Hasımlarımız rahatsız!

ABD Dışişleri Bakanlığı, CAATSA kapsamında, Türkiye'ye "Rusya ile kurulan ilişkiler" bahanesiyle uygulayacağı yaptırımlar yürürlüğe girdi. Yaptırım listesindeki Türklerin varsa ABD'deki mal varlıkları dondurulacak ve bu kişilere vize kısıtlamaları getirilecek.
Listenin başında Savunma Sanayii Başkanlığı var. Başkanı İsmail Demir ve yardımcısı Faruk Yiğit, Hava Savunma ve Uzay Daire Başkanı Serhat Gençoğlu ile ekibinde yer alan Grup Müdürü Mustafa Alper Deniz de listede. CAATSA "ABD'nin HASIMLARINA Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası"nın adı. Yani ABD bizi "HASIM" sınıfına resmen koyuyor. Bloomberg'de bir haber adeta ifşa ediyor.
Evet Bloomberg, "Erdoğan'ın SİHA üreticisi damadı, Türkiye'nin müttefiklerini rahatsız ediyor" başlığıyla bir haber yayınladı. Biz darbe imalı bildiriye "Emekli amiraller rahatsız" diye bakıyoruz.
Hayır aslında kimlerin neden rahatsız olduğunun manşetini Bloomberg atıyor. Açık açık bizi hasım yerine koyanları gösterip "Müttefikler rahatsız" diyor. Müttefiklerimiz belli, NATO üyeleri. Ancak hepsinin umrunda değil savunma sanayiimizdeki gelişmeler.
Bloomberg ayıp olmasın diye "Amerika" diyemiyor. Çünkü NATO demek ABD anlamına geliyor. Türkiye'nin kendi savunma sistemlerini geliştirip Karabağ'da, Suriye'de, Libya'da gövde gösterisi yapması Washington'daki KÜÇÜK JOE'ları çıldırtıyor. Hadi gelin "Müttefikler rahatsız" başlıklı o haberde sörf yapalım. "Ah" çekerek deniyor ki; "Erdoğan kendine yetebilen bir Türk ordusu oluşturma amacında merkezi bir rol üstlendi." İşte tam isabet atış yapan bir cümle. Kendine yeten bir ordu kurmaya kalktığımız binlerce kilometre öteden adeta çığlık çığlığa dünyaya haykırılıyor. Kuramazsın kardeşim kendine yeten bir ordu?. Adamlar sen kimsin diyor. "Biz size EMEKLİYE ayrılmış silahları vereceksek onunla yetineceksin" diye nara atıyor. "Bu teçhizatların Türkiye'de üretilmesi için atılan adımlar Ankara'nın tedirgin edici bir şekilde yeni müttefikler bulmasına ve geleneksel NATO müttefikleriyle arasının açılmasına yol açıyor..." Alın bir başka cümle daha. Şimdi çok sayıda ülke Türkiye'den İHA-SİHA, silah alma yarışına girdi ya "Eyvah Türkler bizim pazarımızı kendine bağlayacak" feyadıdır bu. Tedirgin edici yeni müttefikler tanımlamasının açılımı bu. Tedirgin etmişiz adamları. Bir başka cümlede de "Türkiye'nin elit bir askeri teknoloji oluşturmak için her şeyi göze alması, Ankara'yı yalnız bırakabilir" diye sopa gösteriliyor. Biz kimiz ki elit bir askeri teknoloji oluşturmaya kalkıyoruz? Sonra emeklilerle darbe yaparız haa! Carnegie Europe'tan araştırmacı Raluca Csernatoni Bloomberg'e konuşuyor. "Türkiye öldürücü İHA ve SİHA pazarında hızlıca piyasa lideri ve yükselen bir güç olma yolunda yürüyor" diye uyarıyor. Finalde TCG Anadolu adlı gemimizin filoya katıldığı ve Türk mühendislerin ürettiği ilk motorların yer alacağı 50 Bayraktar TB3 SİHA'sı ile helikopterlerin de onlara eşlik edeceği vurgulanıyor. Nasıl durdurulacak bu Türkler? Denizlerde de büyük güç oluyorlar. Ne yapmak lazım? NATO'da görev yapmış emekli Türk denizcisi amiraller NATO'nun kuruluş gününde patlatsın bir bildiri de Ankara'nın aklı başına gelsin. Operasyon bu.
Tam da Savunma Sanayiimize CAATSA yaptırımlarının başlamasına üç gün kala iyi mi? Bunlar tesadüf olabilir mi yani? Kamuoyu araştırmacısı İhsan Aktaş bir Fransız İstihbaratçısının kendisine aktardıklarını anlattı. O Fransız istihbaratçısı o dönem NATO'da görevli 700 subayı araştırıyor. Fransız subaylar da dahil 700'ünün ABD'ye çalıştığını rapor ediyor. Gölge CIA Rand Corp.'un Ocak ayında "Türkiye'de NATO'ya bağlı askerler tasfiye ediliyor.
Eskiden her problemde Batı'dan yana tavır koyan askerler maalesef yok" diye ağlayarak Pentagon'a rapor vermesi ve "Ama darbe de olabilir ha" diye teselli etmesi de boşuna mı yani? Adamlar demek ki muhtıra bildirileri hazırlayanlar ile oturup görüşüyorlar ki 3 ay önceden haber veriyorlar.
Zaten Nihat Erim'in de muhtıra ile Başbakan olacağı, 3 ay önceden Amerikan elçiliğindeki resepsiyonda gazetecilerin kulağına fısıldanmamış mıydı bir zamanlar. Sen nasıl İHA-SİHA silah, uçak, gemi, tank fabrikaları kurarsın kardeşim?