Sonra Türkiyeciler

FRANSA Cumhurbaşkanı Macron'un işi gücü bırakıp, ülkesindeki tv kanalında "Türkiye'yi nasıl durduracağız" konulu programa çıkıp ağlamasını ben anlıyorum.
Amerikalı da anlıyor...
İngiliz de... Alman da... Hatta Zimbabweli bile... Dünyada Macron'u anlayamayan tek topluluk var. O da bizim muhalefet... Onların içindeki ittihatçı kafalar kabilesi... Ve mösyöler... Batıcı takılırlar, Batı aşkına olmadık numaralar çevirirler, herşeyi Batı'dan beklerler. Batı başkentlerinden aleyhimizde ne açıklama gelirse kafa sallayarak onaylar hatta papağan gibi aynısını haykırırlar.. Ancak hakkımızdaki övgü dolu sözleri bir türlü görmez, duymazlar.
Duysalar anlayamazlar.
Hadi gelin "Türkiye'yi nasıl durduracağız" konulu programda Macron'un neden ağladığına gidelim. Bunun cevabıını uzaklarda aramaya gerek yok. Bizzat Fransa'adan geliyor konunun analizi.
Fransız düşünce kuruluşu IRIS (Uluslararası İlişkiler ve Stratejiler Enstitüsü) bakın yayınladığı raporda ne diyor;
"İngiliz ordusunun 2030 vizyonunu da ortaya koyan yeni savunma stratejisinde 30 sayfanın Türkiye'nin milli savunma sistemlerine ayrılması, ABD'nin Türkiye rahatsızlığını ortaya koyuyor. Türkiye'nin Rusya'dan S-400 almasını bahane eden Amerikan yönetimi, Alman ordusunun başta deniz gücü olmak üzere birçok alanda Rus teknolojisi kullandığını görmezden gelerek neden Türkiye'yi hedef seçti? Herşey bu soruda gizli.
Türkiye, açık şekilde güç olmanın savunma sanayiinin dışa bağımlılığının azalmasıyla gerçekleşeceği doktorinini uyguladı. Sadece SİHA'lar değil, Türkiye savunma sanayi alanında çok önemli işlere imza attı. Bunu Libya'da, Irak'ta, Suriye'de ve son olarak pastanın çileği gibi Azerbaycan'da gösterdi." İngiliz Reuters ajansı da dünyaya "ABD Başkanı Biden'ın Türkiye ile işi zor.
Çünkü orada artık ÖNCE TÜRKİYE diyen Erdoğan var" şeklinde bir analiz haber yayınlayıp tüm dünyaya geçti.
Amerikalıyı olduğu kadar İngilizi de pek seven bizim muhalefet ve içindeki ittihatçı kafalar bu haber analizine de hiç ilgi göstermediler.
Gösteremezlerdi de... Çünkü anlamazlardı.
Bunun ne anlam geldiğini de Fransız düşünce kuruluşu IRIS raporun finalindeki cümlelerle bakın nasıl açıklıyor;
"ABD'deki birçok analizde de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'nin çıkarlarını öncelikli düşündüğü ortaya çıkıyor. Her ülke kendi savunma sistemini ister. Türkiye bunu belli ölçülerde başardı. Eğer Türkiye bu hızla giderse birkaç yıl sonra çok önemli bir güç haline gelebilir." Evet bizim muhalefet çok sevdiği Batı'nın "Erdoğan önce Türkiye çıkarlarını düşünüyor" analizine asla yanaşamaz. Buna sağır kalmayı yeğler. Hatta çok sevdiği Batı'nın övdüğü devletine saldırır. "İHA-SİHA niye yapıyor? Uçak gemisiyle ne işimiz var" der. Yönetmeye talip olduğu devleti "Uzaya, aya gideceğiz" der. Bunlar kalkar "Niye gideceğiz uzaya, aya" der, Batı'nın otobüsüne benzin koyup kendisi yaya gitmeyi sever.
Aşık oldukları Batı'dan "Erdoğan önce Türkiye diyor" çığlıkları yükselir. Batı adına, Önce Türkiye diyene toplu hücuma geçerler. Onu indirme sevdası ile yanıp tutuşurlar.
"Sonra Türkiyeci" noktasına gelerek utanmadan bir de bu Millet'ten oy isterler. Bu yüzden da asla iktidar olamazlar. Asla!