AMERİKALI aradı. Bir önceki yazımda gündeme getirdiğim ABD'nin derin adamlarıyla ilgili anekdotlar aktardı. Pentagon, kendisine çalışan 3 ismi ABD senatosu Dış İlişkiler Komitesi üyesi senatörlere göndermişti. 3 derin isim de "Türkiye ABD'nin sınır ötesindeki çıkarları için hayati önem taşıyor" diyordu.
"Suriye'de YPG ile işbirliği sağlayarak büyük hata yaptık. Derhal bundan vazgeçilerek Türkiye ile yakınlaşmalıyız" diye ekliyorlardı. Karadeniz'de kriz büyüyordu.
Ukrayna-Rusya arasında savaş tamtamları çalıyordu. ABD Başkanı Biden Putin ile görüşüyor, Ukrayna'yı işgal etmeleri halinde ağır yaptırımlar geleceğini söylüyordu.
ABD, Karadeniz'de Rusya'yı dizginlemek istiyordu. İşte bu 3 derin adama göre "Karadeniz'de kazanmak istiyorsak kilit ülke Türkiyesiz asla olmaz" diyorlardı. İşte bu açıklamaların çok önemli olduğunu söylüyordu Amerikalı... "Senatörlerin yüzüne yapılan ve Türkiye'nin hayati önemini anlatan bu açıklamalar bu üç derin adamın şahsi görüşü değil. Pentagon'un, Amerikalı generallerin ve derin devletin tamamının görüşü bu" diyordu. Senatörlere brifing veren 3 ismi, Pentagon'un elçisi olarak niteliyordu. Bir başka hususa daha dikkat çekiyordu. "Senatörlere Amerikan derin devleti adına Türkiye'ye karşı dikkatli olun, yaptırımlardan kaçının ve kazanmaya çalışın diye çağrı yapan üç isim de Polonya kökenli Amerikalıydı. Bunun da bir anlamı var" diyordu. ABD dünyada askeri yığınak yaptığı birçok bölgeden çekiliyordu. Almanya'daki üslerini de Yunanistan'a taşımıştı. Yeni strateji, kabuğuna çekilmiş bir ABD'ye karşılık hayati önemdeki müttefiklerle Batı sınırlarını korumak Pentagon'un yeni ve vazgeçilmez projesiydi. Çin'le ekonomik bir savaşları vardı. ABD'nin geleceğini çalacak bir Çin geliyordu. Pentagon bu savaşa kilitlenmişti. Rusya ve Ortadoğu'nun kontrol edilmesi gerekiyordu. Amerikalı telefonun ucunda "Şu anda Polonya ve Türkiye ABD için hayati önem taşıyan iki ülke. Adeta birer gözdeler ve bu iki ülkeye muhtaç durumdayız. Rusya'yı durdurmak Polonya'dan başlıyor. O nedenle bu ülkeye de NATO adına büyük yığınak yapılıyor.
Türkiye, NATO'nun en önemli ülkesi.
Hem Rusya'ya karşı hem de Ortadoğu'nun kontrolü için. Pentagon'un senatörlere 3 Polonya kökenli uzmanı gönderip Türkiye'ye olan muhtaçlığı anlattırması aynı zamanda bir mesaj. Türkiye'yi özellikle Polonya kökenlilere anlattırıyor. Buradaki mesaj Polonya ve Türkiye'nin hayati önem arz ettiğinin kafalara nakşedilmesi isteğidir." diyordu. Türkiye'nin Suriye'de Esad ve Putin'le anlaştığını, İran'ın tepkisine rağmen Halep'in yeniden inşası için el sıkıştığını hatırlatıyordu. Türk müteahhitlerin yepyeni bir Halep kuracağını, parayı da Suudi Arabistan ve BAE'nin ödeyeceğini söylüyordu. "ABD, Suudlara ve BAE'ye ver parayı derse tabii ki verecekler" diyordu. Önümüzdeki dönem Suriye'de de dengelerin değişeceğini, Rusya-Türkiye ve Esad yönetiminin YPG'nin halledilmesi için ortak hareket edeceklerine vurgu yapıyordu.
Yani kullanılma süresi dolmak üzere olan ve ABD tarafından terkedilmeye mahkum bir YPG ve korkulu bekleyişlerini barındıran bir süreç başlıyordu.
ABD derin devleti hayatı çıkarları gereği Türkiye ile anlaşmazlık noktasında olan konuları rafa kaldırma ve gündeme getirmeme kararı almıştı. Bunun yerine Ankara ile anlaşabilecekleri konuları masaya getirmek Washington için en hayırlı olanıydı. Telefonun ucundaki Amerikalı "Bir mutabakat hazırlandı. Dışişleri bakanlığınız bir açıklama yaptı bu mutabakat için. Orada Eşit Müttefiklik deniyor. İlk kez böyle bir kavram doğuyor. Buna dikkat edin. Türkiye ABD'den istediklerini almak üzere. Aksi bir durumda kaybedecek olan Washington'dur." diyordu. Tüm bunları neden yazıyorum?
Bizim ABD'den Türkiye'ye müdahale bekleyip, iktidara çıkma hırsında olan muhalefetimiz artık duysun diye.
Washington, Ankara'ya diz çöktürüp her istediğini yaptırmak için defalarca darbe girişimi dahil oyun çevirdi bu ülkede. Her defasında mağlup oldu. İş öyle bir hal aldı ki, olay Türkiye-Rusya yakınlaşmasına kadar gitti. Şimdi ABD'li senatörlere "Karadeniz'de Rusları durdurmak istiyorsak tek yolu Ankara'yı yanımıza almaktan geçiyor" diye nara atılıyor. Yani "Bir şeyler vermemiz lazım" diye çığlık atıyorlar. YPG'nin kullanım süresinin dolduğunu haykırıyorlar. Bizim muhalefetin de anlaması gereken bu...
Onların da kullanım süresi doluyor galiba!
ABD hep öyle yapmıyor mu? Kullandıktan sonra çöpe atmıyor mu? Hala başkan adayı bile belirleyemediler. Başkan adayları bile yarın ABD'den gelip bütün muhalefetimizi tasfiye ederse şaşırır mıyım? Hayır.