Artık fırçalıyoruz
Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü (SIPRI) raporuna göre 2020'de dünyada askeri harcamalar bir önceki yıla göre yüzde 2,6 artarak 1,98 trilyon doları aştı. Küresel askeri harcamaların yüzde 62'sini ABD, Çin, Hindistan, Rusya ve İngiltere yapıyor.
Askeri harcamalarda ilk 5 ülke: ABD (778 milyar dolar), Çin (252 milyar dolar), Hindistan (72,9 milyar dolar), Rusya (61,7 milyar dolar), İngiltere (59,2 milyar dolar)… Araştırmanın en ilginç konularından biri ise Türkiye oldu.
Türkiye'nin savunma sanayiinde 'Yerli' adımlara hız verildiğine dikkat çekildi.
Askeri anlamda Türkiye'nin güçlendiği de vurgulandı. Bu sayede Türkiye'nin kısa sürede 10 milyar dolara yakın tasarruf ettiği ifade edildi.
Bakın adamlar ürettiğimiz silahlar, yaptığımız satışlar ve ihracata daha gelmeden yaptığımız tasarruftan bahsediyor. "Yerli üretimle 10 milyar dolar Türklerin cebinde kaldı" diyor.
Peki bu ne anlama geliyor? Gayet basit. Geçmişte başka ülkelerin cebine giden paraya artık duvar örüldü demek.
Birileri bize sadece silah satışından 10 milyar dolar kaybederse nasıl çıldıracaklarını bir düşünün... Türkiye'ye son yıllarda müttefik görünümlü alçaklardan gelen saldırıların altında hep bu var. İstedikleri gibi sömürüp Demirel'in deyimiyle "70 cente muhtaç" hale getiriyorlardı. Ardından dünyanın en küçük ülkelerinden Lüksemburg'u dürtüp bize 1 milyon dolar yarım verdiriyorlardı. Bizi dilenciye döndüren o 1 milyon dolarlık yardıma gazetelerimiz "Kurtulduk" diye manşet atıyorlardı. Şimdi gecekondusu olan arazisini verip 2 milyon dolarlık rezidans dairede oturuyor iyi mi?
Milyon dolarlık evler kapış kapış gidiyor.
Geçmişi bilmeyenler veya hatırlamayanlar, her türlü saldırı, pandemi vs doğal afete rağmen Yerni Türkiye'nin geldiği noktayı asla anlayamaz.
Silah üretmek, kendi uçağını, tankını, savaş gemini yapmak bağımsızlıktır.
Yapmaya kalkan ülkeleri hep karıştırdılar, darbelerle suikastlerle liderleri indirdiler. Çünkü sömürgeci Batı dışında kimseye silah üretimi hakkını tanımazlar. Bizi 1960'tan beri uçan tabut denen Fantomlarla oyaladılar.
Ambargolar uyguladılar. Savunma sistemleri vermeyerek kendilerine mahkum hale getirmek istediler. Son 18 yıla gelene kadar bunlara karşı çıkan, direnen liderlerle yönetilmedi Türkiye...
Eziklerle, boynu büküklerle yürüdük hep. O yüzden önceki gün The Times of Israel gazetesinin "Erdoğan Biden'ın Ermeni 'soykırımına' dair 'tutarsız' kararını fırçaladı." şeklindeki haberini önemsiyorum.
Evet şükürler olsun ki, bugün ABD başkanlarını fırçalayan kişiler tarafından yönetiliyoruz. O yüzden İngiliz düşünce kuruluşu Resolution Foundation, İsviçre'nin Cenevre kentinde başlayan gayri resmi Kıbrıs görüşmelerinde Türkiye'nin elinin çok güçlü olduğunu açıkladı. Devamında da "Akdeniz'de çok önemli bir güce ulaşan Türkiye, İngiltere'nin ortaklığı teklifini aldı. Hatta İngiltere, KKTC'yi tanımak üzere. Bu durum ABD ile İngiltere'yi Akdeniz'de karşı karşıya getirecek. Avrupa Birliği de Türkiye'nin Akdeniz'de en büyük güç olduğunu gördü." diye tüm dünyaya ilan etti.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Putin’in köpeği (27.11.2024)
- Katiller panikte (25.11.2024)
- CHP'ye Trump darbesi (24.11.2024)
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)