KEMAL BEYİN GÖZÜ VAR, GÖRMÜYOR. KULAĞI VAR, DUYMUYOR.
İstanbul'u fethederek, orta çağı kapatan yeni çağı açan büyük Türk hükümdarı Fatih Sultan Mehmet'in çok anlamlı sözlerinden birisi gerçeklik üzerinedir, der ki, "Gerçekler, çoğu zaman karartılır; fakat hiçbir zaman sönmez." Bu yazıyı, gerçekleri karartma telaşı içindeki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na ithaf ediyorum. GERÇEK 1)
Türklerin Anadolu coğrafyasındaki tarihlerini çok yakından ilgilendiren 3 büyük zafer sonuçları itibariyle, 3 büyük lideri Alpaslan-Mustafa Kemal Paşa-Tayyip Erdoğan'ı tarih sahnesine çıkarmıştır. Birincisi, Anadolu'nun İslamiyet'le şereflenmesini ve Türklere anayurt olmasını sağlayan 1071 Malazgirt Zaferi.
Anadolu'yu ele geçirmek isteyen düşmanların, Mustafa Kemal Paşa'nın Büyük Taarruz emri ile yenilgiye uğratılarak Bağımsız Türkiye'nin kuruluşu.
Üçüncüsü, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın, haçlı-Siyonistlerin yakın coğrafyamızda uydu terör devletçiği kurma, koridorlar inşa etme projelerini parçalayan Fırat Kalkanı harekatıdır. GERÇEK 2)
DOĞU AKDENİZ, MUSUL'U YEDİKLERİ GİBİ ASLA OLMAYACAK. Eğer, Musul ve Kerkük Türkiye'de olsaydı, bugün KÜRESEL GÜÇ KONUMUNDAYDIK.
Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'de "kavganın büyüğü" var. Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin Fatih, Barbaros, Yavuz gemileri inşallah gazı bulacak ve dünyanın enerji dengesini alt-üst edeceğiz. Değişen dengede Türkiye birdenbire "enerjide dev güç" haline gelecek. 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin birinci hedefi, İngilizlerin Anadolu topraklarına sürdükleri Yunan ordusunu denize dökmek ve Misak-ı Milliyi gerçekleştirerek Yeni Türkiye'yi inşa etmekti. Atatürk, "Hudud-u Millimiz, İskenderun'un cenubundan (güneyinden) geçer, şarka doğru uzanarak Musul'u, Süleymaniye'yi, Kerkük'ü ihtiva eder.
İşte Hudud-u Millimiz budur"diyordu.
Bu ilanla, Türkiye, Misak-ı Milli sınırlarını, Musul'u Kerkük'ü ve Süleymaniye'yi Anadolu'nun bir parçası olarak tanımlıyordu. Lozan konferansında Ermeni hayranı Lord Curzon, Musul üzerinde petrol zenginliği üzerine yeni tezgahlar kurmuştu.
Türklerin petrol zenginliği için Musul'u almasını engellemek için her türlü rezilliği sahneye koyuyordu. BİZANS OYUNLARIYLA Türkiye 1926 yılında, Musul üzerindeki haklarından vazgeçmek zorunda BIRAKILDI.
HAÇLI-SİYONİSTLER BUGÜN DE DOĞU AKDENİZ'DE AYNI OYUNLARI TEZGAHLIYORLAR ANCAK ERDOĞAN VAR.
Başkan Tayyip Erdoğan-Türk Devlet Aklı, ikinci bir Musul-Kerkük travması yaşanmaması için Doğu Akdeniz'deki haklarımızı sonuna kadar savunma ve gerekirse savaşla Türkiye için son yüzyıldaki beka meselesini halletme kararındadır. SONUÇ:
Başkan Erdoğan-Devlet Aklı, Kıbrıs Türklerini kararlılıkla koruyor. 4 sismik ve sondaj gemisi Türk donanması eşliğinde Doğu Akdeniz'de, Yunan- Rum'un burnunun dibinde çalışıyor.
Gelecek neslimizin ikinci bir Musul- Kerkük travması yaşamaması için Erdoğan çırpınıyor. Doğu Akdeniz'de tüm gücümüzle varız. SİZ NE YAPIYORSUNUZ BAY KEMAL?
Kılıçdaroğlu'na 2 sorumuz var 1) Suriye'de ne işimiz var? diyerek, neden Derin ABD-Avrupa paralelinde yer alıyorsunuz?
2) Doğu Akdeniz'de herkes var, Türkiye yok diyerek, vicdanları sızlatıyorsunuz. Gözünüz var, neden görmüyorsunuz? SANIK SİZİNDİRAZİZ TÜRK MİLLETİ...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.