Ne demiştik birkaç gün önce, CHP Titanik gibi buzdağına çarpacak. Artık Titanik CHP sulara gömülüyor. Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinden istifa etti. Bu sarece İnce'nin istifasının ötesinde CHP'nin Atatürkçü-Ulusalcı kolonunun kırılmasıdır. Atatürk'ün kurduğu CHP'nin Kılıçdaroğlu ve polit bürosu tarafından savrulduğu noktada tökezlemesidir. Memleket Hareketi'nin kurucusu Muharrem İnce, CHP yönetimine çok sert çok sert eleştiriler yöneltirken, "Ortada değer yoktur, emeğe saygı yoktur. Atatürk'ün emaneti kalmamıştır, ortada bir tabela vardır sadece" ifadesini kullandı. İnce'nin sözleri yenilir yutulur gibi değildi: "ABD'den demokrasi dilenenlerle yolumu ayırıyorum, 'Atatürk' diyemeyenlerle yolumu ayırıyorum. Bu yönetimle yollarımı ayırıyorum. 50 yıl CHP'ye küfredip bugün sahte CHP'li olanlarla yolumu ayırıyorum. FETÖ'cüleri, Sorosçuları koruyanlarla yolumu ayırıyorum. Mavi Vatan'ı kavrayamayanlarla yolumu ayırıyorum. 'Türkiye maalesef Azerbaycan'a yardım etti' diyenlerle yolumu ayırıyorum. Bu arkadaşlardan ayrılıyorum."
Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP'nin kolonları birer birer kırılıyor. "CHP yüzünden sol parti kurulamıyor. CHP müze olsun. Bizler de rahatça yola çıkalım" diyerek yola çıkan, sonradan çark ederek CHP yönetimini ele geçirme başarısı gösteren 10 Aralıkçılar yüzünden CHP kolonları sarsılıyor. CHP'den Ulusalcılar tek tek kaçıyor. Her hafta bir skandal yaşanan CHP'de huzur kalmadı. Bölücü terör örgütü PKK'nın siyasi kolu HDP'ye olan düşkünlüğünden İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, partinin kolonlarının kırılmasında aktif rol oynuyor. 10 Aralıkçı Kaftancıoğlu'nun 'Ben Atatürk demem' diyerek Atatürk'ün kurduğu partinin savrulmasında ön saflarda görünüyor. Kenara itilmiş Gürsel Tekin de isyanda. 1950 yılında Aziz Millet, CHP tek partı diktatörlüğüne son verdi. CHP ne yaptı? Askeri ve bürokratik vesayetlere dayanarak 27 Mayıs ihtilalinin arka bahçesinde sahne aldılar. Darbeler tarihinin arka bahçesinden CHP hiç eksik olmuyor. Atatürkçüleri ve ulusalcıları pasifize ettiler. HDP'ye kol kanat germek öncelikleri oldu. FETÖ'cülere sahip çıkmalar. Milli ve yarlı duruşlara karşı çıkışlar. Türkiye'yi yabancı ülkelere şikâyet etmeler. Hasmane karar alan Avrupa insan haklaruı mahkemesı kararları karşısında selam duruşlar, Batı suflelerinin arkasına takılmalar. Aziz milletimiz CHP'yi iyi tanıyor. 1950'den bu yana 70 yıldır CHP'yi tek başına iktidara getirmedi. Halkın aklına ve vicdanına yajlaşamıyorlar. Sonuçta sandıktan çıkamıyorlar.
SONUÇ: CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Polit Bürosu'nun içine baktıkça milli davalara karşı duruşlarını gördükçe, ABD'nin Avrupa'nın gözünün içine bakışları izledikçe gerçekten Türkiye'nin yerli ve milli muhalefet partisine ihtiyacı olduğu net ve açık şekilde görülüyor.