Bilemem ben

12 Mart 2016... İlginç bir tarih... 12 Mart Muhtırası'nın verildiği günün yıl dönümünde Suriye'de PKK/PYD'nin kontrolündeki bölgede bir toplantı gerçekleştiriliyor. O toplantıya terör örgütü PKK'nın yöneticilerinden Duran Kalkan öncülük ediyor. Türkiye'de ne kadar yasadışı örgüt üyesi varsa hepsinin temsilcileri hazır bulunuyor. PKK'lı terörist Duran Kalkan o toplantı sonrası yasadışı örgütlerle anlaşmaya varıldığını belirterek Halkların Birleşik Devrim Hareketi'nin (HBDH) kurulduğunu ilan ediyor.

O bölgenin kukla sahibi PKK/PYD gibi görünse de aslında gerçek patron Amerika... Gerçek anlamda Pentagon'dan gelen generallerin yönettiği, teröristleri eğittiği o bölgedeki toplantıya sivil kıyafetlerle Amerikalı subaylar ve CIA üyeleri de katılıyor. Yeni kurulan çatı terör örgütü HBDH içerisinde; Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP), Türkiye Komünist Parti/Marksist–Leninist Konferans (TKP/ML), Marksist Leninist Silahlı Propaganda Birlikleri (MLSPB), Maoist Komünist Partisi (MKP), Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist (TKEP/L), Türkiye İhtilalci Komünist Birliği (TİKB), Devrimci Komünarlar Birliği (DKP), Devrimci Karargah (DK) Proleter Devrimciler Koordinasyonu bulunuyor. Komünist ve "Kahrolsun burjuva" diye bağıranları, "Yaşasın Para" doktirini ile yönetilen Kapitalist ABD tek bir çatı altında buluşturuyor.

Türkiye'de illegal faaliyetler içinde bulunan bu örgütlerin üyeleri, sivil toplum örgütlerine katılarak kendilerini legalize ediyor. Sonra bir bakıyoruz bu örgüt üyelerini Türkiye'deki eylemler içinde şirin ve masum (!) hareketler olarak gösterilen operasyonlar içinde görüyoruz. Örneğin son olarak Boğaziçi Üniversitesi'nde "Bu rektörü istemezük" diye başlatılan eylemlerde 22 kişi tutuklanıyor. Polise saldıranların 20 tanesi okul öğrencisi olmayıp yukarıda bahsettiğimiz Suriye'deki toplantıya katılan örgütlerden bazılarının üyesi çıkıyor. Yani bir ucu taa Suriye'de PKK'ya komutanlık eden, Türtkiye'deki sol örgütler için Kobani ve Kamışlı'da terörist eğitim kampları açan Amerika'ya, CIA'ya kadar uzanıyor.

Tabii bir ucu da İngiltere'ye... Boğaziçi Üniversitesi'ndeki eylemlerde bir bakıyoruz. Sadece İngiltere'nin devlet kanalı BBC'nin muhabirini görüyoruz. Bazıları "Provakatörlük yapan BBC'nin orada ne işi var" diyor. Aslında orda olmasa garip karşılanmamalı. Çünkü Boğaziçi Üniversite'inin kuruluş yıllarını bilenler BBC'nin son olaylara koşmasını gayet kolay anlar. Ünlü misyoner ve istihbaratçı Cyruss Hamlin İstanbul'a geldiğinde faliyetlerine merkez olarak Bebek semtini seçti. Ekmek üreten tesisler kurdu. 1850'li yılarda İstanbul'a Fransa ve İngiltere'den çok sayıda asker gelmişti. Askerlerin barınması ve günlük ihtiyaçlarının karşılanmasında Hamlin görev aldı. Ürettiği ekmekler bu askerlere servis yapıldı. Sonrasında Christopher Robert ile tanıştı. Birlikte daha sonra Boğaziçi Üniversitesi'ne dönüşecek Robert Koleji'ni kurdular. İngiliz askerlere ekmek götüren adamın kurduğu üniversite tabii ki BBC için önemli olacaktı.

Son günlerde darbe ima eden açıklamalar da muhalefet kanadından peşpeşe gelmeye başladı. Boğaziçi Üniversite'sindeki Suriye-ABD-PKK üçgeninde eğitilenlerin eylemine koşan CHP İstanbul il başkanı Canan Kaftancıoğlu da bunlardan biriydi. "Şöyle söyleyeyim. Bir iktidar değişikliğine hatta ben size daha ileri bir şey söyleyeyim. İktidar değişikliği değil bir sistem değişikliğine gidişatı görüyorum ve böyle olacaktır. Erken seçimle veya başka bir şekilde" diyerek başkan Erdoğan'ın gideceğini söylüyordu. "Başka şekilde" ne demekti? Suriye-PKK- ABD üçgeninde eğitilenlerin eylemde sahne aldığı Boağziçi'nden acaba bir Gezi çıkar mı beklentisinin dışa vurumu olabilir miydi?

Canan hanım "Sistem değişecek" diyordu. Geçtiğimiz haftalarda Kemal Bey'in inkar ettiği ancak CHP milletvekillerinin doğrulayıp "Katıldık" dediği gizli "Yeni Anayasa" toplantılarına kadar uzanmak gerek. Birileri bir şeyler hazırlıyor. Bu belli. O Muhalefet temsilcilerinin katıldığı bizi federasyonlara ayıran "Yeni Anayasa" toplantılarına baktığımızda organizasyonu yapan katılımcılar içinde Alman istihbaratı tarafından fonlanan Friedrich Ebert Stiftung Vakfı ile ortak çalışmalara imza atan Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı, Sorosçu Denge ve Denetleme Ağı, National Demokratic Institute yani NDI vardı... NDI, Amerika'da Ulusal Demokrasi Vakfı olarak bilinen NED'e bağlı alt bir kurum. NED ise CIA'ya bağlı bir kurum. Canan hanımın "Başka şekilde" tanımlamasında ne demek istediğine gelince... Ne bileyim ben?.. O söylesin!