz de belki alırız" hesapları yapıyorlar. Bu yolda Kemal Kılıçdaroğlu ve Ali Babacan, PKK'nın siyasi kolu HDP'yi kafaya almaya çalışırken, Meral Akşener yanaşmıyor. Bu arada Kemal bey ve Meral hanım dışında 4 lider, yeni seçim sisteminin girdabından kurtulmak için daha çok milletvekili kontenjanı bakanlık peşinde pazarlıklarını tırmandırıyor. Siyaseti yakından bilen bir duayen politikacı ile konuştum. Dedi ki "Kemal Kılıçdaroğlu'nun gözünü kan bürümüş. Davutoğlu'na, Babacan'a, Karamollaoğlu'na 20'şer kişilik CHP kontenjanı verir, Gültekin Uysal'ı da CHP'den milletvekili yaparlar, bu dört isimden Kemal Kılıçdaroğlu destek alır.
Geriye tek Meral Akşener kalır. Birisi pes eder. Etmediler, dış kulvarlardan bir isim gelir." Altı liderin kafalarında, daha çok Meclis'in kontrolünü ele geçirmek var. Simülasyon üstüne simülasyon yapıyorlar. Bunun için 30 Ocak'ta eğer anlaşırlarsa, hepsi de milletvekili olmayı, cumhurbaşkanlığını alırlarsa BAŞKAN YARDIMCISI olacaklarını diplomatik cümlelerle yazıya dökecekler.
Bu noktada da tuhaf bir durum ortaya çıkacak. Nasıl mı? Velev ki altılı masa HDP-PKK ile Meclis'e 306 milletvekili ile geldiler. Bir Meclis Başkanı seçecekler.
305'te kaldılar. Cumhurbaşkanlığını kazanmışlarsa, Başkan yardımcısı olmaları için milletvekilliğinden istifa edecekler. Altı veya beş genel başkan istifa ederlerse Meclis'te azınlığa düşecekler. Diyelim, üçü istifa etti ikisi Meclis'te kaldı. Cumhurbaşkanına nasıl olacak da altı lider ortak imza verecek?
GARABET DURUM. ANAYASA SUÇU. AFRİKA'DA BİLE BÖYLE bir idare olmaz. Altılı masa Türkiye'yi yönetecek bir cumhurbaşkanı adayı aramıyor, kendilerine itaat edecek bir KUKLA İSİM arıyorlar. Velev ki yüzde 50 artı bir ile seçilmiş altılı masa CUMHURBAŞKANI'na pranga takacaklar, kolunu bacağını bağlayacaklar, altı liderden gelenleri imza etmek mecburiyetinde kalacak. Kemal Kılıçdaroğlu ve yavrularının icazetleri doğrultusunda konuşacak, gezecek.
Ortak imzalı gezi programlarına harfiyen uyacak. Böyle rezalet, felaket, hukuk katliamı olabilir mi?
SONUÇ: Her kafadan ayrı bir sesin çıktığı Altı+HDP masasının adayı velev ki seçildi, Türkiye gibi bölgesel gücü nasıl yönetecek! Mesela söz gelimi seçilen aday bir başka devlet başkanını araması gerektiğinde altılı masaya "Konuşayım mı?" diye soracak.
Ahmet Davutoğlu "Hayır" Meral hanım "Çok iyi olur!" diyecek. Kemal bey de "Başkan yardımcısı" olarak ortayı bulmaya çalışacak. Bir kavga gürültü.
Herhalde YAZI TURA ATACAKLAR!
Diyelim ki altılı masanın başkanı Bir NATO veya küresel zirveye gidecek, yanında yardımcıları olacak mı? Yarısı gelmedi. Ankara'da kalanlara ''burada şöyle yapalım mı?" diye telefon edilecek mi? Kemal Kılıçdaroğlu ve yavrularının çizdikleri yol haritası dışına çıkarsa KUKLA CUMHURBAŞKANI ne olacak? Ahmet Davutoğlu söyledi.
Desteğini çekecekmiş. Böyle bir Türkiye'yi düşünmek bile sinirleri bozuyor.
Türkiye gibi bölgesel güç-küresel aktör Türkiye böyle idare edilemez. AZİZ MİLLETİMİZ BÖYLE BİR YÖNETİM MODELİNE İZİN VERMEZ.