15 TEMMUZ sonrasında ordudaki FETÖ'cüler temizlenmeye başladığında azgın muhalefet çıldırıyor ve malum bazı mahfiller de "Türk ordusu zayıflıyor" diye timsah gözyaşları döküyordu.
Halbuki bunun böyle olmadığı, aksine Türk Ordusu'nun "Tek ses-tek yumruk" olma pozisyonunun çok daha güçlenmeye başladığı ortaya çıktı. Fırat Kalkanı Harekatı'yla, BEKA HATTINA UZANAN ELLERİ KIRDIK. Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatları'yla da ABD-İsrail derin projeleri paçavraya döndü. Milli Ordu gerçeği güneş gibi parladı. Nitekim, Türkiye'nin son yıllarda maruz kaldığı yıpratma, beşinci kol tezgahlarına karşın gücünü koruduğunu, artırdığını gösterdi. 15 Temmuz öncesinde ordudaki FETÖ'cüler esasında Türk Ordusu'nun yeterli kapasiteye sahip olmadığını, Türkiye'nin Suriye krizine sert güçle müdahale etme imkanının bulunmadığını söyleyip duruyorlardı.
Türkiye'nin Suriye'den gelen terör tehdidine karşı elleri kolları bağlı beklemesini istiyorlardı. Ki böylelikle ABD-İsrail'in projeleriyle "Türkiye istikrarsızlaştırılsın, bölünsün" istiyorlardı. Türkiye, hem ABD Başkanı Trump'ın, hem Rusya lideri Putin'in masaya oturmasını sağlayan stratejik bir hamle yaptı. Güney sınırında, Suriye'de terör örgütü PKK-YPG'nin devletimsi yapı kurmasını engelledi.
Türkiye'nin bu başarısının gelecek 10 yılları etkileyen stratejik bir anlamı var. Ankara, büyük güçlerin, Haçlı- Siyonistler'in önümüzdeki onlu yıllarda kendisine karşı kullanacağı bir tehdidi ortadan kaldırdı. Bugün küresel lider Başkan Tayyip Erdoğan liderliğinde Türk Ordusu, ülkenin gerçek güvenlik çıkarları doğrultusunda gerçek düşmana karşı mücadele ediyor. BEKA HATTINI TAHKİM EDİYOR. Aziz millet de onun arkasında tek yürek duruyor... "Küresel Lider Erdoğan+MilliOrdu eşittir Büyük Türkiye"gerçeğini ÖZEL HARP Komutanı,SDE (Stratejik Düşünce Enstitüsü)Savunma Direktörü Albay MithatIşık değerlendirdi:
"Bizim amacımız Suriye'nin topraklarındaki terörü temizlemekti.
BİZ EMPERYALİST DEVLETLER GİBİ SURİYE'NİN ALTINDAKİ ZENGİNLİKLERLE İLGİLENMEDİK.
Türkiye'nin hiçbir zaman demografik yapıyla ilgili bir gündemi olmamıştır.
BİZ HER GİTTİĞİMİZ YERE HUZURU, İNSANLIĞI GÖTÜRDÜK. TÜRKİYE'NİN TEK AMACI BÖLGEDE KAN VE GÖZYAŞINI DİNDİRMEKTİR. ORTA DOĞU'DA HUZUR, TÜRK'ÜN ADALETİNDE OLACAKTIR. Biz kazandığımız gibi Orta Doğu'daki devletler de kazandı. NATO ve Avrupa Birliği bize karşı hiçbir zaman samimi olmadı.
Emperyalist ülkelerin en büyük özelliği 'aldatarak' sömürmek. Biz, Türk-Kürt kardeşliğine inanan vatandaşlarımızla aynı bayrak altında, tek devletin sahibi olarak yaşamayı seçtik...
EMPERYALİZM KALPLERDEKİ ÇİZGİYİ KALDIRAMAZ. TÜRKİYE, EMPERYALİZMİN YALAN VE TALANINI ÖNLEDİ."
Albay Mithat Işık devam etti: "BİZ GİTTİĞİMİZ HER YERDE KAN VE GÖZYAŞINI DİNDİRİYORUZ. KIBRIS OSMANLI'DAN SONRAKİ EN HUZURLU DÖNEMİNİ YAŞIYOR.
Kıbrıs'ta huzur var. Savaşların şekli değişti. Ben Afganistan'da görev yaptım. Amerikan askeri Afganistan'da korkudan Türk bayrağını kollarında taşıyorlardı." Nitekim Ankara'da Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'la mutabakat imzalayan ABD Başkan Yardımcısı Pence ve Dışişleri Bakanı Pompeo İsrail'e gitti. Bunların Evanjelist Hiristiyan-Siyonist olduklarını unutmadan, İsrail'le ne konuşmuş olabilirler? ABD'nin Müslüman dünya ve bölgemizdeki hesapları kısa değil uzun vadelidir. DERİN PROJELERİ UYUTMALARINA KARŞI DİKKATLİ OLMAK ZORUNDAYIZ.
Bu gerçeği Özel Harp Komutanı Albay Mithat Işık şöyle değerlendirdi:
"EMPERYALİZM BİR YILAN GİBİDİR, HER ZAMAN TEDBİRLİ OLMAMIZ LAZIM."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.