CUMHURBAŞKANIMIZ Tayyip Erdoğan AK Parti'ye dönüşünün 3. yıl dönümünde sosyal medyadan paylaşımda bulundu. Erdoğan'ın, "BizimAllah'a can borcumuzdan, Milletimizehizmet borcumuzdan başka kimseyeeyvallahımız yoktur, olmayacaktır. Ne yaparlarsa yapsınlar... Biz BuYoldan Dönmeyeceğiz." sözleri,2023-2053-2071 Stratejisi'nin derinliğiniişaret ediyor. 27 Ağustos 2014 tarihindemilletimiz tarafından Cumhurbaşkanlığıgörevine seçilen Erdoğan, anayasagereği, AK PARTİ genel başkanlığındanayrılmak zorunda kaldı. 2017 yılındayapılan referandum da, Aziz Türk Milleti,BAŞKANLIK MODELİ'ne "EVET"derken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daparti genel Başkanlığı'na dönüşünün deönünü açtı. Peki. Erdoğan, AK Parti genelbaşkanlığına yeniden dönemeseydi neolurdu? YAKIN TARİHE BAKALIM
Anavatan Partisi kurucusu rahmetli Turgut Özal, Cumhurbaşkanı olunca, genel başkanlıktan ayrılınca, ANAP DAĞILDI.
Doğru Yol Partisi kurucusu rahmetli Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı oldu, DYP DAĞILDI.
Tarih Tekerrür ederdi. Eğer, Erdoğan, kurucusu olduğu AK PARTİ'nin başına geçmeseydi. Bir başka boyuttan bakarsak.
AK Parti sayesinde Cumhurbaşkanı olmuş Abdullah Gül'ün, Başbakan olmuş Ahmet Davutoğlu'nun, Başbakan Yardımcısı olmuş Ali Babacan'ın, AK PARTİ'Yİ İÇERİDENYIKMAK için nasıl çalıştıklarını görünce, Türkiye'nin çimentosu AK PARTİ'nin tekrar başına geçen TAYYİP ERDOĞAN'ın NE KADAR TARİHİ BİR DÖNÜŞE İMZA ATTIĞINI ÇOK DAHA İYİ ANLARIZ. Evet. Cumhurbaşkanımız Erdoğan kurucusu olduğu AK Parti'ye 2 Mayıs 2017 tarihinde büyük bir coşkuyla döndü. Aslında gönül bağı olarak hep oradaydı, Cumhurbaşkanlığı için partisinden istifa ederken, AK Parti'nin devrilmesi RÜYASI GÖREN Başta CHP-Kemal Kılıçdaroğlu ve Batı'nın gözünün içine bakan azgın Muhalefet, CIA aparatı FETÖ ve PKK, beynini Batı'ya kiralamış içimizdeki İNGİLİZLER avuçlarını yaladılar. Derin ABD-Rand/Stratfor, Derin Almanya, Yahudi lobilerinin oyunu bozuldu. Bugün, Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ağlıyor.
2017 referandumunda EVET oylarının çıkmasından. Mesele neymiş anlaşıldı mı?
2017 referandumunda, Erdoğan ve Bahçeli, EVET çıkmasını sağlayarak, Türkiye'nin önünün açılmasını sağlamışlardır. Takdiri ilahi, EVET diyen Aziz Türk Milleti, 3 yıl sonra, ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞIKÜRESELSALGINDAN BAŞKANLIK MODELİYLE TÜRKİYE'NİN BAŞARIYLA ÇIKIŞINA DA İMZA ATMIŞLARDIR. Evet oylarının önde çıkmasıyla Türkiye, büyük bir değişime imza atmıştır. Eğer,2017'de Aziz Türk Milleti, "EVET" demeseydi, Bugün Türkiye'de koalisyon olacaktı. Birbirinin gözünü oyan partilerin elinde Türkiye'de kakafoni yaşanacaktı. Türk siyasetinin kilit taşı Cumhurbaşkanımız Erdoğan'dır.
Erdoğan'ın 2017 referandum sonrası, AK PARTİ'nin başına dönmesiyle, 2018 yılı seçimlerinde Türkiye, tarihi yürüyüşünü SÜRDÜRME ŞANSI YAKALAMIŞTIR.
Erdoğan'ın doğrudan sistemin içerisinde yer alması daha hızlı hareket edilmesine, karar mekanizmalarının daha çabuk çalışmasına imkan verdi. Cumhurbaşkanlığı Sistemi daha kuvvetli bir irade kullanma imkânı gösterdi. Parti anlamında AK Parti, daha derlenip toparlanma şansı buldu.
Aziz Türk Milleti, 2017 Ağustos ayında, REFEFANDUMDA EVETDEMESEYDİ, aynı sistem bugün, devam ediyor olsaydı 2020 yılında küresel salgın karşısında, (4 partili bir hükümet) Kemal Kılıçdaroğlu-Meral Akşener-Selahattin Demirtaş-Temel Karamollaoğlu Hükümetiyle Türkiye, küresel salgınla mücadeleyi bırakıp, yeni hükümet/erken seçim safsatalarıyla, çıra gibi yanmıştı. Askeri ve sivil bürokrasiyi saf dışı etmesi, kadrosuna olumlu manada nefes aldırmaması, sadece sistemim değil, TÜRK siyasetinin başarı hanesine yazılmıştır. Tayyip Bey'i oradan çektiğiniz anda sistem bir kararsızlığa sürükleniyordu, 7 Haziran seçimlerinde gördük bunu.
Erdoğan olmasaydı, bugün AK PARTİ'yi yıkma operasyonlarına katılan Ahmet Davitoğlu, CHP ile anlaşacaktı. Abdullah Gül'ün/Ahmet Davutoğlu'nun gizli ajandaları ise bugün net olarak ortaya çıkmıştır. SONUÇ: Bugün, III. Dünya Savaşı yani küresel salgını yenen, dünyaya yardım eden Türkiye var. Süper Güç ABD ile İtalya, İspanya, Fransa ve Belçika'daki durumu görüyoruz. Bugün, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, insani ve vicdani küresel liderliğin bayraktarlığını yapıyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.