KRİZLER, savaşlar, salgınlar, her türlü kaos birilerini zengin ediyor.
Dünyada şu anda yeryüzü tarihinin en büyük PARA savaşları yaşanıyor.
Devletler arasında gerilim tırmandırılıyor, insanlık biyolojik saldırılarla vuruluyor, ekonomiler çökertiliyor. Buna karşılık birileri sürekli zengin oluyor.
O birileri dediğimiz dünyada finans merkezlerini, bankaları, devasa şirketleri elinde bulunduran küresel zenginler.
Dünyanın virüslerle uğraşacağını yıllar önceden haber verenler de, Çin'in Vuhan'daki virüs yetiştirme laboratuarına ortak olanlar da, dünyadaki bugün yaşanan krizden sonuna kadar pay sahibi olanlar da onlar. Corona'nın dünya ekonomilerini altüst ettiği açık. Böyle dönemlerde "ÜÇKAĞIT EKONOMİSİ" patlama yapıyor. Bunu bir örnekle açıklayacak olursak hadi gelin 2000li yılların en başına gidelim. Türkiye ekonomisinin dibe vurduğu günlerdi o zamanlar... Bankalar hortumlanarak işadamları tarafından batırılmış, IMF'ten alınan milyarlarca dolar bu batık bankalara aktarılarak kurtarılmaya çalışılmıştı. O dönemde fabrikalar birer birer kapanıyor, her gün binlerce işçi kapı önüne konuyordu. Gecelik faizler tavan yapıyor, dolar patlıyor, borsa dibe vuruyordu. O günlerde ekranlara çıkan bir profesörümüz "Üçkağıt Ekonomisi"ni gündeme getiriyordu.
Parası olan zenginlerin üretim yapmadığını, dolar-borsa-faiz sarmalında kağıttan para kazandığını söylüyordu.
Bugün dünyada yaşanan büyük Corona krizinde ekonomiler bu üçkağıt sistemiyle vuruluyor. Küresel para baronları, bankalarıyla tüm ülkelerde cirit atmaya başlıyor, krizden hayal bile edemeyeceğiniz noktada nemalanıyor.
İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, Corona vakasından sonra bir hesaplama yaptı. Dünyanın en zengin 2 bin 153 kişisinin elinde bulundurduğu servetin, 4.6 milyar kişinin servetinden daha fazla olduğunu açıkladı.
Hatta daha da ileri gidip "Eğer bugün herkes 100 dolarlık banknotlardan oluşan servetlerinin üzerinde otursaydı, dünyanın büyük kısmı yerde oturuyor olurdu" diye benzetme yaptı. Bu ilginç ironilere başka eklemeler de yaptı. Mesela gelişmiş ülkede orta halli bir kişi sandalye büyüklüğünde bir servete oturuyorsa, en zengin kişinin servetiyle uzayda olacağını vurguladı. 5000 yıl önce Mısır Piramitlerinin yapıldığı dönemde günde bir kişi 10 bin dolar biriktirse toplam servetinin, bugünkü en zengin 5 kişinin servetinden yüzde 80 düşük olacağını açıkladı. Önceki gün de Paris merkezli Inequality Lab, "Dünya Eşitsizlik Raporu"nu açıkladı. Dünya virüsün getirdiği ekonomik krizle boğuşurken, küresel milyarder sayısı, 2021'de rekor kırdı. Milyarderlerin toplam serveti PATLAMA yaşayıp bir yıl öncesine göre yüzde 75 arttı.
Bu rakamlar bile virüsün kimlere yaradığının,kimleri uçurduğunun en büyük delili. ÜÇ KAĞIT yani dolar-borsafaizden beslenen akbabalar, dünyanın her yerinde yaptıkları ekonomik saldırılarla servetlerine servet kattılar.
Hep merak etmişimdir. Türkiye'de bu dolar-borsa-faiz sarmalında kağıtla oynayan zenginlerimiz kim diye.
Türkiye'de servetlerinin ne kadarını dolara yatırıp yükselmesine yol açıyorlar? Hangileri zengin oldukları bu topraklardan toplayıp, dışarıya milyarlarca dolar çıkarıp, küresel bankaların kasalarına veya NewYork- Londra borsalarına koşarak yatırıyor?
Bizde de küresel zenginlerle iç içe girmiş, kol kola hareket eden, sadece PARA'yı düşünenlerin sayısı az değil.
Ne yaparlarsa yapsınlar, dünya krizi hücrelerine kadar hissederken Türkiye'yi yine teğet geçecek. Çünkü 2000li yılların başındaki gibi çürümüş bir bankacılık sistemi olan Türkiye artık yok. Dahası geçen ay tarihinin en büyük ihracat rekorunu kırıp, yıllık bazda 250 milyar dolar ihracat seviyesine gelen bambaşka bir Türkiye var.
Dünyayı krizlerde soymaya kalkanlara, dolara saldıranlara, "Faizi artır donunuzu alalım" diyen akbaba üçkağıtçılara karşı Türkiye, tarihinin en büyük savaşlarından birini veriyor. Ancak bu defa çok farklı ve GÜÇLÜ TÜRKİYE olarak karşılarına çıkarak!