BEYAZSARAY
Yıllar önce İstanbul'un göbeğinde bir çarşıya kafasını takmıştı.
CIA stratejistlerinden Graham Fuller'in komünizme karşı cephe olarak geliştirdiği ünlü Yeşil Kuşak projesi çerçevesinde 50- 60 ve 70'li yıllarda ılımlı İslam, FETÖ, İslamda reform ve bunun gibi teorilerinin hayata geçirildiği dönemlerde bu çarşının önemi çok büyüktü. Kitapçılar çarşısıydı.
Türkiye'ye vehabilik, selefilik gibi radikal akımların kitapları buradan pompalanıyordu. Adeta tetikçilik yapılıyordu. İngilizlerin kurduğu sonrasında ABD'nin kucağına düşürdüğü vehabiler, buradan operasyon yapıyordu.
Hedef "Ölene kadar öldür" zihniyetindeki DEAŞ kurgularına yol açan vehabiliği yayıp, komünizme karşı güç oluşturmak, aynı zamanda da dini ve bu Milletin mayasını bozmaktı. Zaten şu anda Suud Prensi olan Salman da, Batı'nın Kaşıkçı cinayeti sonrası üzerine geldiği dönemde "Biz vehabiliği Batı istedi diye kurmadık mı?" diyerek sitem ediyordu. Yani "Biz sizin operasyon maşanızız. Neden üzerimize geliyorsunuz" diye tepki gösteriyordu.
Çileli ama o derece de Türkİslam ülküsüne adanmış dolu dolu ve gıpta edilecek bir hayat yaşamış merhum ağabeyimiz, gitti Selçuklu-Osmanlı İslam anlayışını anlatan ve yüzlerce yıl önce yazılmış ve birebir tercüme edilmiş katkısız dini kitapları bularak bu çarşıya girdi.
Bir yayınevi açtı. Dışarıdan milyonlarca dolar para akıtılan çarşıda, bu millete çekilen operasyona karşı tek başına mücadele verdi. O çarşının adı "BEYAZSARAY"dı… BEYAZSARAY'da oturduğu dönemde Trump'ın bir ara Türkiye ile kavgası vardı.
Ankara Suriye'de ABD'nin komutanlık yaptığı PKK'yı vuracağını söylüyordu. Başkan Trump o BEYAZSARAY'dan "Türkiye, benim derin ve eşsiz anlayışıma göre, sınırların dışında olduğunu düşündüğüm bir şey yaparsa, Türkiye'nin ekonomisini mahvederim ve yok ederim Bunu daha önce yaptım)" diyordu.
Kemal Bey ve Ahmet Davutoğlu hocayı yan yana görüp dolar saldırısı ile ilgili "Ne operasyonu, ne dış güçleri" diye konuşurken izleyince güldüm. "Dış güçler, dış güçlermiş" öyle diyorlardı.
Koskoca ABD Başkanı Türk ekonomisine saldırı yaptığını söyleyip BEYAZSARAY'dan "Daha önce yaptım" diye nara atarken, bu iki ülkeyi yönetmeye talip, üstelik biri de profesör olan iki liderin "Ne dış güçleri" demesi gülünecek ama aynı zamanda ağlanacak bir olaydı.
Uluslararası Ödemeler Bankası BIS'i size daha önce defalarca anlattık. Hatta İsviçre'nin Basel kentindeki binası önünden anonslarla size YAZBOZ programında uzun uzun anlattık.
Rothschild ailesinin kurduğu bir bankaydı. Hani diyorlar ya hep "Merkez bankaları bağımsız olmalı, hükümetler karışmamalı" diye yaygara yapıyorlar. Bizim muhalefet de hep buna balıklama atlıyor. İşte Türkiye dahil 55 ülke İsviçre Basel'deki bu BIS'e bağlı. Patron tamamen BIS. "Merkez Bankaları bağımsız olmalı, hükümetler karışmamalı" şeklindeki yaygaranın altında bu BIS var.
Adamlar "Patron da hükümet de biziz. Türk piyasalarını biz yönetiriz" diyor. Avrupa ülkelerinde ve ABD'de faizi yerlerde süründürürken, hatta bazı ülkelerde sıfır faiz uygulatıp, bankaya yatırdığın paradan koruma altında haraç aldırıyorlar. Bize gelince "Faizi yüksek tutacaksın. Yüzde yirmilerin üzerinde olacak.
Benim küresel sermayeden arkadaşlarım Türkiye'ye 1 milyar dolar yatırıyorsa yıl sonunda 1 milyar 200 milyon dolar çekip hüüüp diye paranızı yutacak" diyor.
Yapmazsan, dolara saldırıyorlar. Londra, NewYork finans merkezleri, bankalar ile Afrika-Asya ülkelerinde bile Türk lirası toplayıp, Türkiye'de dolar alıyorlar. Yani saldırıp yükseltiyorlar. Merkez Bankamız da müdahale edip piyasaya dolar sürüyor. Onları da çekip götürüyorlar. Sadece Küresel sermayenin Deutsche Bank'ının bir günde 5 milyar dolarla piyasalarımıza girip operasyon çektiğine geçmişte tanık olmadık mı? Soros'un da geçmişte dolar operasyonunda tokat yiyip 5 milyar dolar batırdığını görmedik mi? Merkez Bankamız ilk defa dolara müdahale etmeyince saldırganlar aptala döndü, ne yapacaklarını şaşırdı?
Operasyona karşı operasyon yediler deliye döndüler.
Merkez'in piyasaya dolar sürerek rezervlerinin eritileceğini zannettiler. Savaş büyük. Hedef Erdoğan'ı indirip, yüksek faizle bu ülkeyi soyduracak IMF'ci verimli liderleri başa getirmek. Ekonomik Kurtuluş Savaşı sözü boşuna değil. Batı'daki para uzmanlarının dün "Türkiye'deki dolar yükselişi bir provokasyon. 9 lira civarında olması lazım.
Yüzde 35 daha yüksek. Bu mantık dışı" açıklamaları da tesadüf değil. "Dış güçlermiş.
Ne dış güçleri" diyenlerimiz içimizde cirit atıyor. FETÖ, PKK saldırıları, yıllarca darbeler görmedik mi? Maşaların nasıl kullanıldığına tanık olmadık mı? Darbecilerin nasıl CIA tarafından korunduğunu anlamadık mı? Ne yani CIA iç istihbarat örgütümüz mü? Biden bile ekonomik operasyondan bahsediyor, seçimle Erdoğan'ı indireceklerini, "TÜRKİYE'Yİ VERİMLİ LİDERLE
YÖNETECEKLERİNİ"
BEYAZSARAY'a girerken bağıra bağıra söylüyor. BEYAZSARAY iç güç mü sizin için Kemal Bey?
Ahmet Hoca? Ne?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Putin’in köpeği (27.11.2024)
- Katiller panikte (25.11.2024)
- CHP'ye Trump darbesi (24.11.2024)
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)