CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, frenleri patlamış kamyon misali süratle yokuş aşağı iniyor. İleri geri Aziz Milletimizin yüzde 53 oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırmaktan, gaf yapmaktan, Türkiye'yi yabancılara şikâyet etmekten başka bir şey bilmiyor.
Kılıçdaroğlu, öyle laflar ediyor ki, birlik ve beraberlik içinde yaşayan Aziz Milletimizin arasına nifak sokmaktan çekinmiyor.
Neden acaba?
Kılıçdaroğlu'nun pusulasını şaşırmış gemi gibi yalpalamasının önemli nedenleri var? Şöyle:
1) Kılıçdaroğlu'nun Millet İttifakı çatlıyor. CHP'nin koltukları altına girmiş İP rahatsız, bir kısım İP'li kaçma çareleri arıyor. SP, kaçma noktasına gelmiş durumda. DP, kaçtı, araya girenler tarafından şimdilik durduruldu.
Kılıçdaroğlu'nun moralini bozuyor.
2) CHP Polit Bürosu'nun sırtını yasladıkları PKK'nın siyasi kolu HDP kapatılmak üzere. HDP parçalanacak.
Kılıçdaroğlu'nun uykuları kaçıyor.
3) CHP bölünüyor. Sarıgül parti kurdu, İnce kurmak üzere gün sayıyor.
Kılıçdaroğlu'nun nefesi kesiliyor.
4) CHP'nin ağır abileri çok rahatsız.
Kılıçdaroğlu'nu devirmek için hazırlıklar yapıyor. Bir kısım 'Ağır Abiler' Baykal'a Kılıçdaroğlu şikayet ediyor, bir kısmı Fikri Sağlar'ın, ters köşe açıklamalar yaparak, Kılıçdaroğlu'nun oyun alanlarını bozuyor.
Haluk Pekşen, olağanüstü kurultay yaptırarak, genel başkan adayı olma temaslarını sürdürüyor.
5) İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu haddini aşıyor, CHP EŞBAŞKANI gibi davranıyor. Demokrası Sicili bozuk Kaftancıoğlu'na, CHP Teşkilat Başkanı Salıcı, HDP ile gizli anlaşma hazırlayan Kaboğlu gibi 10 Aralıkçılar koltuk çıkıyor.
Kılıçdaroğlu çaresiz. Kaftancıoğlu'nu görevden alamıyor. Susturamıyor.
6) Her geçen gün, Kılıçdaroğlu'nun altındaki halı çekiliyor. Cumhur İttifakı'nı zaafa uğratacak yol bulamıyor. Çıldırıyor.
7) CHP içindeki tecavüzler, suistimaller ortaya çıkıyor. CHP'li belediye başkanlarının suyu ısınıyor.
Kılıçdaroğlu, acele ediyor. Acele işe şeytanlar karıştığı için, afakanlardan kurtulmak için, çareyi Erdoğan'a saldırmakta buluyor, kendine göre...
Kılıçdaroğlu, kamyonu patlamış fren misali, yokuş aşağı indiğinin farkında değil.
Son yaptığı skandal lafı, Erdoğan'ı vıcdanı sızlamadan, "Sözde Cumhurbaşkanı" demesiydi. Aziz Milletin tepkilerini görmesine rağmen, AZİZ MİLLETTEN ÖZÜR DİLEYECEĞİ YERDE, daha da skandal, berbat laflar etmeyi sürdürdü:
"Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan zat 'Sözde cumhurbaşkanı' dedim diye çok alınmış, Bremen Mızıkacıları gibi herkes saldırıyor. Erdoğan aleyhime 1 milyon liralık manevi tazminat davası açmış. Neyse teşekkür ederim, en azından bir paralık açmamış. Ben onun hakkında 1 paralık dava açıyorum, ederi o kadar çünkü." İnsanın lafları söylemesi için, pusulasının bozuk, beyninin karışık, sınır tellerinin kopuk olması lazım.
SONUÇ: KEMAL KILIÇDAROĞLU, CIA'NIN GERİLİM STRATEJİSİNDEN ERKEN SEÇİM ÇIKARTMA TELAŞI İÇİNDE.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun KONTROLLÜ KAOS UZMANI, karanlık CIA ajanları ve stratejistleri ile yakın dostluğu bulunduğu biliniyor. 2013 yılı Aralık ayında ABD gezisinde, ABD İstihbarat Örgütü'nün meşhur ajanları Graham Fuller ve Henry Barkey ile buluşmuş, Türkıye düşmanı ABD eski Ankara büyükelçileri Abramowitz ve Edelman ile fikir teatilerinde bulunmuştu, CIA'nın GERİLİM STRATEJİSTİ MAKOVSKI'DE, Kılıçdaroğlu'nun danışmanlığını yapmıştı.
Göründüğü gibi, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırarak, çirkin laflar ederek, gerilim stratejisi izliyor. Gerilim stratejisi ile acil olarak erken seçim çıkarma telaşında. Millet İttifakı dağılmadan, gerilimi arttırarak, kontrollü kaos fırınlarına odun atmaktan, ekmek yiyeceğini sanıyor. Fakat, şunu bilmiyor. AZİZ MİLLET ALDANMAZ.
Zaten aldanmadığını, 70 yıldır CHP'yi iktidar yapmayarak gösterdi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.