CHP bölünüyor
Kendisine "Atatürkçü" diye tanımlayan CHP'nin başındaki kişinin "Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen Atatürk'e ihanet içinde oluşu, bir zamanlar "CHP kapatılmalı" açıklaması yapan 10 Aralıkçı Oğuz Kaan Salıcı-Canan Kaftancıoğlu kadrosunun partiyi eline geçirmesi bardağı taşırdı. Yeni ATATÜRKÇÜ PARTİ'Yİ Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun kuracağı ifade ediliyor.
Bu noktada, CHP'den tasfiye edilmiş bir Muharrem İnce ve arkadaşlarının da aynı eğilim içine girebilecekleri de vurgulanıyor.
CHP'nin yaptırdığı bir anketin bazı bölümleri elime geçti. CHP'nin 29 ilde 6 bin 345 kişiyle yüz yüze görüşülerek "Türkiye'de Seçmen Profilleri" başlığıyla yapılan anket çalışmasında partiyi sarsacak ilginç sonuçlar ortaya çıkmış. Bu ankette, CHP'ye oy vermiş seçmenlerin yüzde 50'si dış tehditlerin artmasından endişelendiğini belirtiyor. Seçmenlerin Yüzde 30'u da dış güçlerin ekonomi üzerinde oynadığı oyunlardan tedirgin olduğu görüşünü dile getiriyor. Bu sonuçlar, "TÜRKİYE'NİN BEKA SORUNU YOK" diyen Kemal Kılıçdaroğlun'a CHP seçmenlerinden atılan tokat mahiyetinde. NEREDE BU DIŞ GÜÇLER? safsatası içindeki Kılıçdaroğlu'na, ağırlığı CHP'ye oy vermiş seçmenler tarafından atılan bir başka tokattır. Ankette partiler arası yakınlık ilişkileri de araştırılmış. CHP seçmeninin yüzde 46'sı kendisine en yakın parti olarak İYİ Parti'yi, sonra HDP'yi, düşük oranda ise MHP'yi görüyor. HDP seçmeninin yüzde 49'u ikinci parti olarak CHP'yi görüyor.
Büyüyen, küçülen
Cumhubaşkanımız Tayyip Erdoğan- AK Parti ve Kemal Klıçdaroğlu-CHP seçim programlarına bakınca, bir gerçek apaçık ortaya çıkıyor. AK Parti: Büyümek üzerine strateji ortaya koyarken, CHP:
Küçülmeci, büyük yatırımları durdurmayı, Avrupa'ya teslim olma iklimi içinde.
AK Parti'nin programında bir gelecek düşüncesi, heyecan ve ruh varken, CHP'nin programı, geleceğe bakmıyor, geçmişin hesaplarını açmaya yönelik. AK Parti'nin seçim programı içerik olarak zengin. CHP'nin zayıf. AK Parti, hedef zaman noktasında 2023'e ulaşılmayı, 2071'e yürümeyi, yani gelecek yüzyılı düşünüyor. CHP ise bıraktık 2019'u, 1940'larda kalmış, İnönü hasreti içinde.
Kendi adıma bu konuda yeni dönemin büyüme rejiminin tartışılmasının daha doğru olacağını düşünüyorum. Erdoğan başkanlığında son 17 yılda sağlanan SİYASİ VE EKONOMİK İSTİKRAR devam ettiği sürece, BÜYÜMEK şansımız. Geçen döneme has bazı gelişmelerin yeni dönemin büyüme rejiminin başarılı olmasını kolaylaştıracağı görülüyor. 31 Mart sonrasında Aziz Milletimizin, Başkan Erdoğan'a olan ilgi ve sevgisinin devamında sağlayacağı SİYASİ VE EKONOMİK İSTİKRAR küresel sermaye akışının yeniden hızlanmasını sağlayacağı gerçektir.
SONUÇ: Başkan Erdoğan, bundan önce, büyüme rejimimizi dönemin kendisine özgü koşulları nedeniyle uzun süre sürdürmüştü, bu sefer de milletten alacağı destekle, 31 Mart sonrasın da yine aynı imkanları bulma, aynı performansı tekrar etme imkanı bulacaktır. Uzun zamandır ilk defa, seçimsiz bir 4.5 yıl gibi hayati bir süreçte, yeni bir büyüme rejiminin koordinatlarının belirlenecek, bununla tutarlı iktisat politikaları oluşturulacaktır. Bu açıdan değerlendirince, Türk Milleti, 31 Mart'ta, BÜYÜMEYİ HEDEFLEYEN ERDOĞAN-AK PARTİ İLE KÜÇÜLMECİ-AVRUPA HAYRANI
KEMAL KILIÇDAROĞLU-CHP arasında en hayırlı tercihi yapacaktır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Hedef büyük Türkiye (25.11.2024)
- CHP'nin güya Esenyurt rövanşı (22.11.2024)
- 2 fay hattı hareketlendi (21.11.2024)
- Trump'ın şahinleri (19.11.2024)
- Dünyanın kalbi Ankara'da atacak (18.11.2024)
- Bir gece ansızın gelebiliriz (17.11.2024)
- Trump’ın şahinleri göreve geliyor (15.11.2024)
- CHP arı kovanı (14.11.2024)
- Küresel güç: Türk Devletler Birliği (10.11.2024)
- Gözler Erdoğan ve Trump’ta (09.11.2024)