ARALIK 2016'da İngiltere devlet kanalı BBC, ilginç bir röportaj yayınlıyordu. Yunanistan Dışişleri eski Bakanı Theodor Pangalos, BBC muhabirinin karşısına geçiyor ve soruları cevaplıyordu.
O röportajın bir bölümü çok ilginçti. Pangalos bakın ne diyordu, hadi gelin hatırlayalım;
"Türkiye ile 20 yıl önceyaşadığımız Kardakkayalıkları krizinde ikiordu savaşın eşiğinegelmişti. 6 yıl sonra NewYork'ta ABD DışişleriBakan YardımcısıRichard Holbrooke ilebuluştuk. 'Kardak'takimse ölmediği içinçok mutluyum' dedim. Richard gülümsedi ve'Yoo Theodor zaten hiçkimse ölmeyecekti' dedi. Ben de 'Nasıl olur,Türkler'le karşıkarşıya geldik?'cevabını verdim. Holbrooke yinegülümseyerek'Hayır sizlerAmerikan gemileri,mühimmatları veistihbaratı ile karşıkarşıya gelmiştiniz. Yunanistan ile Türkiyearasındaki iki KÜÇÜKGEMİMİZ sizin teknolojikve elektronik görüşünüzübozacaktı. Fırlatacağınızfüzeler sadece balıklarıöldürürdü' dedi."Evet o füzelerin veonları fırlatan uçaklardakiyazılımların tamamıAmerikalılar'ındı. O yüzdenfüzeler nereye gidecekkonusuna sadece ve sadeceonlar karar verirdi.
Kardak krizinde iki taraf da füzelerini ateşlese Ege'deki 300 çeşit balığın hedef olacağını bizzat ABD Dışişleri Bakan yardımcısı açıklıyordu.
En çok da çupra vardı Ege'de. Sanırım çupra ölüleri kaplayacaktı Ege'yi.
Ve geldik 2021'e...
NATO geçtiğimiz hafta bir rapor yayınladı. Türk SİHA'larının Libya'nın doğusunda darbeci Hafter'e ait Pantsir adlı Rus Hava Savunma Sistemleri'ni imha ettiğine dikkat çekiliyordu o raporda. "Hem de1 saat gibi kısa zamandiliminde imha etti" diye de not düşülüyordu.
"TB2'ler taktikselolarak çok başarılıbir örnek" diye övgüleryağdırılıyordu. "Tanklar,hava savunma sistemleri,obüsler, askeri tesislerne varsa imha ediyor"yorumu yapılarak "YIKICIBİR GÜÇ" tanımlamasıyapılıyordu. NATO'nun kafasıkarışıktı. "Pantsir S-1'inaktif sistemi, yoğunelektronik harp önlemlerinedeniyle BayraktarTB2'den ateşlenenküçük ve akıllımühimmatı radarmenzilinde olmasınarağmen tespit edemedi."hatırlatması yapılıyorduo raporda. Yani bizimSİHA'lara "Hayalet"tanımlaması yapılıyordu.
Mutlaka NATO'da da Türk SİHA'larının kullanılması gerektiği vurgulanıyordu.
Nereden nereye... Ege'de çupra avlayacak savaş uçaklarından, hava savunma sistemlerinin bile tespit edemediği Hayalet SİHA'lara...
Ve o SİHA'lar şimdi savaş gemilerimize yerleştirilecek.
Havadan sonra denizlerde de Türk yazılımı taşıyan, lazer güdümlü füzeler atan SİHA'lar engin denizlere açılacak. Artık savaş uçakları tarihe karışıyor.
Bombaları hedefe taşımak yetiyor. Türkiye bu Hayalet SİHA'larla dünya silah sanayiinin gidişatını değiştirdi. Artık tankları, gemileri, hatta uçakları bile tüm askeri hedefleri insansız hava araçları ile yerle bir edebilecek yegane ülkelerden biriyiz.
Tank ve denizaltı robotları bile yapıyoruz. Türk Savunma Sanayii çok yakın bir gelecekte dünyanın en büyük ihracat yapan ülkelerinden biri olmaya hızla koşuyor.
Hem büyük bir gelir bizi bekliyor, hem de bağımsızlığımızı ilan edip, çok sayıda ülkeyi bağımlı hale getireceğiz. Çünkü bizden alacakları SİHALAR, füzeler vs silahların tamamı Türk yazılımı olacak.
Biz savaşlarda neye karar verirsek o olacak.
İstediğimizde artık başkaları çupra avlayacak. Teşekkürler çupracı Amerika.... Bize örtülü veya açık silah ambargosu uyguladığın için.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.