Alma mazlumun ahını...

BAŞTA ABD ve İngiltere, İsveç ve Finlandiya'yı hemen NATO üyesi yapma konusunda afra tafra ile işe koyulmuşlardı.
İspanya'nın başkenti Madrid'de 29-30 Haziran'da yapılacak NATO Liderler Zirvesi yaklaştıkça İsveç ve Finlandiya'nın terör örgütü PKKPYD'yi kucaklamaktan vazgeçip geçmeyecekleri dikkatle takip ediliyor.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in hafta başında yaptığı "İlla bu zirvede üye olmaları şart değil" şeklindeki açıklamaları Amerika ve NATO üyelerinin adeta kıvrandığını gösteriyor...
Aynı Jens Stoltenberg tam bir ay önce de iki ülkenin adaylık başvurularını, "Kaçırılmaması gereken tarihi bir an" olarak selamlamıştı!
ABD ve NATO'nun bu girişimi Türkiye'nin haklı taleplerinin karşılığı, yıllardır çektiği acıların 'intikamı' olarak muhakkak değerlendirilmelidir.
Evet. İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılımı ABD tarafından; "Tam desteğimize sahipler" denerek karşılanmıştı.
Türkiye'nin haklı, meşru, kararlıkla ortaya koyduğu PKK-PYD şartı karşısında şimdi gelinen noktayı NATO ve ABD'nin görmemesi mümkün mü? Peki, Washington ne hissediyor?
Elbette, Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'ya koyduğu PKK-PYD tavrı, bu bölücü terör örgütünün arkasındaki ağababaları Amerika ve Almanya'yı da derinden uyarmaktadır.
Başkan Erdoğan liderliğindeki Türkiye tavrını ortaya koyarken elbette BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARADİGMALARI bağlamında hareket ediyor.
Başkan Tayyip Erdoğan 29- 30 Haziran'daki NATO Liderler Zirvesi'ne çantasında çok hassas dosyalarla gidecek.
Türkiye'nin tezlerini özel belge ve dosyalarla ortaya koyacak. Erdoğan'ın çantasında şu dosyaların bulunduğu konuşuluyor:
1) İsveç ve Finlandiya'dan beklenen somut garantiler.
2) NATO'nun terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD'yi kara listeye alması, lojistiklerin kesilmesine yönelik somut yazılı metinlerin hazırlanması.
3) Ege Adaları'nın silahlardan arındırılması...
Yunanistan'ın yükümlülüklerini yerine getirmesinin sağlanması.
4) Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta terör örgütü PKK-PYD'ye karşı yürüteceği yeni operasyonlar.
5) Ukrayna savaşında Türkiye'nin arabuluculuğunun olası gelişmeleri...
6) İsveç ve Finlandiya'nın terör örgütü PKK/YPG/PYD'ye verdiği silahlar ile finansal ve siyasi destek kanıtlarıyla bir kez daha ortaya konulacak, bu hasmane tutum sürerken 'müttefiklik' ilişkisi kurulamayacağı ifade edilecek.
Dosyanın içinde son olarak Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki operasyonlar sırasında ele geçirilen İsveç yapımı 200-1000 metre menzilli 84 kalibrelik AT-4 tanksavar silahlarının seri numaraları ve fotoğrafları yer alacak.
SONUÇ: Derin ABD'nin aparatı terör örgütü PKK-PYD'nin önemlı NATO üyeleri tarafından yıllardır korunduğu gerçeği karşısında Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı gerekli cevabı vermiştir.
Gerekli hamleleri yapmıştır.
Yaşanan stratejik gerçekliği daha görünür noktaya taşımıştır. Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı, "Bölücü terör PKK'-PYD'yi kucaklayan İsveç ve Finlandiya'dan Türkiye'nin haklı beklentilerinin karşılandığı somut adımlar görmeden, terörizmle mücadele ve savunma sanayii işbirliği konusunda paradigma değişikliğine gidileceğine dair yazılı taahhütler verilmeden süreçte ilerleme sağlanamayacağını" söyledi.
ÇOK ANLAMLI BİR ATASÖZÜMÜZ VAR. ALMA MAZLUMUN AHINI ÇIKAR AHESTE AHESTE. NOKTA