Taş düşebilir
Devamlı geriye gidiyor. Corona günlerinde dünyada sadece Çin ve Türkiye büyüme ivmesi yakalarken, Avrupa Birliği'nin lideri ve lokomotifi Almanya bile ekonomide yüzde 40 oranında tarihi bir gerileme yaşadı.
Avrupa'yı ayakta tutan Alman parasıydı. Şimdi ülkede yaşanan bu daralma nedeniyle tüm Avrupa ülkeleri etkilenecek, onlara sağlanan yardımlarda musluklar kısılacak.
Almanya'nın ardından liderliğe oynayan bir diğer ülke Fransa'da da ekonomi yüzde 10 daraldı.
IMF'ten Fransa'ya "Acil tedbirler al yoksa borçlarının faizlerini bile ödeyemeyecek duruma düşebilirsin" uyarısı geldi. O Fransa'nın Cumhurbaşkanı Macron kısa bir süre öncesine kadar ülkesinde artan şiddet olayları ve ırkçılığın yükselişinden kaynaklı oy kaybını engellemek için Türkiye'ye sallıyordu.
Birileri "Deli misin?" diyerek ensesine tokadı basmış olmalı ki, şimdi Ankara ile arasını düzeltmek için kırk takla atıyor.
Avrupa son yıllarda hayal edemeyceğiniz kadar kan ve GÜÇ kaybediyor. Bizi yıllarca içimizdeki hayranları vasıtasıyla Batı'ya döndürdüler. "İlle de Batı" sloganlarıyla bir ömür geçirdik.
Ancak gitmek istediğimiz o Batı hep güneye veya Doğu'ya giderek, oraları sömürerek refah seviyesine ulaştı. Dünyada artık dengeler değişti.
Sömürgecilerin pabucu birere birer dama atılıyor. Avrupa'da birçok ülke batmanın eşiğinde. Trilyonlarca dolar borcu olan ülkeler var. Böyle bir ortamda İspanya Başbakanı bile "Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesini" kurtarıcı anahtar olarak görüyor. AB'den kaçan İngiltere, apar topar Türkiye ile ticari anlaşmalar imzaladı. "Ankara ile daha derin ekonomik anlaşmalar yolda" diyen İngiliz siyasiler her gün bu meyanda demeçler veriyor.
Tehlike çanlarının kulak tırmaladığı, GÜÇ kaybının doruğa çıktığı Avrupa'da kurtuluş reçetesi Türkiye'den geçiyor. Bunu biz iddia etsek birileri uçtuğumuzu söyleyecek.
Halbuki üç gün önce Almanya'nın eski Başbakanı Schröder Berlin'den bas bas bağırıyor. "Coğrafi olarak bakarsanız, Avrupa'nın GÜCÜNÜ bulması için Türkiye ve Rusya gibi ortaklara ihtiyacı var." diyor.
Kullandığı kelimeler durumu özetliyor.
"Avrupa'nın gücünü bulması"ndan bahsetmek "Gücünü kaybettiğinin" ilanıdır. Schröder "Bizi daha güçlü kılan yolları engellememeliyiz." diyerek Türkiye ile daha yakın iş birliği yapılması çağrısında bulunuyor. Evet Doğu'ya açılmada artık hem Ruslara hem de bize ihtiyaçları var.
Kısır kavgaları ve gündemleri kenara bırakıp gücümüzü hissetsek Avrupa'yı diz çökecek hale bile getirebiliriz. Çünkü sömürgeci Batı pasaportuna dünyanın her yerinde nefretle bakılırken, o coğrafyalarda Türkiye sevgisi her geçen gün çığ gibi büyüyor. Türkiye tren yolları ile Pekin'i Londra'ya bağladı. Rusya'ya da Karabağ operasyonundan sonra tren yollarımız açılıyor. Hava yollarında dünyanın en büyüğüyüz. Yine Karabağ operasyonu ile Türkiye'den Türk Cumhuriyetlerine ve Çin'e kadar karayollarımızı bağladık.
Denizyollarında Mavi Vatan'a sığmadık, okyanuslara askeri üslerle, sınır ötesindeki limanlarımızla, savaş gemilerimizle açıldık. Schröder'in dediği gibi Avrupa'nın kaybettiği gücünü bulabilmesi için, havada, karada, demiryollarında, denizlerde Türkiye'ye yapışması gerekiyor.
Batı'dan müdahale hayalleri kuran bizdeki muhalefet Batı'nın düştüğü durumun farkında bile değil. "Kahvelere yeni iskambil kağıdı", "Apartman yöneticileri" ve "Cuma hutbesinin cuma namazından önce olduğunu öğrenme" gibi gündemlerle gidiyorlar. Halbuki Türkiye bir başka yere uçuyor. Neler olduğunu anlayabilmeleri için başlarına "Gücümüzü bulmamız için Türkiye şart" diyen Schröder kadar taş düşmesi gerekiyor!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Putin’in köpeği (27.11.2024)
- Katiller panikte (25.11.2024)
- CHP'ye Trump darbesi (24.11.2024)
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)