KEMAL Kılıçdaroğlu'nun son iki gafı bardağı taşırmış durumda. Birincisi "PYD bize saldırmaz", ikincisi CIAPentagon'un kurguladığı 'İslami terör' ve 'İslamofobi' kavramları, terörü İslam'a ihale etme girişiminden başka bir şey değilken, Kılıçdaroğlu rezil bir laf ederek, "İslam'dan kaynaklananterör" diyebilmiştir. Pentagon-CIA tarafından kurgulanmış çakma 11 Eylül saldırılarından sonra Derin ABD'nin beyin takımı Neo-Con-Siyonist rezil adamlar, küresel terörizm ve İslam arasında bir ilişki olduğuna dair yalana dayalı psikolojik harp tekniklerini uygulamaya başlamışlar, algı operasyonlarıyla beyin yıkamaya soyunmuşlardı. Derin ABD, 11 Eylül saldırıları sonrası El Kaide, Taliban, PKK-PYD, Boko Haram ve DEAŞ gibi radikal örgütleri kurarak, geliştirerek, İslam dünyasına yeniden çökme stratejisi izlerken; ne yazık ki Türkiye'de CHP zihniyetinin lideri Kılıçdaroğlu aynı parelelde konuşmaktadır.
20 yıldır terörü İslam'a ihale etme girişimleri alabildiğine sürmektedir. Haçlı- Siyonist Bernard Lewis, "İslam, yapısal olarak teröre uygun bir dindir" diyecek kadar kendinden geçerken, Kılıçdaroğlu, vicdanı sızlamadan, "İslam dünyasından kaynaklanan terör" deme rezaletine konu olmuştur. Katolik Papa'nın "İslam'ınbir kılıç dini olduğuna" yönelik sözler etmesi amaçsız değildi. Kılıçdaroğlu, "İslami terör" üfürmeleriyle, Papa ile aynı hizadadır.
Ortadoğu'yu kana bulayan sürecin mimarı, Kılıçdaroğlu'nun fikirdaşı Bernard Lewis'tir. Ortadoğu-İslam tarihi ve İslam- Batı ilişkisi hakkında uzman tarihçi Lewis geçen yıl 102 yaşında hayatını kaybetti.
Oğul Bush'un danışmanlığını yapmış; derin ABD'nin o dönemdeki Ortadoğu projeleri üzerinde belirleyici olmuştu. ABD Derin Devleti ile içli dışlıydı. ABD sisteminde Neo-Con çevreleri yönlendiriyordu. Derin ABD politikalarının oluşum sürecinde daima fikri alınan bir isimdi. Çakma 11 Eylül saldırısının ardından ABD, "Demokratikleşme ve özgürleşmegibi kavramların Ortadoğu'da daolması gerektiği" söylemlerinin arkasına sığınarak Derin ABD, İslam dünyasını parçalama pozisyonuna geçmişti. ABD'nin o dönem Ortadoğu üzerindeki hedefleri beş madde ile sıralanmıştı. O maddelere göre, ABD'nin Ortadoğu'daki amaçları;
İsrail'in güvenliğini sağlamak, enerji akışını Batı'ya aktarmak, deniz yollarını kontrol etmek, bölgede tek egemen güç olmak için 22 Müslüman ülkeyi, 'Böl-Parçala-Yönet' taktiği ile küçültmek, sınırlarını değiştirnek ve yeni pazarlar açmaktı.
Bush'un planlarının başkanlık süreciyle başlamadığı; Bernard Lewis'in Ortadoğu coğrafyasının kaderini şekillendiren bir aktör olduğu gerçeği ile karşılaşıyoruz.
1997'de "Executive IntelligenceResearch Project" başlığı altında,Pentagon'un yayımladığı dergide Lewis'insunduğu proje, işaret fişeği gibiydi.
Kılıçdaroğlu'nun fikirdaşı Yahudi asıllı Lewis'in hazırladığı İslâm dünyasını bölme planlarını içeren proje şöyleydi:
1) İran, Irak, Suriye ve Türkiye'de Kürt bölgelerinin oluşturulması ve birleştirilmesi.
2) İran'dan Kürt ve Beluci bölgelerin koparılması suretiyle iç taksimatı.
3) Irak'ta üç devlet kurmak.
4) Suriye'de üç ya da dört devletin kurulmasını sağlamak.
5) Ürdün'ü iki yapı halinde ayırmak.
6) Pakistan'daki Belucistan bölgesini İran'ın komşu Belucistan bölgelerine katarak "Belucistan" devletinin kurulması.
Pakistan'ın kuzeybatısındaki bölgenin, Afganistan'daki Peştun bölgesine eklenerek "Peştunistan" devletinin kurulması.
7) Lübnan'ın ve Mısır'ın bölünmesi.
8) Sudan'ın güneyinin kuzeyinden ayrılmasını sağlamak. (Gerçekleştirdiler).
Moritanya'nın yeniden yapılandırılması. SONUÇ: 11 Eylül sonrası ABD'nin Ortadoğu'da yarattığı kaotik atmosfere bakılacak olursa Derin ABD, Lewis'in çizdiği hedeflerin izinde iken Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ABD-İsrail koridorlarını parçalıyor, ne tesadüf, Kemal Kılıçdaroğlu (Afrin'e Türkiye girmesin diyebiliyor) Lewis'le fikirdaş olabiliyor...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.