EMPERYALİST Amerika- Avrupa azgınlaştı. Batı'nın algı operatörü medyası küstaklıkta sınır tanımıyor. Dertleri, Başkanımız Erdoğan liderliğinde Büyük Türkiye yürüyüşünü durdurmak. Eski günlerde olduğu gibi Türkiyemizi emir kulu haline döndürmek. Dünyayı sömürerek zenginleşen, azgınlaşan batı; değerler adı altında demokrasi insan hakları, hukuk sloganları örtüsü altında Türkiyemizi beş koldan kuşatmak için azmış biçimde saldırıyorlar. Dıştan küstahça saldırılar sürerken içimizdeki CHP-Kemal Kılıçdaroğlu omurgasında kurdurulan CHP-HDP-İP de Derin Amerika-Avrupa ipinde oyunculuğa soyunuyor.
Başkan Erdoğan'a 'muhalefet edeceğim' derken, Türkiye'ye muhalefet eden bir çizgiye kayarak, Batı'nın sufleleri ile politika yapmanın tezgahı içindeler. Son bir haftanın gelişmelerine baktıkça, Türkiye'ye karşı azgınlaşan Batı'yı, küstah medyası, aldıkları vicdasız kararları ve azgınlaşan batı ipine sarılan Kemal Kılıçdaroğlu'nu görmekteyiz.
Yargı süreci devam eden Osman Kavala için hadsizce aba altından sopa göstermeye kalkan 10 büyükelçi ortalıkta geziyor. Terörle mücadele veren ülkemizi gri listeye alma küstahlığı yapılıyor. Ekonomik kaos yaratmak için utanmazca yayınlar sürdürülüyor.
Eski Türkiye'de seçilmiş hükümetleri düşürmekle tanınan, Derin Batı'nın Türkiye kolu TUSİAD da sahne aldı.
Haddini aşan laflar ediyor. CHP-Kemal Klıçdaroğlu da devleti kilitleme amaçlı bürokratları tehdit ediyor. Kimlere mesaj verjyorsa, siyasi suikastlar iklimine rüzgar oluyor. Kılıçdaroğlu'na bu sufleleri verenler, geçmişte de suikastları organize edenlerdi. O nedenle Kılıçdaroğlu sufleyi aldıklarına bu cümleyi sorsun. Ortağı İP Başkanı Meral Akşener de kendi halkını acımasızca katleden Esad'ı meşru ilan edip Suriye politikası üzerinden Başlan Erdoğan'a dil uzatıyor. ABD paralı askerleri PKK'nın siyası kolu HDP, Kılıçdaroğlu-Akşener hükümetine ortak olacaklarını açıklıyor. Kemal bey, Meral hanım, küstah 10 büyükelçinin hezeyanları karşısında sesiz kalıyorlar.
"Hadi oradan, siz kim oluyrsunuz da Türkiye'ye müdahale etmeye kalkıyorsunuz" diyemiyorlar. Neden?
Çünkü hepsi aynı ipte oynuyorlar.
Kemal bey, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş'ı savunuyor. Kendi halkını bombalayan Esad'a da kol kanat geriyor.
Aynı kulvarda koşanlara dikkat ediniz. Asıl mesele, cetvellerle çizilen yakın coğrafyamızda ayağa kalkan, derin planları bozan tam bağımsız ve güçlü bir Türkiye korkusudur. Başkan Erdoğan'ın, bölgemizde çıkarları olan küresel güçlerin tezgahlarını bozmasıdır.Afrika'yı uyandırmaya kalkmasıdır. Türk Devletlerini birleştirme, mazlum Müslümanların sesi olmasını engellemektir. Ancak BAŞARAMAYACAKSINIZ...
Kemal Kılıçdaroğlu, İP lideri Meral Akşener'in "Cumhurbaşkanlığına aday değilim, Başbakanlığa talibim" çıkışından sonra uçmaya başladı.
Uçarken, İP ile CHP arasında da sıkıntılar artmış durumda.
Çok gİzleseler d muhalefetteki dağınıklığı saklayamıyorlar. Ortak bir strateji de hareket edemiyorlar.
Kulislerde CHP-HDP-İP arasındaki uyuşmazlıklar konuşuluyor. Böyle giderlerse, Millet İttifakı'nın çatı aday göstermekte zorlanacakları, hatta tek aday gösteremeyecekleri de ortada.
Bir de bunların yancıları var. Erdoğan sayesinde siyasete giren makam ve mevki kazanan iki siyasetçi var ya.
Davutoğlu ile Babacan. Bakmayın siz Kemal Kılıçdaroğlu'nun afrasına tafrasına. CHP içindeki Cumhurbaşkanı adaylığı yarışında pürüzler giderilmiş değil. Kemal beyi aday yapmak için kolları sıvamış 10 Aralıkçılar ve teşkilat başkanı Oğuz Kaan Salıcı'ya karşı çıkanların sayısı artmış durumda. CHP içi kavagalar ortaya çıkmasın düşüncesıyle Kemal Bey'ın, "asarım, keserim" diyerek sopasını göstermesinden İP de rahatsız.
SONUÇ: Evet Türkiyemız, beş koldan köşeye sıkıştırılmaya çalışılışılıyor.
Tek dertleri var. BAŞKAN ERDOĞAN liderliğindeki BÜYÜK TÜRKİYE yürüyüşünü durdurmak.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.