CUMHURBAŞKANIMIZ Tayyip Erdoğan'ın TÜRKİYE İTTİFAK'I SİYASETİN KILCAL DAMARLARINDA KAN AKIŞINI HIZLANDIRDI.
Başkanımız, 'Hepimiz, her vatan evladı Türkiye düşmana karşı saf tutmalıyız. Kol kola girmeliyiz' derken, beka meselemize ortaklaşa sahip çıkmayı seslendirirken, TBMM'de bulunan partilerin çeperlerine dalgalar vurmaya başladı.
Siyaset kulvarlarında Erdoğan dalgaları şu anda en çok Meral Akşener'in partisini etkilemiş görünüyor. Nitekim, İyi Parti içinde AK Parti ile Türkiye ittifakı yapmak isteyenler, MHP'ye dönmek isteyenler, CHP'ye katılmak isteyenler bulunduğu gibi, partiyi merkez sağa oturtma konusunda daha radikal hareket edilmesini giderek ağırlık kazanmakta oldukları gözleniyor.
MERAL AKŞENER'İ YEME HAZIRLIĞI
31 Mart seçimlerinde CHP-Kemal Kılıçdaroğlu'na tampon olmaktan başka bir başarısı görünmeyen, 81 inden herhangi birisini kazanma şansı bulamayan Meral Akşener'i kara günler bekliyor.
Seçim sonrası İyi Parti içinde meydana gelen sarsıntılar giderek şiddetlenirken, Akşener'i kendi adamlarını yeme hazırlıkları göze batıyor.
İyi Parti GİK üyesi ve Adana Milletvekili İsmail Koncuk Adana'da İl sekreteri ve iki İl Başkan yardımcısının divandaki görevlerinden alınmasına sert tepki gösterdi. En son İzmir teşkilatının olağanüstü kongre isteği gündeme geldi.
İyi Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk "Herkes şunu iyi bilsin, biz buradayız, bizi korkan, kaçan, ihanet eden birileri ile kimse karıştırmasın. İnandığımız ilkeler doğrultusunda sonuna kadar mücadelemizi yaparız. İyi Parti'nin birkaç kendini bilmezin hırsına, egosuna teslim edilmesi mümkün değildir" dedi.
İP kurucu üyeleri İzmir'den seslendi, 'Teşkilatımızı ve parti tabanımızı rahatsız eden sebeplerin kuruluş felsefemizden uzaklaştırarak her iki seçimde de yaşanan başarısızlıkta önemli rol oynamış olan isimlerin ve nedenlerin muhasebesini yapmak, kuruluş günlerine dönmek için Genel Başkanımız Meral Akşener'e sahip çıkarak olağanüstü büyük kurultay toplanmalıdır' denildi.
SOYKIRIMLARLA DOLU!
Dünyamız cüce adamların, beynini zulme çalıştıran liderlerin maalesef sultası altında. Bir Trump'a, bir Macron'a bakınız ne demek istediğim iyi anlaşılır.
Medya ve propaganda gücünü elinde tutan ve bunları çok iyi kullanan ABD ve Avrupa ülkeleri, bu yılda, Türkleri baskı altına almak için sözde 1915 olaylarını "Ermeni Soykırımı" olarak dillendirmeyi sürdürdüler. ABD ise her yıl bunu yeniden ısıtıp geri çekerek Türkiye'ye karşı kullanırken, haçlı Siyonist kanlı Avrupa hayaleti de etrafta dolaşıyor.
Başkan Erdoğan, Aziz milletimizin hislerine tercüman olarak, Macron'a anladığı dilden seslendi. "Daha 25 sene önce Ruanda'da 800 bin insanı soykırımda kimlerin öldürdüğü aşikârdır, failleri Fransızlardır, kalkıp bize ders veriyor Fransızlar.
Cezayir'de yüz binlerce insanı katleden, soykırıma uğratan yine Fransızlardır' Erdoğan, tarihin gerçeklerini katliamları, soykırımları CÜCE LİDERLERİN SURATLARINA VURURKEN, 'Bugün Türkiye'nin karşısına 'soykırım, demokrasi ve özgürlük' diye yaygara koparanların TARİHİNE BAKINIZ, ZULÜMLERLE, SOYKIRIMLARLA DOLUDUR' demesi, birer tokat olarak Batı'nın çirkin suratlarında patlamıştır. SONUÇ:
Tarih ortada. Rezalet ortada. Kana susamış Batı ortada. İşte Avrupa ve ABD'nin yani Vahşi Batı'nın, "özgürlük," "demokrasi" "medeniyet" dediği kan kokan, zulüm üreten kirli medeniyeti.
Bu hadsiz ve utanmaz güruha anladıkları dilden konuşulmadığı müddetçe kan dökmeye, sömürmeye, zulüm üretmeye, yalan ve iftiraya devam edecekler. Ama eskisi gibi meydan boş değil artık. DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.