Koridor stratejisi

GERÇEKTEN 21'inci Yüzyıl, TÜRKİYE YÜZYILI OLACAK.
İnşa edilmekte olan Yeni Dünya Düzeni'ne yönelik TÜRKİYE MERKEZ ÜLKE PARADİGMASI doğrultusunda Başkan Tayyip Erdoğan tarihi adımlar atıyor. Nitekim, Başkan Erdoğan katıldığı Asya Konferansı'nda Türkiye'nin YENİDEN ASYA parantezinde, gelecek 10 yılların kaderini belirleyecek ASYA-AVRUPA HATTINA yönelik jeopolitik hamleler gerçekleştirdi.
Başkan Erdoğan, Astana'da "Asya -Avrupa hattında Kazakistan'la Orta Koridor'un geliştirilmesi için ortaklaşa çalışıyoruz. Türkiye, merkez ülke olacak" sözleriyle tarihi gelişmeyi açıkladı.
EVET. Kuzey-güney ve doğu-batı eksenli rotalar açısından TÜRKİYE MERKEZ ÜLKE POZİSYONUNA geliyor. Asya-Avrupa bağlantısını sağlayan rotalardan en az maliyetli, en güvenli ve en istikrarlısının Orta Koridor olduğu net biçimde ortaya çıktı.
Başkan Erdoğan'ın dikkati çektiği ORTA KORİDOR, gerek Çin'in Avrupa'ya ulaşması gerekse Batı'nın Kafkasya ve Orta Asya merkezli enerji ve ulaştırma projeleri geliştirmesi bakımından ideal güzergah olduğunu kanıtlıyor. Asya- Avrupa hattında, Kuzey Koridoru Ukrayna savaşı nedeniyle, Güney Koridoru da Orta Doğu merkezli istikrarsızlıklar nedeniyle çeşitli güvenlik sorunlarını barındırırken Türkiye'den geçen Orta Koridor, bölgenin istikrarına ve refahına ciddi katkılar sağlayacak.
Bu sebeple Orta Koridor bir istikrar ve refah koridoru olarak adlandırılabilir.
Zira Kuzey Koridoru, Rusya, Çin ve ABD arasındaki rekabetten etkilenecek.
Başkan Tayyip Erdoğan'ın Astana'da üzerinde en çok durduğu, Türkiye'nin de dahil olduğu "Orta Koridor" birçok ülke açısından stratejik önem taşıyor.
Bu durum Türkiye'den Kafkaslar'a, oradan da Hazar Denizi'ni aşarak Türkmenistan ile Kazakistan'ı takiben Orta Asya ve Çin'e ulaşan Orta Koridor'u daha da değerli hale getirmiş durumda. Pekin'den Londra'ya uzanan bu hat, yıllık 1 TRİLYON DOLARLIK ticaret trafiğinin kalbinde yer alıyor.
Özellikle de Başkan Erdoğan'ın ilmek ilmek ördüğü TÜRK DEVLETLER BİRLİĞİ stratejisi ile Türkmenistan, Kazakistan ve Azerbaycan limanlarında lojistik merkezler ve serbest ticaret sahaları kurulması, Trans-Hazar iş birliğinin gelişmesine ve derinleşmesine katkı sağlamaktadır. Bu noktada, ZENGEZUR KORİDORU'NUN önünün açılmasında, Başkan Erdoğan ile Aliyev'in tarihi beraberliğine özellikle dikkat çekiliyor, Ermeni işgalinden, Türkiye-Azerbaycan kardeşliği ile kurtulan Karabağ üzerinden geçen Orta Koridor'un anlam ve önemini Başkan Tayyip Erdoğan şöyle dile getirdi:
"Koridor iki ayrı hattan oluşuyor. İlki Karadeniz üzerinden Gürcistan'a oradan limanlarla Avrupa'ya geçiştir. Burada Türkiye MERKEZ. İstanbul ve Çanakkale boğazlarının tarihi stratejik konumu ve bu noktada KANAL İSTANBUL'un önemi daha çok ortaya çıkmaktadır. Diğer hat DEMİRYOL-KARAYOLLARI Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırma yoludur.
TÜRKİYE YİNE MERKEZ. Bakü- Tiflis-Kars (BTK) Demir Yolu Hattı'nın faaliyete geçmesi ve Marmaray ve Yavuz Sultan Selim köprüsü Projesi sayesinde Türkiye demir yollarının Avrupa hatlarına bağlanmasıyla Orta Koridor daha büyük önem kazandı. Türkiye kilit ülke." Mevcut ve olası şartlar incelendiğinde Doğu ekonomisini Avrupa ve Orta Doğu'ya karadan taşıyacak en sorunsuz rotanın Orta Koridor olduğu anlaşılmaktadır.
SONUÇ: Türkiye, Orta Asya ve Orta Doğu'da ekonomik alanda iş birliği yapılabilecek yerler arasında en önemli ülke konumundadır. Başkan Erdoğan -Türk Devlet Aklı'nın gelecek dünyayı çok iyı okuyarak yürüttüğü strateji Orta Koridor'un Türkiye'yi Asya- Avrupa bağlamında stratejik geçiş güzergahlarının tamamını kontrol etmesini ve kilit ülke konumuna getirmesine vesile olacak. ANLAŞILDI MI KEMAL KILIÇDAROĞLU?
Bu işler, Amerika'dan icazet almaya benzemez...