BÜLENT ERANDAÇ

TARİHİ günlerden birini daha yaşayacak güzel Türkiyem.
Ayasofya'da namaz kılmaya az kaldı.
Cumurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve aziz Türk milleti, 2 TEMMUZ 2020 PERŞEMBE GÜNÜ Danıştay'ın vereceği kararı bekliyor. İnşallah 15 TEMMUZ ÇARŞAMBA GÜNÜ DE Ayasofya'da on binler namaz kılmaya hazırlanıyor. İstanbul'un fethinin yıl dönümünde Fetih Suresi okunarak, Aziz Milletin heyecanla beklediği yılların beklentisi gerçekleşmişti. O günden 15 Temmuz'a uzanan günler,yeni müjdelerle devam edecek.
Danıştay, Ayasofya gibi yine bir Fatih Sultan Mehmet Vakfı eseri olan Kariye Camii'nin müzeye dönüştürülmesine yol açan Bakanlar Kurulu kararını iptal etmişti.
Söz konusu karar, 'Ayasofya için emsal' niteliğindeydi. Kariye'nin yeniden cami olmasının önünü açan kararın, sürekli tartışma konusu olan Ayasofya için de emsal olacağı vurgulanıyordu.
Kariye Camii'nin Büyük Türk hülümdarı Fatih Sultan Mehmet Vakfı'na ait hayrat taşınmazlardan olduğu belirtilirken, hayrat taşınmazların ise vakfın belirlediği kullanım şekli dışında bir kullanım amacına tahsis edilemeyeceğine dikkat çekilmişti. Kariye'nin cami olarak kullanılmasında kanuna ve kamu düzenine aykırılıktan söz edilemeyeceği ifade edilen kararda, dava konusu Bakanlar Kurulu kararının yetki, şekil, sebep, maksat yönlerinden hukuka aykırı olduğu belirtiliyordu.
Kariye Emsal kararın izdüşümünde bu yıl 15 Temmuz hain darbenin 5'ınci yılını bir başka duygularla değerlendireceğiz. 15 Temmuz hain darbe girişiminin yaşandığı gece Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıkan aziz millet değil de vatan hainleri kazansaydı neler olabilirdi? Türkiyemiz'i Allah korudu. Küresel salgınla, zayıf-parçalı hükümetle mücadele edemezdik. 2001 yılında olduğu gibi ekonomide, siyasette, sosyal hayatta dibe vururduk. Derin Amerika-Avrupa'nın kukla FETÖ'nün üzerinden kurguladıkları hain planlarla baş başa kalırdık.
TÜRKİYE, tamamen dışa bağımlı bir ülkeye çevrilirdi.
15 Temmuz darbe girişimi Amerika'nın Suriye, Doğu Akdeniz'deki parselasyonuna yardımcı olacaktı. Yakın coğrafyamızda Müslümanlar'ın kanını emmek üzerine parçala yönet sistemleri daha geniş biçimde devreye sokulurdu. DERİN ABD'NİN müslüman dünyada çok büyük bir hamleyi gerçekleştirmesine vesile olurdu.
Bu bağlamda, dinler arası diyalog maskesiyle uzun vadede ne Müslümanlıktan ne de Türklükten eser bırakmayacaklardı. Silahlı kuvvetlerin NATO'nun bir ileri karakolu halıne çevrilmesini planlamışlardı. ABD'nin istekleri doğrultunda hizmet veren bir güç haline getırilınce, Suriye, Irak, Lıbya, Doğu Akdeniz harekâtlarını yapamaz, iç kavgalarla günlerimiz geçerdi.
SONUÇ: 15 Temmuz Türkiye'yi işgalden de kurtaran bir halk direnişidir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Aziz Türk milleti aleti o gece hain NATO-CIA kuklası FETÖ'cüleri tarihe gömerek başarılı olunca Türkiye yarım yüzyıl geriye gidişini de durdurmuşlardır. Evet. Su uyuyor düşman uyumuyor.
Başarılı olamadılar, hala tezgah peşindeler. Her saldırıları Cumhurbaşkanımız Erdoğan-Türk Milletı'nın iman dolu duvarları dibinde erimeye mahkumdur... İnşallah 15 TEMMUZ'DA AYASOFYA'DA BAŞLAYACAK NAMAZLAR, TÜRKİYE'NİN ASIRLARIN DERİNLİĞİNDEN
GELEN TARİHİ YÜRÜYÜŞÜNÜ TAÇLANDIRACAKTIR.