Stockholm Sendromu!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun IMF TRENİ'NE BİNMESİ, İTHAL DANIŞMANLARLA
YOLLARA ÇIKMASI yoğun tartışmalara konu oluyor. Milli ve yerli paradigmaların mimarı BAŞKAN ERDOĞAN'ın Kemal Kılıçdaroğlu'nun ithal danışmanları ile ilgili Samsun'da yaptığı konuşma çok anlamlıydı: "Parayı vampir gibi kanımızı emmeyi bekleyen tefecilerden, karanlık küresel ağlardan, terör örgütlerinin insafından, kalkınmayı yaptıklarımızı yıkarak sağlamaktan sürekli her şeyi başkalarından bekleyen, hani derler ya celladına aşık maktul psikolojisiyle hareket eden böyle bir kafanın hangi tarafını ciddiye alarak tartışabiliriz ki." Kemal Kılıçdaroğlu'nun celladına aşık maktul psikolojisiyle hareket ettiğini, 12 yıldır bir çok olayda gördük. Kılıçdaroğlu'nun "celladına aşık olma psikolojisi'ni analiz edelim. Celladına aşık olma psikolojisi bir diğer adıyla "Stockholm Sendromu"dur. Adını ilk olarak 1973 yılında yaşanan bir banka soygunundan alır.
'Stockholm Sendromu' nedir, belirtileri nelerdir? İnsanın kendisini zora sokan koşulları savunması, sıkıntıya sokan koşulların nedenlerini görmemesi, ezilmesine rağmen ezen kişiye karşı minnet duyması olarak tanımlanır.
Bu tanımlamaya bakarak Kemal Kılıçdaroğlu'nun Stockholm Sendromu yaşadığını iddia etmek yanlış olmaz.
Stockholm Sendromu'na göre ezilen durumunda olan bir insan, kendisini özgürlüklerini kısıtlamakla yoğun strese sokan kişilerin bakış açısını benimseyebilir! Böyle olunca o kişi kendisine yanlış işler yaptıran bir tür kahramana dönüşür. O kişiye sempati ve empati oluşan psikolojik duruma girer.
Geçtiğimiz haftalarda terör örgütü FETÖ'nün firari isimlerinden biri, 2010 Mayıs'ında Deniz Baykal'ın CHP Genel Başkanlığından istifa etmesiyle sonuçlanan kaset kumpasının bir FETÖ organizasyonu olduğunu itiraf etti.
Kılıçdaroğlu'ndan bir ses çıkmadı.
CHP lideri Kanun Hükmünde Kararname ile görevden alınan kamu görevlilerine ilişkin, "KHK'lıların tamamını görevlerine iade edeceğiz" dedi. Yine Kılıçdaroğlu derin ABDFETÖ iddialarını dillendiriyor. Derin ABD-Avrupa Türkiye'yi kuşatma sinsi planlarına ses çıkaramıyor. Yabancı elçilere Türkiye'yi şikayet ediyor.
Narko laflarını çekinmeden kullanıyor.
BAŞKAN ERDOĞAN, Türkiye'nin 61 yıllık hayalini gerçekleştirdi, milli ve yerli Togg otomobil fabrikasını kurdu. Böyle müthiş bır başarıya imza atan Togg fabrikasına Kılıçdaroğlu hala gitmedi. CHP'nin arka bahçesi, gayrı milli konuşmalar yapıyor.
MİLLİ HAMLELERE takoz olmanın peşindeler. Derin ABD, 2012 yılından itibaren yeni dünya düzeni planını devreye sokmuştu. Doğu Akdeniz- Ege-Karadeniz, Kuzey Afrika ve Ortadoğu düzenini dizayn etmek için Washington'da, Londra'da, Berlin'de TOP SECRET (Çok gizli) taktikler hazırlıyorlardı. Başkan Erdoğan liderliğindeki Türkiye, BAĞIMSIZ TÜRKİYE paradigmalarıyla yürüdü.
CELLAT derin ABD ve Avrupa'nın planlarını bozdu. CELLAT DERİN AMERİKA RAHATSIZDI. Celladına aşık olma psikolojisi ile Kılıçdaroğlu ve arka bahçesinin de morali bozuldu.
SONUÇ: Cellat derin ABD, 1945'lerde Türkiye'ye Marshal Planı ile prangayı taktı. Atatürk'ün kurduğu uçak fabrikalarını CHP tek parti yönetimi marangoz fabrikalarına çevirmişti. Aradan 75 yıl geçti, Kemal Kılıçdaroğlu Amerika'da GERMAN MARSHALL FON (SOROS KARARGAHI) ile görüştü Londra'da Baronlardan para alma görüşmeleri yaptı. CELLATLAR'ın istediği İTHAL DANIŞMANLARI yanına aldı. IMF trenine bindi. BUNLAR, CELLATI'NA (Derin ABDDerin Avrupa) AŞIK OLMANIN BELGELERİDİR. NOKTA...