BEKİR HAZAR

BIS’IS

TLER Avrupa'yı yerle bir etmiş, taş üzerinde taş bırakmamıştır. O dönemde tıpkı İsviçre gibi tarafsız kabul edilen Belçika ve Lüksemburg'u işgal etmiştir. Ancak İsviçre'ye girememiştir.
"One minute" çektiğimiz Dünya Ekonomi Forumu daima İsviçre'de Davos'ta yapılır. Papa'yı sadece ve sadece İsviçre askerleri korur. Buna benzer birçok olay var.
Peki ama neden?
Cevaplara geçmeden önce hadi gelin İsvçre'nin başkenti Bern'de bir geziye çıkalım. Eski şehrin meydanı Kornhausplatz'da çok sayıda çeşme var. Bu çeşmelerden biri ise çok ilginç; adı "Bebek yiyen adam"... Evet yanlış duymadınız. Çeşmede su bir heykelden akıyor. O heykelde ise çuvalından çıkardığı bebekleri yiyen bir adam figürü yaşatılıyor.
500 yıl önce yapılan "Bebek yiyen adam" heykeli ile ilgili çok sayıda efsane var.
Ancak bunlardan biri dikkat çekici... Bazı sanat tarihçileri çeşmedeki bebek yiyeni bir Yahudi olarak tanımlıyor. Hristiyan çocukları yediğini anlatıyor. Heykelin kafasındaki sivri şapkanın Yahudi şapkasıyla aynı oluşunu buna delil olarak gösteriyorlar.
1294'te "kan iftirası" nedeniyle Bern'deki Yahudilerin çoğu öldürüldü, kalanlar da sürgüne gönderildi. Yahudilerin Pesah, yani Hamur bayramında Hristiyan çocukların kanını hamura kattıklarına ilişkin iftiralarla başlayan olaylar çok kanlı bitti. 1620'lerde, yani heykelin yapımının üzerinden 100 yıl bile geçmeden Yahudilerin İsviçre'ye girmesi yasaklandı. Antisemitizm yani Yahudi düşmanlığı ve katliamları Hitler'den yüzyıllar önce İsviçre'de başlamıştır.
Hitler binlerce Yahudi'yi katletti. Savaşı kaybedince bugün Almanya'nın neredeyse tamamı Yahudilerin kontrolündedir.
Dünyanın trilyon doları geçen en büyük 3 ihracatçısından biri Almanya'dır.
Ülkedeki büyük şirketlerin tamamı İsrail'i kuranlarındır. İlk Yahudi katliamlarını gerçekleştiren ve Antisemitizmi başlatan İsviçre de bugün tamamen İsrail'i kuran finans şirketlerinin kontrolündedir.
Katliamın bedeli ülke anahtarını vermek olmuştur. İsviçre bugün dünyanın tek Bankalar Ülkesidir. 9 milyonu bulmayan İsviçre'de 100'ü aşkın farklı banka mevcuttur. Yeryüzündeki trilyonlarca dolar bu bankalara yatar. Kara para aklama merkezleridir. Kimin ne kadar hesabı var, devlet sırrı gibi korunur. Ve dahası dünya merkez bankalarının bağlı olduğu Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) da İsviçre'nin Basel kentindedir. Dünyanın en zengin aileleri sahibidir. Ağır silahlarla korunur. Ülkelerdeki merkez bankalarının faizi hangi rakamda belirleyeceğine kadar BIS karar verir. "Merkez bankaları bağımsız olmalı" sloganı bunlara aittir.
"Hükümetler karışamaz" demek "Merkez bankalarının hükümeti de patronu da biziz, daha doğrusu BIS'IS" anlamına gelir. Başkan Erdoğan birkaç yıl önce paramızı dışarıya hortumlayan faizlerin indirilmesini istediğinde dolar yine fırladı. İsviçre merkezli BIS'ın Genel Müdürü Agustin Carstens, Temmuz 2019'da Bloomberg'e verdiği röportajda "Diğer ülkeler merkez bankasının bağımsızlığına hükümet karıştığında bedelinin ne olduğunu görmek için Türkiye'ye baksın" diye konuşma yaptı. Mutlaka bedel ödeneceğini söyleyecek kadar açık konuştu. Ayıp olmasın diye "O bedeli biz ödettik" diyemedi tabii. Bugün hiçbir ekonomist ekranlara çıkıp BIS'ı, arkasındaki muazzam PARA ordusunu, yaptığı operasyonları anlatamıyor.
Sadece "lak lak" yapıp, BIS'ın menfaatleri doğrultusunda konuşuyorlar. Muhalefet de bu koroya katılır. Onların hiçbirinde "BIS" gerçeğini açıklayacak yürek yoktur.
O yüzden Başkan Erdoğan'ın "Mandacı iktisatçılar ve mandacı siyasetçiler Ekonomik Kurtuluş Savaşımızı tam tersi göstermeye çalışıyorlar" sözü boşuna değildir. Hatırlayın... Ecevit'in sağ kolu ve kabinesinde yer alan Masum Türker'in sözlerini... Bakın ne diyordu aylar önce; "2001 krizinde kurtarıcı olarak (Zengin ailelerin bankalarından) getirilen Kemal Derviş, Amerika'dan uçağa bindiğinde Merkez Bankası Başkanı olarak düşünülüyordu. Türkiye'ye indiğinde ülkenin tüm hazinesini yöneten Bakan olarak o uçaktan çıktı." Bize uçaklarda seyahat ederken bile operasyon çekiyorlar. O yüzden içimizdeki mandacılar yüzünden "BİZİZ" diyemiyoruz. "BIS" takılıyoruz. Ve uluslararası karar vericiler "BIS" diyenlerin iktidara gelmesi için kendini, cüzdanınıkasasını yırtıyor. Göbekleri çatlaması boşuna mı? Ve son söz; bedel ödemeden savaş kazanılmaz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.