BUNDAN 20 yıl önce tarihler 11 Eylül'ü gösterirken Showtv'de Haber Müdürü'ydüm.
Uçaklar New York'taki dünya para piyasalarının kalbi İkiz Kuleleri vurduğunda kısa süreli bir şok geçirdik. Anında toparlanıp on kişilik bir ekip oluşturduk. Derhal pasaportlar gelecekti. O gece Amerika'ya uçacak, ana haberi New York'ta yıkılmış İkiz Kuleler'in önünden yayınlayacaktık.
Kanal teyakkuza geçti. Washington Büyükelçiliğimizi aradığımızda Amerikan hava sahasında tüm şehirlerde uçuşların tamamen durdurulduğunu öğrendik. Rotayı Kanada'ya çevirdik. Uçakla Kanada'ya uçacak, karayoluyla bu ülke üzerinden Amerika'ya girecektik. Ancak tüm sınır kapılarının da kapandığını öğrendiğimiz anda anahaberi dünyayı ayağa kaldıran olayın tam önünden yapma hayalimiz suya düştü. O dönem Amerikan Başkanı "Bunun intikamı alınacak" diye bağırırken dünyaya "Haçlı seferi başladı" diye sesleniyordu. Müthiş bir operasyondu bu.
Amerika'nın güdümündeki Suudiler'in Vehhabi terör örgütü El Kaide İkiz Kuleler'e saldırıyordu. Yıllar sonra BBC'de "El Kaide kurucusu İngiliz MI6 ajanı" ile röportaj yayınlanıyordu.
ABD de İkiz Kuleler'e saldırı bahanesiyle Afganistan ve Irak'ı işgal ediyor, hem İran'ın hem de Çin'in dibinde üsler açarak asker yığıyordu.
Irak'ı ve bölgeyi kan gölüne çevirdiler.
Afganistan'da tam 20 yıl bir adım ilerleyemediler. Şimdi topuklayarak kaçıyorlar.
Taliban ben bu satırları yazarken başkent Kabil'e giriyordu. ABD medyası da "Ülkemizi yönetenler elçilik görevlilerimize dokunmayın diye Taliban'a yalvardı" şeklindeki haberleri manşetlere taşıyordu.
Acziyeti anlatıyordu. Bir hafta önce de "ABD'nin dünyadaki rolünü başka ülkeler alıyor.
Bunlardan biri de Türkiye" diye yazıyorlardı.
Taliban üzerinde dünyada en güçlü ülke Pakistan.
Ve şu anda Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar da Pakistan da en üst düzey isimlerle bir araya geliyor.
Dünyanın gözü bir kez daha Türkiye'nin üzerinde.
Suriye'de, Libya'da, Karabağ'da savaşların seyrini değiştirerek masa kuran Türkiye, Afganistan'da da 1 trilyon dolar gömerek tavşan gibi kaçan Amerika'nın olmadığı ortamda bölgede barışın sağlanması için önemli aktör haline geliyor. Ve bir bakıyoruz Türkiye'nin Afganistan'da da masa kurma çalışmaları Batı'nın diline dolanıyor.
BBC de dün "Taliban'la hâlihazırda diyalog içinde olan Çin, Rusya ve İran'ın Kabil'de Türkiye'nin rolünü büyütmesine sıcak bakmadığı da biliniyor." diye yazdı. Adamlar bizi durdurmak için Çin, Rusya hatta İran'dan medet umar hale geldi. Halbuki göç dalgasına maruz kalan Türkiye'nin tarihi bağları olduğu Afganistan'da kurulacak masada olması en doğal hakkı. Ancak bu fotoğraf birilerini çıldırtıyor.
Tavşan Amerika'da da 27 kongre üyesi geçtiğimiz hafta bir mektup imzalayıp Dışişleri Bakanı Blinken'e gönderdi. "Türkiye'yi durdurun" diyorlardı.
İnsansız hava araçlarımız adamları kahretmişti.
Üstelik "Türkiye'nin bu silahları başka ülkelere ihraç etmesi de durdurulmalı" diye yalvarıyorlardı.
"Komik şeyler sizi" diyesim geldi.
Bu isimlerin tamamı Amerika'daki Yunan Lobisi'nin destekçileriydi.
Geçmişte 100 civarında olurdu bunların sayısı...
Belli ki her geçen gün eriyip eriyip buharlaşmaya başlamışlardı. 27 kişiciğe düşmüşlerdi. Yunanistan'ın Ege ve Akdeniz'de karşımızda çulsuz kalmasına kahroluyorlar ancak bunu dürüstçe itiraf edemiyorlardı.
Dünyanın birçok yerinde güçlendiğimizi belirterek bizi Amerikalı sahiplerine hedef gösteriyorlardı.
Yazdıkları mektupta en çok hoşuma giden "SİHA'lar Kafkasya, Güney Asya, Doğu Akdeniz, Ortadoğu ve K.Afrika'daki istikrarsızlıkları daha da ileri taşıma potansiyeli görmezden gelinemeyecek kadar büyük" diye feryat dolu satırlarıydı. Bunun anlamı gayet açıktı. Adamlar "Türkiye Kafkasya, Güney Asya, Doğu Akdeniz, Ortadoğu ve K.Afrika'da güçleniyor" diyordu. Doğru ve on numara bir tespitti bu.
Son yıllarda bu sütunlarda sürekli "21. Asır Türk asrı olacak" diye yazıyorum. Bu sesleniş boşuna değil.
Çünkü içeride bizi aptalca kavgalara götüren provokatif kısır tartışmalara, algı operasyonlarına asla bakmıyorum.
Dışarıda dünyanın her yerinde yükselen "Türkler'in dünyadaki nüfuzu hızla artıyor. Savunma sanayiindeki inanılmaz atılımları göz kamaştırıyor ve savaşların seyrini değiştiriyor. Yeni Dünya düzeninde artık Türkiye de sözü geçen ender GÜÇ'lerden biri" feryatlarını büyük bir hazla dinlemek bana daha çok zevk veriyor. AB'nin devleri Almanya ve Fransa'dan bile "Ordu, savunma olarak Türkler'in çok gerisinde kaldık" naraları, uzman ağızlarıyla medya sayfalarından taşıyor.
İsteyen muhalefetimizin içerideki yalan rüzgarlarına takılarak oyalansın. Ben dışarıdaki bu naraları ve çığlıkları zevkle izliyorum.