HATIRLATMA dozu bir aşının üzerinden belirli bir zaman geçtikten sonra etkisinin yitirilmeye başlanması nedeniyle vurulan yeni doz olarak isimlendirilebilir.
Sustu, sustu, gelişmeleri izledi ve Abdullah Gül, Başkan Erdoğan'ı yıkma ekibinde yer aldığını yine gösterdi.
Yaptığı açıklamalar, adeta KEMAL KILIÇDAROĞLU ve yavrularına HATIRLATMA DOZU manasında oldu. Gül, "Altılı Masa'nın karıştığını, ortak aday belirlemekte' açmaza girdiğini fark edince, hemen ortaya çıktı, 'Ben varım. Unutmayın beni' mesajı verdi.
Gül röportajla, Başkan Erdoğan'ı hedef seçiyor. ALTILI MASA'da adamlarının olduğunun sinyalini veriyor. ALTILI MASA'nın 0.75 oy bandındaki figüranları Ali Babacan ve Temel Karamollaoğlu, Abdullah Gül'ün adaylığı için zaten çok istekli.
Ahmet Davutoğlu ise ne yapacağını bilmiyor. Evet, ALTILI MASA ve gizli ortak HDPKK ile yola çıktı.
HDPKK, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını destekliyor. Ancak Akşener'i istemiyor.
Akşener, HDPKK için partideki milliyetçi birkaç ismin üzerini çizmesine rağmen HDPKK'yı ikna edememiş görünüyor. Ancak Akşener'in manevraları baş döndürüyor.
Ekrem İmamoğlu'nu öne çıkardı.
İmamoğlu, gözden düştü. Mansur Yavaş'a döndü. Kılıçdaroğlu ile Yavaş'ı çarpıştırıp, aradan sıyrılıp ortak adaylık oyunu planladı. O da tutmadı. Kılıçdaroğlu ve Akşener arasında ORTAK ADAYLIĞIN KİLİTLENDİĞİNİ gören Abdullah Gül de "HATIRLATMA DOZU" ile ortaya çıksa da istediği etkiyi yapamadı. Çünkü DAVASINI SATANLAR asla ve asla Türkiye'de sevilmezler.
Bir de röportajda sanki ORTAK ADAY olmuş izlenimi veriyor.
Karşısında Erdoğan sayesinde AK Parti milletvekili olan zat da onu bu konumda göstermeye çalışıyor.
KOMİKLER. Ekonomiyi yönetenlerin yurt dışında sevilmesi gerektiğini söylüyor.
GÜL aslında diyor ki, "Bırakın Avrupa veya Amerika bu isimleri belirlesin." O devirler artık tarih oldu. Abdullah Gül, neler yapılacağını söylüyor da, kuracağı ekibin başına Ali Babacan'ı getireceğini şimdilik deklare etmiyor.
Gül zaten asla açık açık konuşmaz, konuşamaz. Hep sessizce bir şeylerin olmasını bekler, sonra ortaya çıkar.
İşte AZİZ MİLLET de bunu sevmez. AK Parti'de siyaset yapanlar, Başkan Erdoğan'ın gölgesini kendi gölgesi sandı. Hala o gölgenin olduğunu sanıyorlar.
Hiçbirinin projesi yok. Ne ALTILI MASA'nın ne de masanın gizli ortağı HDPKK'nın. Tek dertleri var. O da BAŞKAN ERDOĞAN ve BÜYÜK TÜRKİYE YÜRÜYÜŞÜ'nü durdurmak.
SONUÇ: ALTILI MASA ve gizli ortak HDPKK'nın iki teknik direktörü var. Abdullah Gül'ün son olarak Temel Karamollaoğlu ile Haziran'da buluştuğunu biliyoruz.
Kılıçdaroğlu ve Babacan'ın da Gül ile temasta olduğu gizli değil. Gül'ün Kılıçdaroğlu masasının teknik direktörü olduğundan kimsenin kuşkusu yok.
ALTI artı HDP'nin ikinci teknik direktörü Selahattin Demirtaş da sahnede. İnceden inceye ayar veriyorlar. Çünkü ALTILI MASA'nın ipinin ellerinde olduğunu artık gizlemiyorlar. ALTILI MASA'nın aktörlerinin HDP'yi eleştirdiklerini duydunuz mu? Bırakın HDP'yi, PKK'yı bile eleştiremiyorlar. Çünkü PKK ile HDP'nin tüm hayalleri aynı. SEÇİM için HDP'ye de Demirtaş'a da sessiz kalacaklar.
Demirtaş, terör suçundan yargılanıyor, hapiste sık sık özellikle yabancı basına (BBC başta) ve iç siyasete yönelik mesajlarıyla, Kılıçdaroğlu ve yavrularına taktikler veriyor. Onlar da bunu uyguluyor.
Maalesef gerçekler böyle. ALTI ARTI HDP MASASI'NIN ALTI DA ÜSTÜ DE BİR ALEM. Bu aleme düşenler yandı.