DÜNÜ okuyup bugünü görmek; bugünü okuyup, yarını sezmek istiyorsak daima BÜYÜK RESME bakmalıyız.
Akdeniz, kendisini çevreleyen coğrafyadaki enerji talebiyle enerji arzının tam kalbinde yer alması ve dünya deniz ticaretinin yoğunluğunu taşıması nedeniyle mücadele sahası olmaya devam ediyor. Bu bağlamda, Doğu Akdeniz'in uçak gemisi KIBRIS, küresel ve bölgesel güçler arasında küresel satranç oyunlarına sahne oluyor.
Çünkü Doğu Akdeniz en geniş kıyılara sahip, Kıbrıs adası üzerinde olası KIBRIS TÜRK DEVLETİ kurma gibi stratejik planları olan, Libya ile yapılan Deniz Anlaşması'yla Girit Adası yakınlarına kadar deniz alanına sahip bir konuma gelen Türkiye açısından, Kıbrıs satrancındaki değişen paradigmaların hayatı sonuçları bulunuyor. Kıbrıs'a yönelik, diplomatik manevralar arttı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün Kıbrıs'ta iki ayrı halk, iki ayrı demokratik düzen ve devlet var. Egemen eşitlik iki devletli çözüm müzakere edilmeli. Doğu Akdeniz'deki haklarımızı korumakta kararlıyız.
Anlaşmazlıkların diyalog ile çözülmesi öncelikli tercihimiz.
Kıbrıs Türkleri'nin de yer aldığı konferans çağrımızı yineliyoruz.
Doğu Akdeniz'de ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin adil bir şekilde yer almadığı hiçbir denklem barış ve istikrar üretemez" açıklamasıyla Türkiye'nin paradigmasını net biçimde ortaya koydu. Amerika'nın Kıbrıs Rum Yönetimi'ne silah ambargosuna son vermesi ve ordusunu askeri eğitim programına dâhil etmesi, Kıbrıs Rum Kesimi'nde ABD DENIZ ÜSSÜ kurma çalışması gibi iki önemli gelişme yaşandı. Bu son iki olay Orta- Doğu/ Doğu-Akdeniz Bölgesini dünyanın en önemli ve en tehlikeli bölgesi haline getirdi.
Rusya'nın da en büyük deniz üssü Suriye'deki Tartus Limanı'dır.
Rusya Suriye'deki bu deniz üssü sayesinde bütün Orta-Doğu ve Doğu Akdeniz'i kontrol etmekte, petrol vedoğalgaz gibi enerji kaynakları üzerinde söz sahibi olmaktadır. Çin'in Bir Kuşak Bir Yol ısımlı büyük stratejisinin en önemlı yollarından birisi de Kıbrıs'tır.
SONUÇ: Akdeniz'deki gelişmelerin muhtemel sonuçlarını iyi okuyan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan-Türk devlet aklı, gerekli proaktif stratejileri uygulamaya koyarak, Türkiye'nin egemenliği, toprak bütünlüğü, ekonomik gelişmesi, Lozan Antlaşmasıyla elde ettiği kazançları korumakta kararlı olduğunu göstermektedir.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyıp Erdoğan-Türk Devlet Aklı DENIZDE Sevr Anlaşmasını uygulatmak için ellerini ovuşturan dış güçler ve onların yurtiçindeki hain işbirlikçilerine karşı,son derece akıllı stratejilerle karşı koymaktadır. Ülkemizin bekası, vatanımızın bölünmez bütünlüğü, egemenliğimiz ve ekonomik ve siyasi bağımsızlığımızın devamı için kararlı duruşunu göstermektedir.