Binali Yıldırım
"Algı üzerinden" seçmenleri konsolide ederek sonuca ulaşmaya çalışan CHP adayı sinirlerine hakim olmaktan süratle uzaklaşırken; "olgu üzerinden" seçmenlerin günlük hayatındaki acil sorunlara çare üretmeye odaklanan Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım akıllı hamlelerle moral üstünlüğünü ele geçirmiş durumda. Özellikle Yıldırım'ın Sivas- Diyarbakır-Kastamonu ziyaretleri ve TV'de açık oturumu sağlayan pozitif tavırları, iklimi lehine değiştirmiş görünüyor.
Binali Yıldırım lehine 2 sosyolojik gelişme dikkati çekiyor.
1) 31 Mart'ta seçime katılmayan 430 bin civarındaki AK Parti destekçisinin her gün artan biçimde, seçime katılma ve İstanbul Belediye Başkanlığı'nı CHP'nin kazanmaması yolunda eğilim içine girdikleri gözleniyor.
2) HDP'nin siyasi kanadı bölücü terör örgütü PKK'nın baskısına rağmen İstanbul'da seçime katılmayan Kürtlerin de 23 Haziran seçimlerine katılarak Binali Yıldırım lehine dengeyi değiştirme arzusunda oldukları tespit ediliyor.
İstanbullu seçmenlerde 'İstanbul Büyükşehir'de AK Parti-MHP ağırlığı devam edeceğinden, CHP adayının kazanması halinde kolu kanadı kırık kalacağı, bu nedenle, iktidarla çalışacak Binali Yıldırım'ın İstanbul'un geleceği için önemli yatırımları daha rahat yapabileceği düşüncesi' ağırlık kazanmış. Binali Yıldırım lehine değişen iklim üzerinde diğer eğilimler şöyle: 31 Mart öncesi, CHP'nin geleneksel kimliğini ve toplum hafızasındaki yerini unutturması taktiği, bu sefer pek etkili olmuyor.
AK Parti'nin CHP ADAYI vurgulaması, seçimlere katılmamış AK Parti sempatizanlarını etkiliyor.
Buna karşılık, 17 yıllık AK Parti iktidar döneminin deneyimine sahip Yıldırım'ın, İstanbul'da kavgasız bir döneme imza atacağı, pozitif tavırlarıyla seçmenin gönlündeki yerini sağlamlaştırdığı dikkati çekiyor.
İmamoğlu sinirine hakim olmayan bir profil çizerken, Cumhur İttifakı adayı Yıldırım tecrübesini ve motivasyonunu konuşturuyor.
CHP'nin adayının, 23 Haziran'a yönelik yeni vurgulamalar yaratamaması, 31 Mart öncesinin tekrarında kalması, vaatlerden ziyade spekülatif iddialarıyla negatif gündeme düşmesi, puanlarını kaybettirme eğilimine geçmesine yol açmış. Yıldırım'ın, 23 Haziran'a yönelik 31 Mart öncesinden daha aktif, daha çok "mikro çözümler"e yönelmesi, siyasi tabloyu lehine geliştiriyor.
DIŞ TEHDİTLER
İç siyaseti etkileyen önemli dış faktörler var. ABD-Avrupa'nın, çirkef tehditlerinin artması, Rumların Batı'nın şımarık çocuk tavırları, İstanbul seçmenleri tarafından da dikkatle takip ediliyor. Bağımsız Türkiye bayrağını dalgalandıran Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın, Ankara'dan geliştirdiği DİK DURUŞ, BOYUN EĞMEME, Milli Devlet kodlarındaki KARARLILIĞI sürekli tutması İstanbul'da seçime katılacak ve 31 Mart'ta katılmamış vatandaşlarımızı etkiliyor. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Pençe harekatlarıyla terör koridorlarını paramparça ettik.
Kahraman ordumuz, hayati hamleler yapıyor.
SONUÇ: Günümüzün ve yarınlarımızın gerçekleri ışığında, İstanbul seçimleri sadece İstanbul'un idaresi değildir. 23 Haziran oyları İstanbul belediye başkanını seçmekten çok ileridir. Başkan Erdoğan'ın KARARLILIKLA yürüyüşüne devam etmesinin de şifrelerini içermektedir. Büyük Türkiye bayrağını temsil eden Erdoğan'ın Osaka'da Trump-PutinŞi Cinping'le yapacağı çok önemli görüşmelerinde, İstanbul'dan gelecek TÜRKİYE İTTİFAKININ SESİNİ BEKLİYORUZ.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Hedef büyük Türkiye (25.11.2024)
- CHP'nin güya Esenyurt rövanşı (22.11.2024)
- 2 fay hattı hareketlendi (21.11.2024)
- Trump'ın şahinleri (19.11.2024)
- Dünyanın kalbi Ankara'da atacak (18.11.2024)
- Bir gece ansızın gelebiliriz (17.11.2024)
- Trump’ın şahinleri göreve geliyor (15.11.2024)
- CHP arı kovanı (14.11.2024)
- Küresel güç: Türk Devletler Birliği (10.11.2024)
- Gözler Erdoğan ve Trump’ta (09.11.2024)