BAŞKAN Erdoğan'ın önümüzdeki 60 günlük DIŞ POLİTİKA AJANDASI'na bakınca, Asya'dan Ortadoğu'ya, Balkanlar'dan Doğu Avupa'ya kadar nefes kesici temasları görmekteyiz.
Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı, bir taraftan aktif ve dinamik hamlelerle, bölgesel denklemde rol alan ülkelerle ilişkileri normalleştirıken, başta Ukrayna olmak üzere, Batı bloğunun da tıkanmış NEFES BORULARINI açıyor.
Erdoğan'ın planlanan her ziyareti kadar, Ankara'da ağırlayacağı başta Rusya Devlet Başkanı Putin ve İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'la gerçekleştıreceği görüşmeler, bölgesel ve uluslararası denklemde derin anlamlar içeriyor.
3 Şubat: Erdoğan Ukrayna'ya gidiyor.
Rusya lideri Putin Ankara'ya geliyor.
14 Şubat: Erdoğan, BAE ve Umman'a gidiyor.
Mart ayı başlarında İsrail Cumhurbaşkanı Hezog Ankara'ya geliyor.
11-13 Mart: Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu'nda Ermenistan Başbakanı ve Dışişlerı Bakanı'nı kabul edecek.
Erdoğan, Mart ayında Suudi Arabistan ve Kuveyt'e gidecek.
Yine Mart ayında Afrika ziyaretleriolacak.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Ankara'nın Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunduğunu vurgulamak için 3 Şubat (birkaç gün sonrada da olabilir) Ukrayna'ya gıdecek. Adından,Rusya lıderı Putın Ankara'ya gelecek. Bu görüşmeler Ukayna kilidini açma konusunda dünya çağında bir gelişmeyi işaret ediyor.
Başkan Erdoğan'ın İsrail, Suudi Arabistan, Birleşik Arap devletleri açılımı Türkiye'nin bölgesel güç tahkimatı açısından çok önemli parametreler içeriyor.
Bugün, Doğu Avrupa ve Balkanlar'da jeopolitik boşukları BAŞKAN ERDOĞAN çok aklllı hamlelerle değerlendiriyor.
Dikkatle bakınız. Türk Devlet Aklı, son 10 yıl içinde özellikle Balkanlar'da Bosna-Hersek, Arnavutluk ve Makedonya'ya Doğu Avrupa'da Polonya ve Ukrayna'ya özel önem veriyor.
Bugün BOSNA HERSEK'te Sırpların kışkırtmaları ve Ukrayna'da ABD-Avrupa (NATO) ile Rusya'nın savaş durumuna gelmeleri karşısında Erdoğan geleceği çok iyi okuyor ve Türkiye'yi günümüzde yaşanan kritik olaylara hazır duruma getiriyor.
SONUÇ: BAŞKAN ERDOĞAN-TÜRK DEVLET AKLI, Yeni Dünya Düzeni'nde çok daha etkin rol alıyor.
Çünkü o eski Türkiye artık yok. 5 kıtada da sancılar var.
Bu süreçte Türkiye'nin atacağı adımlar hem bölge ülkelerini hem de bölgenin geleceğini derinden etkileyecek. O nedenle Türkiye'nin bu büyük yürüyüşüne tam destek vermemiz gerikiyor. Aziz Milletimiz de bu süreci çok iyi analiz ediyor ve destek veriyor.