Çakma Necdet Calp KILIÇDAROĞLU

Pes vallahi, Kemal Kılıçdaroğlu, Katar sermayesinin Türkiye yatırımlarından rahatsız oldu. IMF'den borç alın diyen partinin liderinin bu tavrını görünce aklıma Necdet Calp'ın 'KÖPRÜYÜ SATTTIRMAM' çıkışı geldi. CHP'li (SHP) Necdet Calp rahmetli oldu, Kemal Kılıçdaroğlu çakma Necdet Calp gibi, Katar düşmanlığına soyundu. CHP'nin meşhur zihniyeti yine ortaya çıktı.. Kılıçdaroğlu IMF'den borç alınmasğ için her türlü çıkışı yapacak. Çünkü kulağına fısıldayan ses bunu söylüyor. Çünkü Milli siyaset amaçları değil. Siyaset değil düşmanlık yapıyor. Böyle muhalefet olmaz!

Düşünebiliyor musunuz, Atatürk'ün kurduğu parti Kılıçdaroğlu ile birlikte Türkiye düşmanlarının sözcüsü oldu.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın büyük yürüyüşünü engellemek isteyenler, maalesef CHP-HDP-IP-SAADET ittifakını kurdu. Kirli anayasa planları da deşifre olunca iyice paniğe kapıldılar. Sizin kirli planlarınıza Aziz Milletimiz izin vermez.

CHP'nin tutunacağı dal kalmadı artık… Kılıçdaroğlu 15 Temmuz gecesi kontrollü bir şekilde tankların arasından kaçıp giderken, ona bu yolu açanlar yine sufle veriyor. 15 Temmuz'un kahramanı ve lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bunların laf söylemeye hakkı yok.

Haluk Pekşen önceleri CHP'li Muharrem İnce'nin avukatıydı. şimdi o da mebus.

Görünen o ki 'medya maymunu' olma yolunda da epey mesafe almış.

Medyada görünmek, tartışılır olmak hoşuna gidiyor…

Tıpkı Mersin Milletvekili garip sakallı Atıcı gibi… Her ikisi de absürt lafları ve saçmalıklarıyla malum medyanın müdavimleri oldu.

Pekşen, memleketimin en güzel mesire yeri olan Sürmene Çamburnu ile ilgili atıp tutarak başladı.

Oranın Katar emirine peşkeş çekildiği hadsizliğini bile söyledi. Halbuki Çamburnu bilindi bilineli küçük ahşap barakalarla dolu bir mesire yeridir… Fikirdaşı elbette Sözcü gazetesi de bu asparagası yazıp durdu. Hepsi yalan tabii. Pekşen'in son çıkışı Kılıçdaroğlu'nun CHP'sine yakışan ama bir Trabzonluya yakışmayan sözlerdi. Pekşen de gerçekleri biliyor ama işine gelmiyor. Haluk efendi 15 Temmuz şehitlerimizi bile yok saydı. 'Onlar' ne demek be?

Hem 'onlar' kim?

'Onlar!…'

Bu nasıl bir ifadedir?

'Şehit' demeye dili mi varmadı?

Veya ne demek istedi? Bu nasıl bir söz Haluk Efendi?.. Darbe gecesi bir tek solcu sokağa çıkmadı. Sen o gece ne yapıyordun? Hayaller mi kuruyordun.

O şehitler sayesinde memleket işgalden kurtuldu!

FETÖ, NATO ve ABD'nin ortaklaşa kalkıştığı darbe gerçekleşseydi bugün Türkiye istila edilmiş olacaktı. Sizin çalışma arkadaşlarınız 'manda' kelimesini çok sever. Ancak biz sevmeyiz Haluk efendi.

FETÖ CHP'ye ne yaptı böyle? Neden bu kadar korkuyorsunuz. FETÖ'nün teröristleriyle aynı düşüncede olmak sizi hiç rahatsız etmiyor mu?

Nasıl ihanet odağı haline geldi Atatürk'ün partisi. FETÖ'cülerin ByLock yazışmaları çözüldükçe ihanetin boyutu ortaya çıkıyor. Teröristbaşı Fetullah Gülen'in onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın başkan yardımcısı E. Tufan Aytav ile GYV Sekreteri Salih Yaylacı'n›n yazışmaları FETÖ-CHP işbirliğinin belgesi. CHP'nin Anayasa Mahkemesi (AYM) üzerine baskı yapması, Manisa mebusu Özgür Özel ile diyalog kurulması ByLock yazışmalarında var. FETÖ ve CIA'nın bu kadar fitne fücuru CHP'ye niye soktuğu belli? FETÖ ve CIA, maalesef CHP'yi böyle esir aldı.