Sert güç
ERDOĞAN Afrika'da "Türkiye" rüzgarları estirirken...
Batı başkentlerinde "Kara Kıta'da Türk rüzgarı esiyor. Ankara'nın nüfuzu artıyor" manşetleri ve çığlıkları yükselirken....
Eş zamanlı olarak sınırlarımız içinde garip gelişmelerin olması asla tesadüf değildir.
Garip olaylara geleceğiz. Ancak önce şu nüfuz olayına bir bakalım. Bu konuda en anlamlı ve çarpıcı analiz Fransız Le Monde gazetesinden geldi. "Erdoğan Afrika'daki nüfuzunu genişletmek istiyor" başlığı ile daldı olaya Le Monde. Fransa Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden Ortadoğu Program Yöneticisi Dorothee Schmid'le röportaja da yer verdiler. Dorothee ablamız "Türkiye bugün yumuşak güç ve SERT GÜCÜN birleştiği tam bir güç politikası sergiliyor Afrika'da" diyordu.
Yumuşak güçten kastı ticaret, İslam kültüründe ortak değerler ve Afrika'da kurduğumuz sivil toplum örgütleriydi. İlk kez "Sert GÜÇ" deyimi de kullanılıyordu.
Bunda kasıt da Türkiye'nin Afrika ülkelerine satacağı silahlardı. Başkan Erdoğan da zaten Angola'da "Bizden SİHA talepleri var. Görüşüyoruz" diyerek dünyaya ilan ediyordu. Asya ve Avrupa ülkelerinden sonra Afrika da, İngiliz Savunma Bakanı'nın dediği gibi "DÜNYADA SAVAŞLARIN SEYRİNİ DEĞİŞTİREN SİHALARIMIZ" için sıraya giriyordu.
Binlerce tankın, topun, tüfeğin olsun fark etmezdi. SİHA'LAR ile bu silahların sanayiini toprağa gömüyordun. Ve üzerine bir de satışla üçüncü ülkeleri kendine bağlamaya çalışıyordun.
Bizim kendi silahımızı yapmamızı bırakın, mermi üretmemizi bile yıllarca engellediler. Bu ülkede gübre fabrikası kurmak isteyen Sanayi Bakanı'nın bile karşısına Amerikan elçisinin dikilip "Yapma" diye yumruk gösterdiğine şahit olduk.
Milli teknoloji hamlesinin mimarlarından Özdemir Bayraktar'ı Sarıyer GARİPÇE köyünde toprağa verdik dün. Milli SİHA'ların fikir babasıydı. Batılı güç odakları, içimizdeki siyasi hizmetçileri ile önüne engeller koydu. Duvarlar ördü.
Yalnız ve GARİP kalmasına rağmen o yılmadı. Hayallerini çocuklarına aşıladı.
Evladı, içimizdeki ittihatçı kafaların her türlü itibarsızlaştırma, taş koyma provokasyonlarına rağmen yerli ve milli SİHA'LAR ile Türkiye'nin gücüne güç kattı.
Özdemir Bayraktar o hayallerinin gerçeğe dökülüp tavan yaptığı bir dönemde de hayata mutlu bir şekilde gözlerini yumdu.
Gözleri arkada kalmadı.
İşte bu gelişmeler Batı'yı delirten en büyük, en çıldırtıcı hadiseydi. Düne kadar iki tüfek alabilmek için kapılarda yatan Türkiye şimdi başka ülkelere silah satar hale geldi. Erdoğan "Afrika ile ticaret hacmimizi ilk etapta 25 milyar dolardan 50 milyar dolara çıkaracağız" diyor. Bunun kapıları da açıldı.
Bu ne demek? Tabii ki Batı'nın cebinden 25 milyar dolar daha almak... Bir dolar kaptırmaya dahi tahammülü olmayan sömürgecilerin hem ayağına hem de cüzdanına basarsanız tabii ki çıldıracaklar.
Tabii ki Eski Türkiye hayali ile yanıp tutuşacaklar. Tabii ki Türkiye'de muhalefeti destekleyecekler. Tabii ki Erdoğan Afrika'dayken, ABD dahil 10 elçiyle birlikte ülkelerde darbe yapan Soros'un vakfında olan ve Gezi'nin organizatörlerinden biri olarak gösterilen Kavala'nın serbest bırakılmasını isteyecekler. Tabii ki Ekrem İmamoğlu'nu birileri Diyarbakır'daki en büyük holdinglerimizin de sponsor olduğu sergiye apar topar gönderecek. Amerikalı generallerin yönettiği PKK'nın siyasi kanadı HDP'lilerle tabii ki halay çektirecek.
Erdoğan ya tekrar kazanırsa korkusu yaşıyorlar. O yüzden en doğru adayı karşısına çıkarmak için aylardır kafa patlatıyorlar. Ekrem İmamoğlu'nun belediye seçimleri öncesi perde arkasında en büyük destekçilerinden olan, akıl hocalığı yapan ve 'pr'ına en büyük katkısı olan biriyle konuştum. "Ekrem İmamoğlu çok yanlış yaptı ve üzeri çizildi. Derin CHP Kemal Kılıçdaroğlu'nu istiyor. Buna da karşıyız. Olmaması için mücadele edeceğiz. Mansur Yavaş aday olmalı. Buna çalışacağız" diyordu.
Bu bölünmüşlük en çok muhalefetin Batılı dostlarını rahatsız ediyor.
Dışarıda yumuşak güçle sert gücümüzü birleştirmemiz kahrediyor onları. Bu yüzden Millet ittifakında büyük kavga ve çatlak olacak diye uykuları kaçıyor. Nasıl müdahale edecekler bilmiyorum. Bildiğim tek şey var. Hatay'ın CHP'li Belediye Başkanı'nın söyledikleri... "Başkan adayımızın kim olacağına uluslararası güçler karar verecek" diyordu. Vardır bir bildiği...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Putin’in köpeği (27.11.2024)
- Katiller panikte (25.11.2024)
- CHP'ye Trump darbesi (24.11.2024)
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)