AMERİKA ile CHP'nin yaşadığı aşk hayatının bir belgesi daha ortaya çıktı.
CHP Meclis Grup Başkanvekili Engin Altay, Dışişlerı Bakanı Çavuşoğlu'na, "Washington Büyükelçisi Murat Mercan'ın Barkey'le görüşüp görüşmediğini" sordu.
Çavuşoğlu öyle bir cevap verdi ki, ABD ile CHP arasındakı arka kapı temasları bombası patlarken, CHP grubu dondu kaldı.
Çavuşoğlu, "ABD büyükelçimize Henry Barkey'le görüşüp görüşmediğini sordum, görüşmediğini söyledi. Amerika'da siyasi partiler ve buna benzer kuruluşların görüşmeleri FARA kayıtlarına işlenmektedir. Henry Barkey'le SÜREKLİ GÖRÜŞEN kim biliyor musunuz? CHP ABD Temsilcisi Yurter Özcan. Şimdi, içiniz acıyor mu?
Bu hainle görüşmenin neticesi nedir?
Pazarlık nedir? Buna sessiz kalacak mısınız?"
Çavuşoğlu'nun açıklaması, CHPABD AŞKI'nın sadece bir boyutu.
Aylardır yazıyoruz. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı yıkmak için CHP OMURGASINDAKİ Millet İttifakı, bir Derin Amerika projesidir.
Bu gerçeğin bir başka net belgesi ABD Başkanı Biden'ın, "Erdoğan'ı yıkacağız. Dostlarımız muhalefetı iktidar yapacağız (CHP ve ittifak ortakları)" dedi.
Klıçdaroğlu, 2013 Aralık ayınnda ABD'nın Ankara büyüelçısı Ricciardone'nin oraganize ettiği ABD gezisini çıkmıştı.
Kemal Kılıçdaroğlu, CIA ajanları Henry Barkey ve Graham Fuller ile kapalı kapılar ardında baş başa görüşmeler yapmıştı. Yani Kılıçdaroğlu- ABD casusu Henry Barkey son derece yakın dostlar.
BU AYIP YETER
Gözünü Amerika'dan ayıramayan, Derın Amerika'dan gelen suflelerle siyaset yapan Kılıçdaroğlu'nun ABD temsilcisi Özcan'la Amerikalılar'ın ne görüştüğü bilinmelidir. ABD eski büyükelçileri Abramowitz, Edelman, Grossman'ın TÜRKİYE düşmanı olduğu, muhalefeti kucaklayan trafiği yönettiği biliniyor. Şimdi bu Kılıçdaroğlu Türkiye'nin bağımsız olmasını ister mi?
Yoksa ABD'nin emirlerini uygulayan bir iktidar için her adımı atar mı?
Sorunun cevabı belli.
Kılıçdaroğlu, ABD'nin tüm elçileriyle yakın temas içinde oldu.
Sanıyor musunuz buluşmalar Türkiye'nin bağımsızlığı, GELECEĞİ içindi. ABD Başkanı ile aynı safta olmak ve Türkiye'nin liderini devirmeye kalkmak nasıl bir düşüncedir acaba.
Nedir bu hırs, nedir bu düşmanlık.
Açıklamaları iftiralarla, yalanlarla dolu. İftiraları ortaya çıktıktan sonra bile bundan rahatsız olmayan CHP liderinin Türkiye'yi yönetmeye talip olmasını anlamak mümkün değil.
Ancak sufleler onun açıklamalarının merkezinde yer aldığı sürece iftiralarını göreceğiz.
Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı'nın üyelerini de bu iftiraları atmasını istiyor.
Dikkat edin Akşener ve ekibi de sürekli iftira kampanyalarında CHP ile yarışıyor. AK Parti'de Erdoğan sayesinde siyasete giren ve adını duyuran Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu da aynı kapmanyanın temsilcileri olarak görev yapıyor. Ali Babacan, Erdoğan siyaset yapmasaydı ne iş yapardı? Adını duyan olur muydu?
Ahmet davutoğlu'nun değil başbakan milletvekili bile olma ihtimali var mıydı?
Babacan da Davutoğlu da Erdoğan sayesinde bugün isimleri biliniyor ve muhaliflik altında iftira kampanyaları üreten medyada siyaset yaptıklarını sanıyor. Yazık, tarih Ali Babacan'ı da Ahmet Davutoğlu'nu da davasını koltuk hayali uğruna satanlar olarak hatırlayacak.
SONUÇ: Amerikan büyükelçileri neden acaba Kemal Kılıçdaroğlu'nu pek sevmektedir. Eski Ankara Elçileri Ricciordone, Bass, Satterfield, meşhur CIA ajanları Graham Fuller, Henry Barkey, Türkiye ve Kemal Klıçdaroğlu ile neden çok ilgililer? Kılıçdaroğlu'nun sözlerinden çıkmadığı için olabilir mi?
Başka sorumuz yok.