Büyük devlet
İşte o araştırmaya gelen cevaplardan birini bana gönderdiler. Okuyunca hiç şaşırmadım. Bakın Mohsin E. isimli Pakistanlı, Amerikalı veri toplama uzmanına nasıl cevap veriyor;
"Bir Pakistanlı olarak ABD benim ağabeyimin ülkesi Türkiye'yi işgalinde elbette tarafsız kalacak değiliz. Biz nükleer silahlara ve dünyanın en kalabalık ordularından birine sahip bir milletiz. Böyle bir durumda derhal kara ve hava kuvvetlerimizi, nükleer başlıklı araç ve birliklerimizi Türkiye'ye transfer etmeye başlayacağız. Dolayısı ile ABD geri çekilmek zorunda kalacaktır. Aksi halde bu işgal 3. Dünya Savaşı olacak ki bu en kötü senaryodur; ikinci derecede yan etkilere ve küresel riske sebep olacak. Hindistan, Pakistan'a saldıracak, Çin, Hindistan'a saldıracak, muhtemelen Rusya ve NATO da bu savaşa dahil olacak.
Bu durum ise kontrolden çıkacak ve dünyanın sonunu getirecek bir gelişmedir. İşte size ABD'nin Türkiye'yi işgalinde ödeyeceği bedel!" Bundan daha güzel net bir anlatım olabilir mi? Rusya'da generallerle Yazboz için röportaj yaptığımız dönemde içlerinden biri ilginç bir cümle sarfetmişti.
"Dünyada tüm devletler yıkılır ama iki devlet asla" demişti. Çünkü geride kalan tüm devletler suniydi veya devlet gelenekleri yoktu. Geçmişleri uzaklara gitmiyordu. Rusya ve Türkiye'nin binlerce yıllık devlet geleneği olduğunu söyleyen General "Her iki ülke de aç kalsa bile savaşır ve ayakta kalır.
Diğerleri öyle değil. En küçük krizde un ufak olup dağılırlar" diye konuşmuştu.
Ve bizim Rusya ile diğer ülkelerden çok farklı bir gücümüz daha vardı. O da Balkanlardan başlayıp, Kafkaslara, Ortadoğu'dan Afrika ve Orta Asya'ya kadar uzanan "Yumuşak Gücümüz"dü. Bugün Suriya'yi parçalamak isteyenler, nüfusun büyük bölümünün Türkiye kanatları altına girdiğini görüyordu. Sömürülmek için iç savaş çıkartılan Libya'da milyonlar Türkiye'ye sığınıyordu. Afrika'nın birçok ülkesinde "Türkler nerede kaldı?" çığlıkları kulaklarımızı tırmalıyordu. Azerbaycan'la başlayan koridor da artık bizi Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine kadar taşıyordu. 1.5 milyarlık İslam Coğrafyası halkları nezdinde de tartışmasız lider ülke Türkiye'ydi.
Tam 100 yıldır kafasına toprağa gömüp, son 30 yılını eline tutuşturulmuş "Türban tartışması" ile geçiren bir ülkeydik. "Aman Batı ne der" diye her defasında dizleri titreyen monşerler tarafından yönetiliyorduk.
İlk defa duvarları yıkan bir Türkiye var bugün. Artık "Önce biz" diyen liderlerle yönetiliyoruz. O yüzden The Guardian 2021'in hikayesini belirleyecek 12 liderden biri olarak Erdoğan'ı seçti. Tüm dünya basınında Türkiye yükselen bir değer ve "GÜÇ" olarak manşetlere taşınıyor. "Türkiye artık emredersiniz demiyor" başlıkları gırla gidiyor.
O yüzden Pakistanlı Mohsin'in "Türkiye işgal edilirse ne olur?" sorusuna verdiği cevabın derinliklerinde muazzam açılımlar var. Ankara ıslık çalsa dünyanın dört bir yanında bu ülke için canını vermeye gelecek 100 milyonlar var. Türkiye son dönemde Dış Politika'da yaptığı muhteşem hamlelerle yeryüzündeki koparılmış "YUMUŞAK GÜCÜ"nü tekrar Ankara'ya bağladı.
Böyle bir güç hemen hiçbir ülkede yok.
Dünyaca ünlü jeostratejist Brezinsky "ABD bu gidişle çökmeye mahkum" diyerek bu çöküşü yavaşlatacak hayati müttefikin Türkiye olduğunu boşuna haykırmıyordu.
Ankara son yıllarda tüm dünyada "Butik devlet" değil "Büyük devlet" olduğumuzu kafalara fena halde çaktı.
Bunun kartopundan çığa dönüşen sonuçlarını önümüzdeki yıllarda fazlasıyla hem göreceğiz hem de alacağız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Putin’in köpeği (27.11.2024)
- Katiller panikte (25.11.2024)
- CHP'ye Trump darbesi (24.11.2024)
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)